Siz bakmayın puan farkının 6; averajın 17'ye 10 olmasına... Bu yarış daha bitmedi; bırakın bitmesini yeni başladı... G.Saray ve F.Bahçe arasında geçecek bir şampiyonluk mücadelesinin birincisini, şimdiden kestirmek çok güç... Her ne kadar sarı-kırmızılı takım iki maçlık puan farkı ve averajın rahatlığında olsa da, F.Bahçe'nin ayak seslerinin hiç de yabana atılmayacak şekilde duyulması, bizleri müthiş bir mücadelenin içine atıyor... Peki, daha düne kadar "G.Saray bu işi bitirir" derken; üstelik Sneijder ve Drogba transferleri ile gündeme daha da otururken; neden sarı-kırmızılı takımın tek geçilirliği gündemden düştü? Neden daha düne kadar, teknik direktör ve başkanı istifaya davet edilen F.Bahçe, hiç hesapta yokken, şimdi niye zirvenin en önemli ortağı oldu? Cevabı basit... Emre faktörü... Aykut Kocaman'la yaşadığı, düelloya kadar giden atışması nedeni ile, bir çırpıda ipi çekilen Emre Bölezoğlu'nun - kim karar vermişse- geri dönüşü "muhteşem" oldu... Emre'nin gelişi, F.Bahçe'nin Alex gittikten sonra saha içinde "kendine buyruk" görüntüsünü de yerle bir etti... Adeta, savaş meydanında komutansız bir ordu gibi gezinen F.Bahçe, gerçek liderine kavuştu... Üstelik "sinirleri alınmış bir biftek" gibi, o eski agresif kostümünü üzerinden çıkarıp "efendilik" smokinini sırtına geçirmiş bir Emre var artık karşımızda... İşte bu değişim, F.Bahçe'yi ateşleyen; deplasmanlarda kazanmaya başlayan; 10 kişi kalmasına rağmen Bate'ye boyun eğmeyen, bir F.Bahçe var karşımızda... Her yapılan hatada, birbirine bağıran ve gardı düşen F.Bahçe yerine, şimdi imece usulü çalışan, birbirlerinin açığını anında kapatan, Kuyt gibi kamçısını da iyi kullanan bir F.Bahçe var karşımızda... Her ne kadar kenar yönetimi eleştirilse de, sahada onun açığını ve yanlışlarını düzelten bir takım artık F.Bahçe... İşte bu nedenlerle, Drogba ve Sneijder takviyeli G.Saray'ın işi güçleşti... Her ne kadar yıldızları bol olsa da, saha içinde takım oyununu iyi sergileyemeyen bir G.Saray'ın işi, Emre ile geri dönen F.Bahçe karşısında oldukça zor... Ligin 33. haftasında Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak derbi, şimdi çok daha büyük önem kazandı... G.Saray en az 3 puan ve averajla Kadıköy'e ayak basmasa, Emreli F.Bahçe, fırsatı kolay kolay, üstelik geçen seneki gibi kaçırmaz... >> Aybaba'ya haksızlık! "Feda" parolası ile lige başlayan, parasızlığın ve borç yükünün belini büktüğü Beşiktaş'ta da geçtiğimiz hafta oynanan G.Antep beraberliğinden sonra "istifa" sesleri yükselmeye başladı... Ligin ilk yarısında, alınan her sonuca rıza gösteren taraftar, bir anda kendini şampiyonluk potasında bulan Beşiktaş'ın puan kayıplarına artık tolerans göstermiyor... Neden? Çünkü takımlarından şampiyonluk bekliyor o sevenleri... Bir G.Saray derbisine ilk defa büyük takım forması içinde çıkan iki bek, Mehmet Akgün ve Gökhan Süzen'le, Beşiktaş Arena'da galibiyet mi bekleyecekti? Eğri oturup, doğru konuşalım... Siyah-beyazlı takım, bu sezon fazlasını yapmıştır... Üstelik hâlâ daha şampiyonluk ümidi devam etmektedir... Elde yok, cepte yok, niyette yok... En zor durumda kulüp yönetimine sahip çıkanları; çoluk çocukla ligin zirvesinde gezinen futbolcuları ve de bu helvayı yapmaya çalışan Samet Aybaba'yı bu kadar çabuk harcamamalı taraftar... >> İşte böyle bir lig... Kariyerinde 221 gole imza çakmış Drogba, Akhisar karşılaşmasına girdikten 5 dakika sonra golünü atarak, rakip takımlar için ne kadar tehlikeli olduğunu, daha ilk maçta gösterdi... Drogba gibi birisinin karşısında oynayan Akhisarlı futbolcuların söyledikleri işin gerçek yanı aslında... "Drogba sahaya girdiğinde, insan bakakalıyor... Yanında koştuğunuz vakit kalitesini hissediyorsunuz." "Türkiye Ligi'ne çok fazla gelen bir oyuncu... Bundan sonra kalecilerin işi zor." "Her an her şeyi yapabilir... Biz atlattık, Allah diğer takımlara güç kuvvet versin." Bu sözler, Drogba'nın 27 dakikada kalitesini gösterdiği bir maçtan sonra söyleniyor... Hem hazır, hem de 90 dakika sahada kaldığında, rakip futbolcular neler söylemez, neler...