Öcalan'ın konuşması

A -
A +
Öcalan'ın merakla beklenen konuşma metni kamuoyu ile paylaşıldı. Metin çeşitli mahfillerde dikkatlice okundu, okunacak. Elbette beş sayfalık metinden yola çıkarak böylesine karmaşık ve derinlikli bir soruna dair her şeyi net biçimde ortaya koymamız mümkün değil. Ancak bazı önemli hususların altını çizebiliriz. 
Analiz için metnin lafzı ve ruhuna bakmamız gerekiyor. Metnin normal şartlar altında yazılmadığını biliyoruz. Sonuçta Öcalan birçok dengeyi ve hususu gözetmesi gerekiyordu ve öyle de yaptı. 
Doktora tezimi PKK üzerine yazdığımdan Öcalan'ın ağzından çıkmış ya da onun kaleme aldığı binlerce sayfa metin okudum. Bu nedenle onun yazım tekniğine, ifade biçimine, cümle kuruluşlarına ve fikirlerinin dayandığı referanslara aşinayım. Ancak son metni okuduğumda Öcalan'da büyük bir değişiklik gördüm!. Öcalan, yıllar içinde sahip olduğu yazım ve ifade özelliklerini kısa süre önce değiştirmiş olmalı..
İlginç olan metindeki tespit, argüman ve örneklerin Başbakan'ın son dönemde söyledikleri ile tam örtüşüyor olmasıydı. Onun özgün metinlerindeki karmaşık ağdalı ifadeler gitmiş, yerine açık, akıcı ve profesyonel bir kalemden çıkmış bir metin gelmişti. Bu bize ne göstermektedir?
Anlaşılan hükümet ile Öcalan arasında ki görüşmelerin boyutu ve karşılıklı güven algısı tahminlerin de ötesinde mesafe katetmiş görünüyor. Bu da, Başbakan Erdoğan'ın fikirlerinin net, takım çalışmasının da verimli olduğunu, Öcalan'la ortak bir fikri zemin yakalandığını gösteriyor. Bütün bunlar önümüzdeki günler için olumlu bir başlangıç olarak görülebilir. 
Öte yandan herkesin "çatışmalar bitsin" ifadesine odaklandığı bu günlerde, Öcalan'ın kamuoyuna açıkladığı en önemli husus "Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı" ifadesidir. Evet, Öcalan kırk yıl boyunca izlediği politik-askerî ayaklanma stratejisiyle ülkeye ağır bedeller ödeterek bir kimlik inşa etmeyi başardı. Metnin can alıcı noktasının da bu olduğunu ifade etmeyi başardı. 
Türkiye'nin bundan sonraki temel sorunu, etnik kimliğini tescil etmiş Kürtlerin, kimin siyasi liderliğinde, ne kadar sürede, hangi yöntem ve mekanizmalarla yeni siyasal sistemde yer alacaklarıdır. Bu sürecin kolay olmadığını ve sancılı olacağını Başbakan Erdoğan da biliyor. Fırtınalı denizde sağlam gemi kadar tecrübeli ve yetenekli kaptana da ihtiyaç duyulur. Erdoğan'ın "başkan" olma isteğinin arka planında fırtınaya dair öngörü var. Fırtınalı sulardan çıkış içinse tam yetkili ehil kaptanın şart olduğunu biliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.