Bugüne bugün, lig ikincisi bir takım Beşiktaş...Gol atma liderliğini elinde bulunduruyor uzun süre...
Ama sezon başından beri belli sıkıntılarından kurtulamıyor bir türlü...
Bu takımın sol beki yok...
Yok... Yok...
Bu takımın kalecisi yok...
Yok... Yok...
Bu takımın sağ beki, sağ kanat oyuncusu yok...
Yok... Yok...
Orta sahasında Fernandes dışında pas yapan (Oğuzhan'ın ne zaman ne yapacağı belli değil) usta ayağı yok...
Yok... Yok...
Ve bütün bu olumsuzluklar içinde yoğrulan Beşiktaş'ın puan cetvelinde bulunduğu yer itibariyle alkışı hak eden tutumu, ne yazık ki, her karşılaşma öncesi "acabaları" da peşinden getiriyor...
***
Daha düne kadar, yedek de kalsa milli takım kadrosuna çağrılan Cenk'in dünden geçerli olmak üzere, Beşiktaş lisansı iptal değil, yırtılmalıdır...
Eğer bir kaleci "Ben kaleciyim" diye ortaya çıkıp, eldivenlerini de eline geçiriyorsa, o kalede panter gibi olmasa da, bir şeyleri tutacak, yakalayacak...
Samet Aybaba'nın ısrarla Gökhan Süzen ve Emre'den sol bek üretme yanlışlığı, ne yazık ki meyvelerini vermeyen ağaç gibi karşımızda durmaktadır...
Hem de her maçta...
Dün gece olduğu gibi, devre bitmeden yapılan değişiklik, yani Necip'in oyuna girmesiyle, Ersan'ın sol beke, İ.Toraman'ın stopere çekilmesi bizce en iyi defans kurgusuydu...
Ama nedense, bu yerleşim tarzı, Samet Aybaba'nın pek itibar etmediği bir diziliş...
Daha 8. dakikada gelen gol, Beşiktaş için bir utanç golüydü...
***
İkinci yarı mı?
Beşiktaş düzelir gibi oldu...
Siyah-beyazlıların gol, Cüneyt Çakır da disiplini elinden kaçırdığı dakikalar başladı...
Ama fırsatı değerlendiren ise yine Kasımpaşa oldu...
Cenk, sol bek yanlışlığı, Beşiktaş'ı çoktan bitirmişti bile...
Acaba dün geceki maç, Aybaba'ya ders olur mu?