Zo­ra­ki sev­gi!

A -
A +

Bel­ki de, dün­ya­da bir eşi yok­tur. Adam ko­van, adam ge­ti­ren tri­bün­ler, ko­ca bir ta­kı­mı par­ma­ğın­da oy­nat­ma­ya de­vam edi­yor. Be­şik­taş­ de­yin­ce, ak­la ge­len ilk isim kim­dir? Sü­ley­man Se­ba­ ta­bi­i... Onu bi­le kov­du bu tri­bün­ler! Onu ko­var­ken de "Ah­met dur­sun" de­di­ler. "Se­ba git­sin, Ah­met dur­sun!" De­dik­le­ri ol­du... O gün­den be­ri, ku­lüp üze­rin­de et­kin­lik­le­ri ina­nıl­maz şe­kil­de art­tı... *** Şim­di Mus­ta­fa De­niz­li­ için "aport­da" bek­li­yor­lar. An­ka­ras­por­ kar­şı­sın­da tö­kez­le­yen De­niz­li'yi, ön­ce ki­bar şe­kil­de uyar­dı­lar. "Ta­kım ni­ye oy­na­mı­yor, an­lat bi­ze gü­zel ho­cam" di­ye... Bir iki maç son­ra, ters bir so­nuç­ta, ne­ler ola­ca­ğı bu gün­den bel­li... Tür­ki­ye'de oy­na­nan de­ğil, sa­de­ce skor­lar­la yön­len­di­ri­len fut­bol aşk­la­rı­nın ya­la­ma­lı­ğı, bu gün na­sıl­sa, ya­rın da ay­nı ya­la­ka­lık­la de­vam ede­cek­tir. Av­ru­pa ve dün­ya­dan on­lar­ca maç nak­len ya­yın­la­rı­nı im­re­ne­rek iz­li­yo­ruz... Bi­ri­sin­de kü­für, ha­ka­ret ve kov­ma yok... Sev­gi­le­rin bir an­da pat­la­dı­ğı, bir an­da alev­len­di­ği bir or­ta­ma, ar­ka­sı­nı dö­nen­le­rin ve o tri­bün­le­re ku­lak as­ma­yan yö­ne­ti­ci­le­rin çok uzak­ta ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz. Bel­ki bir gün, ken­di kel­le­si­ni kur­tar­mak için, tek­nik di­rek­tö­rü­nü cel­la­dın önü­ne gön­der­me­yen "Ar­kan­da­yız" de­ğil "Ya­nın­da­yız" di­ye ke­net­le­nen, ami­go­la­rın esi­ri ol­ma­yan bir an­la­yı­şın bü­tün­leş­ti­ği­ni gö­rü­rüz! >> Ha­kem­le­re öne­ri 15 sev­gi­li de­ğiş­tir­dik­ten son­ra 16.sı ile gö­rün­tü­le­nen ama ya­zı­lan­la­rı ve yap­tık­la­rı­nı ka­bul et­me­yen man­ken­ler bi­le, ha­ber­le­re; mah­ke­me ka­ra­rı ile san­sür koy­du­ru­yor bu ül­ke­de... Ama on­la­rı ka­ra­la­yıp, ye­rin di­bi­ne so­kup, aşa­ğı­la­yı­cı ke­li­me­ler­le dal­ga ge­çe­rek ina­nıl­maz pa­ra­lar ka­za­nan es­ki ha­kem­le­ri kim­se dur­du­ra­mı­yor yi­ne bu ül­ke­de... "Ökü­zün bak­tı­ğı gi­bi ba­kı­yor" ve­ya "Art ni­yet­li, yü­rek­siz, kor­kak" ifa­de­le­ri ile ço­luk ço­cu­ğu­nun, eşi­nin, an­ne ve ba­ba­sı­nın göz­le­ri önün­de aşa­ğı­la­nan ha­kem­ler, man­ken­ler ka­dar ola­mı­yor­lar mı? RTÜK'ün sus­tu­ra­ma­dı­ğı bir iki ki­şi­yi, ha­kem­ler ver­sin­ler ba­ka­lım mah­ke­me­ye, sal­la­ma­la­rın, at­ma­la­rın ar­ka­sı ke­si­li­yor mu, ke­sil­mi­yor mu? Uta­nı­la­cak bir şey de­ğil, sa­de­ce gö­re­me­dik­le­ri po­zis­yon­lar için yan­lış de­ğer­len­dir­me ya­pan­la­rın, hiç mi af­fı ol­ma­ya­cak? Ama ken­di ken­di­le­ri­ni sa­vu­na­ma­yan­lar, hal­le­rin­den mem­nun­lar­sa, o za­man on­la­ra Er­man­ da ça­kar, Ah­met­ de ça­kar! >> So­nun­da bu da ol­du Nec­mi Tan­yo­laç is­mi, spor ba­sı­nın­da en bü­yük fir­ma­nın pa­tent­li is­mi­dir. Ona "Kral" is­mi Me­tin Ok­tay'ın gol­le­rin­den ön­ce ta­kıl­mış, ger­çek bir ma­dal­ya­dır. Çün­kü Nec­mi Tan­yo­laç, ha­len da­ha spor ba­sı­nı­nın "bir nu­ma­ra­sı" ola­rak kal­ma­yı ba­şar­mış bi­ri­si­dir... Onun Türk­ spor ba­sı­nı­na ka­zan­dır­dık­la­rı, ye­tiş­tir­dik­le­ri, des­tek ver­dik­le­ri tüm gü­zel­lik­ler, bu­gün kar­şı­mız­da ay­nen dur­mak­ta­dır. Bir man­şe­tin, na­sıl atıl­dı­ğı­nı gö­re­bil­mek, bir ha­be­rin na­sıl di­dik di­dik edil­dik­ten son­ra, say­fa­ya gi­re­bil­me özel­li­ği­ni ka­zan­ma­sı­nı, bir mu­ha­bi­rin ve ya­za­rın im­za­sı­nın na­sıl hak ediş­le su­nul­ma­sı­nın süz­geç­ten ge­çi­ril­me­si­ni, biz­ler ve yüz­ler­ce ba­sın men­su­bu on­dan gör­dü. ... Ki­mi­mi­ze iş, ki­mi­mi­ze ev, ki­mi­mi­ze eş bul­du Tan­yo­laç... Ve onun­la ça­lış­ma mut­lu­lu­ğu­na eri­şen her­kes, "Ne mut­lu ba­na ki, Nec­mi Ağa­bey gi­bi bir fir­ma ile ça­lış­tım" di­ye yıl­lar­ca ha­va at­tı. Onun ba­ba­can­lı­ğı, onun ça­buk ge­çen kız­gın­lı­ğı­nı bi­le öz­le­dik her za­man... F.Bah­çe­li­li­ği­ni, say­fa ba­şı­na ge­lir­ken oda­sın­da bı­ra­kan, spo­run her da­lı­na de­ğer ve­ren ha­ber an­la­yı­şı­nı he­pi­mi­ze aşı­la­yan, ba­zen kar­şı­laş­tı­ğı ve­fa­sız­lık­la­rı bi­le içi­ne atan Tan­yo­laç, o es­ki he­ye­ca­nı­nı kay­bet­me­me­si­ne rağ­men, şim­di ko­vu­lan bir ba­sın men­su­bu... Bu spor ale­min­de, işi­ne son ve­ri­le­cek en son de­ğil, hiç ol­ma­ya­cak adam, en mut­lu edil­me­si ge­re­ken dö­nem­de, mut­suz­lu­ğa itil­di. Onu ko­van­lar ise, spor mu­ha­bir­li­ği­ne so­yu­nup, ba­sın­da haf­ta­lar ön­ce çık­mış ha­ber­le­ri, san­ki ilk ken­di­si ya­zı­yor­muş gi­bi ha­va atı­yor! Ge­nel yö­net­men­ler Nec­mi Ağa­be­yi iş­ten ata­bi­lir, ta­mam... Ama onu, bi­zim ba­şı­mız­dan ve kal­bi­miz­den ata­cak bir ba­ba­yi­ğit var mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.