Yoklar ve varlar!

A -
A +

Dün, Samsunspor'a takılan Beşiktaş için kimse "Yazık oldu" demesin sakın... Bu kadar kötü gününde olan bir takım için, beraberlik on takla atılacak sonuçtur... Şimdi ilk olarak, kim getirmişse (Mendes), kim almışsa sormak lazım... "Bu Sidnei'de ne gördünüz ki... En büyük özelliği nedir bu futbolcunun?" Sağdan sola dönerken, tepedeki güneş bile batıyor... Bu futbolcunun "ağır çekimine" gerek yok... Çünkü ağır çekimi, durması anlamına geliyor... Her zaman söylüyorum ve söyleyeceğim... Mustafa Pektemek, G.Birliği Başkanı İlhan Cavcav'ın Beşiktaş'a attığı en büyük kazıktır... Ayağına çarpan topun gol olmasında çocuklar gibi sevinen, objektiflere pozlar veren, tüm takım arkadaşlarının kendisini kutlaması için kollarını açan birisi, henüz Beşiktaş'ın futbolcusu değildir... Holosko da vardı dün gördüğümüz kötü Beşiktaş'ta... Sanki saf bir çocuk Holosko... Yahu adam biraz yırtıcı olur, devirir, yıkar, yakar... Ama bu temiz mahalle çocuğu gibi, evinin önünden geçerken kolundaki saati kapan bıçkın kenar mahalle çocuklarına ses çıkaramayan görüntüsü ile öylesine saf saf dolaşıyor sahada... Arada bir attığı gollerle Beşiktaş'ı aylarca uyutan Holosko, dün vurdumduymazlığın başrolündeki aktörüydü... Dünya umurunda değildi... Ancak 45 dakika sabrettirdi kendisine zaten... Ve bir kişi daha takıldı oltamıza bizim... İsmail... Bu delikanlı aynı zamanda milli takımın da değişmezi... Vay anam vay... "Neredesin Üzülmez" diye bağırsak yeridir... Dün Samsun'da, Beşiktaş'ın bu kadrosu eğer galip gelseydi, bu filmin adı "futbola ihanet" olurdu... Bir takım bu kadar dağınık, bu kadar akortsuz, bu kadar isteksiz olurdu ancak... BÖYLE OLMUYOR Aydınus bitiş düdüğünü çaldığında, siyah -beyazlı taraftarların çığlıkları kulaklarımızda yansıdı sanki: "Neredesin Quaresma... Neredesin Almeida!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.