Zoraki evlilik

Adına ne derseniz, deyin. İster kan uyuşmazlığı. İster sevgi, mantık yanlışlığı. Beşiktaş ile Del Bosque'nin zoraki evliliklerinin artık sonu geldi. Kimse bu aşıkları barıştırmaya, aynı yatağa sokmaya çalışmasın. Bu evlilik "The End" artık. *** Maç başladığında kulaklarımızı sağır eden, coşkuyu anlatacak kelimeler bulunamaz. 80 yaşındaki bir adamı bile delikanlı gibi koşturacak tribün desteğine kulaklarını tıkayan sahadaki 11 büyük bir ihanetle, büyük sevgiyi eliyle geri itti adeta. Daha oyunun başında kontrolü eline alan Ankara ekibi, Beşiktaş'a geçit vermeyeceğini peşin peşin ilân etti sanki. Siyah-beyazlı takımın daha önce şahit olduğumuz dağınıklığı dün gece yine toplanamaz haldeydi. Orta sahasında bir türlü hegemonya kuramayan defansındaki gedikleri yardımlaşma denilen görev anlayışıyla kucaklaştıramayan Beşiktaş, bu çirkin görüntüsünden ne yapsa, kurtulamıyor. Forvetinde Carew gibi bir dünya yıldızını bile günbe gün söndüren siyah-beyazlı takımın insana gelecek için en ufak iyimser sinyal vermemesi inanılmaz bir şey. Futbolda sistem denilen bir şablonu hazırlık dönemiyle son 6 haftada bile bir türlü sahaya yayamayan, örtemeyen siyah-beyazlı takım artık sabır sınırlarını da zorlamakta adeta usta oldu. *** Samet Aybaba'nın milim milim çözdüğü ve bunu yaparken bile hiç zorlanmadığı maçta B.B.Ankaraspor'un Brezilyalıları ile futbolun zevkine vardık. Aybaba'nın ligde kazanmak istediği en önemli maç, mutlaka bu Beşiktaş karşılaşmasıydı. Çünkü onu bu camianın içine sokmamak için inat edenler, Beşiktaş'tan daha toplama bir takımı nasıl adam ettiğine dün gece şahit oldular. Yazık bu Beşiktaş'a. Del Bosquenin elinde hızla eriyen bir takımın her maçtan boynu bükük ayrılması dileriz dün gece ders olacak bazı radikal kararlarla son bulur. İyi güzel de, ağacın yaşken eğileceğini kestiremeyen yönetim; bu saatten sonra futbolu unutmuş bu takımı ayağa kaldıracak sihirli hocayı peki nasıl bulacak?