Türkiye yörüngeye gönderdiği Göktürk-2 ile dünyadaki sınırlı sayıda uydu sahibi ülke arasına girdi. Uydu, hem sivil hem de askerî amaçlar için kullanılacak. Bu olay, Türkiye'nin veri toplama ve istihbarat üretme kapasitesinin arttırılması yönünde önemli bir gelişmedir. Çünkü tam zamanlı ve gerçeğe yakın istihbaratı üretmek, teknik veri toplama kapasitenizle yakından ilişkilidir. Sonuçta siyasetçinize, diplomatınıza, askerinize hatta iş adamalarınıza iyi kalitede ve tam zamanlı istihbarat sunabilirseniz ülkenizi, halkınızı ve çıkarlarınızı daha iyi koruyabilirsiniz. Çünkü istihbarat dünyasında, ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada "beşlisi"nin dışında herkes birbirinin potansiyel rakibidir. Bu nedenle de istihbarat "en millî" ürün olmalıdır. İstihbarat üretmek kadar, rakiplerinizin sizin hakkınızda istihbarat üretmesine de engel olmalısınız. Nitekim, serbest piyasadan çok daha ucuza, uydu görüntüsü satın alabilirsiniz. Ancak rakipleriniz sizin ne ile ilgilendiğinizi bilmemeli ve asla bayat veri ile oyalanmamalısınız. Bugün ABD'de özel uydu şirketleri görüntüleri müşterilerine ancak 24 saat sonra teslim edebilmektedir. Çünkü ABD istihbaratı görüntünün "taze" olarak pazara çıkmasına izin vermemektedir. Soğuk savaş sonrası da uydular ABD istihbaratının temel "veri toplama" aracı oldular. Özellikle de görüntüleme ve sinyal toplam alanında. Bugün farklı yükseklikteki istihbarat uyduları 25 cm kadar kaliteli resim alabilmektedir. Her türlü görüşmeyi tespit etmekte, son dönemlerin en popüler savaş ve istihbarat aracı olan İnsansız Hava Araçlarının kıtalar arası uçurulmasına imkân vermektedir. Göktürk-2 askerî açıdan, keşif ve gözetleme yapacak. Başka bir ifade ile Türkiye için tehdit oluşturan ülkelerin askerî kapasitelerini ve hareketlerini izleme imkânı verecek. Yine sınırlı da olsa terörist faaliyetleri izlemek için veri toplayacak. Elde edilen görüntüler, işlenmek üzere yerdeki birimlere aktarılacak. Ardından da analistler verileri istihbarata dönüştürecekler. Görüldüğü üzere iyi ve kaliteli istihbarat üretmenin yolu, veri toplama kadar bunu işleyecek ve istihbarat üretecek uzun zamanlı kaliteli profesyonellerin varlığına bağlı. Üstelik bu düzenin kurulması uzun zaman alır. Uydunun üretilmesi en az beş yıldır. Bu sürede teknolojinin eskimesi, politik ortamın, ya da hedeflerin karakterinin değişmesi gibi riskler her zaman vardır. Bu yüzden de pahalı bir iştir. Öte yandan uyduların "veri toplamasında" fiziki ve teknik sınırlılıklar da vardır. Bu nedenle kamuoyunun "teknoloji her problemi çözer, istihbarat kapasitemiz çok yüksek" gibi yanlış anlayışın yerleşmesine fırsat vermemek için "algıların" iyi yönetilmesi gerekir.