Dün yine futbolun inceliklerini göremedik İnönü'de... Yine küfürsüz, olaysız geçmedi günümüz... Beşiktaş'ın sadece puan derdi yüzünden strese giren taraftarın öfkesi sardı stadı... Gündüz gözüyle bile güzelliklere hasret kaldık... Yine ofladık, yine pufladık... *** Can derdindeki Sakarya'nın kalabalık taraftar kadrosuyla geldiği İnönü'de, "ne koparırsam kârdır" anlayışına, Beşiktaş daha oyunun başında tedbir alamadı... Çünkü siyah - beyazlıların, "varsa yoksa üç puan" anlayışı içinde mutlaka hata yapacaklarına inanan konuk ekip, hiç de ligin dibinde gezinen anlayışta değildi... Beşiktaş'a gerektiğinde kafa tuttular... Gerektiğinde çok çektirdiler... Rıza Çalımbay'ın kanatları bir türlü kullandıramadığı takımı, bu paslı görüntüsünden 90 dakika kurtulamadı. İlk yarıda Ali Güneş ve İbrahim Üzülmez'in sahadaki, "fuzuli varlıkları" adeta eksik oynayan bir takım görüntüsü verdirtti Beşiktaş'a... *** Tümer'in her maçta yaptığı ani parlayışlarından birinde nefis bir de gol kazanan Beşiktaş, nedense bunun peşini ilk yarıda getiremedi... Üstelik tarihine "ayıp" olarak geçecek, "40 metreden" yenen golle taraftarını hâyâl kırıklığına uğrattı. Cordoba gibi bir kalecinin ceza sahasının dışına çıkmışken, orta sahaya top atmasını affetmeyen Sakaryaspor'un golü, bir anda maçı sinirli ve problemli bir havaya soktu... Forvette Carew'in adeta yıka yıka geçtiği defans karşısında ikinci vuruşlarda hep geç kalması, Veysel'in belki de en verimsiz gününde olması, hep Beşiktaş'ın hücum kısırlığı olarak güne damgasını vurdu... Devre biterken Beşiktaş'ın panik hali, Sakaryaspor'un ise cesaretli saldırısı, skor tabelasına yeni bir değişiklik olarak yansıyamadı... *** Bir puanın bile inanılmaz bereketini düşünen Sakaryaspor, ikinci yarının başlamasıyla kabuğuna çekilince, Beşiktaş her türlü avantajını rakibin üzerine yığdı... 80. dakikaya girildiğinde ise penaltılar, kartlar ve yumruklar gündeme geldi... Carew penaltı atışlarından birisini kaçırıp, hakem Vedat Yüksel'in hediye ettiği ikincisini gole çevirirken, Beşiktaş hiç de hak etmediği 3 puanla, zoraki kucaklaştı... İşte o anda kale arkasına seyirci indi, Sakaryalı yedeklere saldırdı, ağızlar burunlar kanadı ve saha içinde, "pis ve ayıp" manzaralar yerini aldı...Ve İnönü'nün kapatılması gündeme otururken, bu stadda, futbol, futbol kılığından bir defa daha çıktı...