Yıldızlar ve züğürtler
Beşiktaş göğsüne taktığı ikinci yıldızıyla İnönü'de ne yazık ki havasını atamadı... Antalya gibi ümitlerini büyük ölçüde tüketmiş bir takım karşısında fark bekleyen çoğunluk hayal kırıklığı yaşadı. Futbol, heyecan yok, göğüste yıldız var... "Ulufe" diye nitelendirilen federasyonun işgüzarlığı, "yıldız", Beşiktaş'ı coşturamadı... ...Ve can sıkıcı maç, bir şampiyon adayına hiç yakışmadı. Antalyaspor'un İstanbul'a gelmesi bile büyük fedakârlık... Çocukların alacakları, hesapları öyle kabarık ki... Sezon başından beri maaşa, prime hasret Güney ekibi, bu ligde, bu şartlar altında mücadele ediyorsa, onlara helal olsun... Sahadaki futbolcuların aklı evlerine götüremedikleri harçlıkta... Mutfakta tencereler zor kaynıyor... Ama başkanları, idarecileri Protokol Tribünü'nde havalarını atıyor. Bunun adı, "Züğürt ağalık"tır. Antalyaspor bu ligde kalırsa, sakın ola ki, başkanı, yöneticisi, valisi ortalıkta sevinç naraları atmasın... Futbolcusunun terine sahip çıkmayanların hava atmaya hakları asla yoktur... Beşiktaş seçim öncesi dengeleri sarsacak bir maça çıktı dün... Farklı kazanırsa Bilgili, aksi halde Arat'ın şansı artacaktı... Averaj hesaplarının bile bu maçta büyük artılar getireceği düşüncesi tüm İnönü'yü kaplamıştı. İşte bu şartlar altında Beşiktaş oyuna başladı. Ama o da ne? Kartal'da bir uyuşukluk, bir tutukluk vardı. Yardımlaşma yok, pas yok, gol yoktu... Koca ilk yarıda tek pozisyonla yetinen Kartal, Antalya'ya 4 büyük gol imkanı tanıdı... Hele Aykut Gümülü'nün yanlış bayrağı olmasaydı, 25.dakikada yenik duruma bile düşecekti... Devre golsüz biterken siyah-beyazlılar taraftarını adeta fıtık etmişti. İkinci yarı aynen ilk yarının devamı gibi görüntü bozukluğundaydı... Tamer ve İbrahim'in savruk oyunlarına Baya ve kaptan Tayfur da sanki destek verir gibiydi... Hele Tamer'in umursamazlığı seyirciyi çileden çıkarıyordu. ..Ve sonuçta, ağalığın yıldızla olmadığı anlaşıldı... Antalya, aç karnına koştu ve Beşiktaş'tan aldığı puanla tok karnına evine döndü. Alkışlar onların primi olsun.