Züğürdün çenesi

Yıllardır şu IMF denilen mali polisten kurtulamadık. Bırakın kurtulmayı, isteklerini yerine getirdikçe adamları daha da azdırdık. Şimdi de tutturdular "Asgari ücret çok fazla, indirin" diye yaygaraya... Oha yani... Açlık sınırının altında para alan garibanın cebinde gözü olan bu IMF, sabır sınırlarımızı zorladıkça zorluyor. "İşten çıkartmaların" da kolaylaştırılmasını isteyen bu IMF'in, biz de bir gün, Türkiye sınırları dışına çıkmasını dört gözle bekliyoruz. *** 8. defa kongre yapan ve tekrar F.Bahçe başkanlığına getirilen Aziz Yıldırım, son kongreden önce ortalığı bulandıran bir itirazını gündeme getirmişti: "Ligin son 6 haftasını mercek altına alın." Yâni bu haftalarda "bir şeyler" olmuş ve ligin seyri değişmişti Aziz başkana göre... Aslında incelendiğinde, bazı sevimsiz etik dışı olayların olduğu ilk bakışta akla gelse de, bunun F.Bahçe'nin şampiyonluk kazanamamasının psikozuyla söylenmiş ve ortaya atılmış iddia niteliği taşıdığı izlenimi doğdu bazı kesimlerde... Çünkü, son ana kadar avuç içinde olan "kaçan şampiyonluğun" suçlusu olarak ilân edilmesi gerekirken, ortalıkta böyle birisinin gözükmemesi, istifa ve ayrılma kararlarıyla değişen gündem sayesinde, suçun gümbürtüye gitmesi, bir strateji olarak nitelendirildi, spor kamuoyunca... Oysa, koca bir yılı sezon başından beri "şampiyon biz olacağız" uyutmaları ile narkozlayanlardan, hiç olmazsa bir ikisi "Suç bizim" deme yiğitliğini göstermeliydi. *** Anelka'yı zamanında 20 milyon dolara müşteri bulmuşken satmayan, Appiah gibi savunma ağırlıklı birisine Türkiye şartlarında 8,5 milyon euro sayan, Alex gibi yıldızına yıllık 2 milyon euroyu tıkır tıkır veren yönetim, bu paraların hesabını da sormak zorundaydı. Oysa, Anelka hiç tınmadı... Appiah, Dünya Kupası bahanesi ile Almanya'da mücade edeceği için, kaçar gibi ülkesine gitti. Alex, şampiyonluk yorgunluğunu; pardon, kaçan şampiyonluk ve kupa stresini hiç tınmadan tatiline çıktı. Sadece Tuncay, Ümit gibi bir iki futbolcu, uçan kupaların kendileri yüzünden kulüp müzesine giremediğini itiraf ederek, adeta Don Kişot'luk yapmak zorunda kaldı. Zaten bunlar konuşulduğunda, ortalık "Neden şampiyon olamadık, eyy yetkili ve etkili kişiler, hesap verin" diye inletilecekken, herkes gündeme istifası ile damga vuran Aziz Yıldırım'ın "Bırakma bizi, geri dön başkan" nidalarıyla inletildi. Açlık grevleri ve çocukların gösterileri de caba... *** Transfer mevsimi açılır açılmaz Trabzonspor'un kaptanı Fatih Tekke'ye kafayı takan, inanılmaz rakamlar öneren F.Bahçe, Beşiktaş'ın kaptanını almakta gecikmedi. Hem de, Tümer'in aklının ucundan bile geçirmediği eurolara... Körün istediği bir göz, o buldu iki göz... Şimdi gözler mutlaka iyi bir yabancı alımında... Ona da sayılacak milyon eurolar hazır... Üstelik hiç çekinmeden verilecek eurolar... Hoca konusunu mecburiyetten Zico yönünde çözümleyen ve ona da Japonya'da aldığının neredeyse üç mislini sunan F.Bahçe, 100. yıla, büyük harcamalarla girecek. Var ki veriyorlar... Çünkü UEFA Kriterleri'nin "Demoklesin Kılıcı" gibi Türk futbolunun başında beklediği bir anda, bu harcamalar, başka türlü, kolay kolay yapılamaz. *** Almanya'daki son Dünya Kupası'nı, kalite ve bekleneni verememe yüzünden beğenmeyenlerimiz, şimdi gözlerini ligimizin yeni başlangıcına çevirdi. Ama o Almanya'da oynanan her maç, öncesi ve sonrası ile, bizlere çok şey verdi aslında... Centilmenlik... Futbolcuların maç öncesindeki dostlukları, karşılaşma içinde dumura uğramadı. Üstelik müsabaka sonrasında da, yeşil sahadan çıkışlardaki müthiş dostluk tablosu göz kamaştırdı. Bunlar bize ders olacakken "Ligin son 6 haftası incelenmeli" diye geçen sezona kuşku örten başkana şimdi, daha düne kadar dünyanın odaklandığı Almanya'dan destek geldi. Daum efendi, yıldızlar topluluğu bir takımı uzak ara şampiyon yapamamanın ezikliğini ve suçluluğunu duymadan, üstelik F.Bahçe'den tüm alacaklarını fazlasıyla kaptığını çabuk unutarak "Son iki haftayı inceleyin" fitneliğini soktu futbolumuza... Nasıl ki IMF "380 milyonluk asgari ücreti indirin" talimatı veriyor, Daum da, Aziz başkanın 6 maçlık şaibe tablosunun 4'ünü indirerek, sadece iki tanesine dikkat çekiyor. Pardon... Galiba, zenginin malı, züğürdün çenesini fazla yoruyor bu ülkede...