‘Depresyon'u hafife almayın

A -
A +

İnsanlar, hiç sebep yokken zaman zaman kendilerini çok üzgün ve mutsuz hissederler. Aslında; işinden ayrılmak, sevdiği birini kaybetmek veya başarısız olmak gibi olayların üzüntüye yol açması son derece normaldir. Çünkü, üzüntü de mutluluk veya sevinmek gibi hayatın bir parçasıdır. Ancak bu üzüntülü durumun durup dururken ortaya çıkması ve uzaması bir ruh sağlığı problemidir ve tıp literatüründe "DEPRESYON" olarak tanımlanmaktadır. Depresyon duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı olumsuz yönde etkiler. Tedavi edilmediği takdirde aylar, yıllar, bazen de ömür boyu sürebilir. Halk arasında sıkıntı ve aşırı isteksizlik şeklinde seyreden bütün hastalıklar depresyon olarak adlandırılmaktadır. Ancak depresyon bunların hepsinin ötesinde özel bir durumdur. Yukarıda saydığımız belirtilerin hepsinin herkeste görülmesi beklenmez. Önemli olan bu belirtilerin kişinin sosyal, mesleki ve insani ilişkişerinin ne kadar etkilendiğidir. İş-güç yapamayan, insani iliişkilerini sürdürmekte zorlanmaya başlayan bir kişi hastalık sınırlarını zorlamaya başlamış birisi demektir. Çünkü depresyonun da kendi içerisinde basamakları vardır. En ağırından major depresyonla depresif yakınmaları olan bir kişi arasında dağlar kadar fark vardır. Ancak her ikisi de sonuçta birbirine dönüşebilir. Depresyon hastalarının büyük kısmı, hastalığın doğası gereği genelde kendiliğinden yardım istemezler. Hastalar sıklıkla enerji, ilgi ve istek azlığından yakınırlar. Bu nedenle depresyonu olan hastaların aileleri, arkadaşları veya hekimleri tarafından psikiyatriste yönlendirilmeleri gerekir. İntihar düşüncesi varsa acilen psikiyatriste başvurmak gerekir. Depresyona yakalanmak sizin tercihiniz değildir ancak tedavi olup olmamak sizin elinizdedir. Depresyona yakalanma riski Ömür boyu depresyon geçirme riski yüzde15 dolayındadır. Kadınlarda bu oran % 25'e kadar çıkmaktadır. Hemen hemen tüm toplumlarda depresyon kadınlarda iki kat daha fazladır. Gebelikte, doğum sonrası dönemde ve menopozda depresyon geçirme riski artar. Bunun sebebi tam olarak bilinmemektedir, ancak kadınların hormonları bundan sorumlu olabilir. Sürekli bedensel hastalığı olanlarda da depresyon daha fazla görülür. Örneğin kısırlık tedavisi gören kadınlarda normal kadınlara göre iki üç kat fazla depresyon görülmektedir. Hastaların % 50'si 20-50 yaş arasındadır. Bununla birlikte çocuklarda ve yaşlılarda da depresyon görülür. Boşanmış, ayrı yaşayan veya yalnız yaşayanlarda evlilere göre daha sıktır. Sosyal çevre veya ekonomik seviye ile depresyon geçirme oranı arasında ilişki yoktur. Kültürel etkenlerle depresyon arasında ilişki yoktur. Yakın akrabalarda depresyon geçiren birilerinin olması depresyon geçirme riskini artırır. Depresyon nasıl tedavi edilir? Antidepresan ilaçlar (depresyon tedavi edici ilaç) hastaların yüzde 60-80'inde düzelmeyi sağlar. Tedavi uzun sürelidir ve ilaçların düzenli kullanılması gerekir. İlaçların etkisinin ortaya çıkması birkaç haftayı bulur. Bu yüzden "bu ilaç bana yaramadı" diye düşünüp birkaç günlük kullanımdan sonra kesmek yanlıştır. Depresyon tedavisinde kullanılan yöntemler kısaca şöyle özetlenebilir: Antidepresan ilaçlar. Değişik psikoterapi yöntemleri. Grup tedavileri. Elektro konvulsif tedavi (elektro şok tedavisi). Fototerapi (özel bir ışık tedavisi). Alternatif tıpla tedavi yöntemleri Tehlikenin belirtileri Depresyonu teşhis edebilmenin çeşitli ipuçları vardır. İşte bunlardan bazıları. Bu belirtilerden birkaç tanesi, en az iki hafta süreyle sizde bulunursa depresyon konusunda endişe etmeye başlamanız gerekir,. * Çökmüş bir ruh hali, ilgi kaybı ya da yaptıklarından zevk alamama * Günlük iş ve gücünü yapamama, günlük işlere karşı isteksizlik * Perhiz yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme ya da kilo alma (Bir ayda vücut ağırlığının % 5'inden fazlasını alma ya da verme) *İştah kaybı ya da aşırı iştah * Karar verme güçlüğü, konsantrasyon zorluğu, bellek bozukluğu * İşte, okulda, aile ve arkadaş arasında sorunların ortaya çıkması * Diğer insanlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği * Uyku bozukluğu (uykuya dalamama, uykuyu sürdürme güçlüğü, sabah erken uyanma veya fazla uyuma şeklinde olabilir) * Yeme bozukluğu (iştahta azalma veya artma) * Nedeni belli olmayan baş, boyun, sırt ağrısı gibi vücudun değişik yerlerinde sürekli ağrılar hissetme * Yatıştırıcı ilaçları kullanma ihtiyacı hissetme * Kendine zarar verme, intihar planları yapma, intihar girişiminde bulunma veya kendi cenaze merasimini düşünme * Sıkıntı, huzursuzluk, yerinde duramama * Kendini yorgun, bitkin, halsiz hissetme (enerjisi çekilmiş gibi hissetme) ve çabuk sinirlenme * Kendini değersiz, aşağılık ya da suçlu gibi hissetme *Dikkatini bir noktaya toplayamama Alternatif reçeteler Depresyon tedavisine; hayatın iyi yanlarını görmeye alışmakla başlanır. Sinirlenmekten kaçınmak, her kötü olayın iyi bir tarafı olduğunu görmeye alışmak, düzenli bir hayat sürmek gerekir. Sinirleri yıpratıcı, kötü alışkanlıklardan uzaklaşmak, fırsat buldukça temiz havada dolaşmak gerekir. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de tedaviye yardımcı olacaktır: * 4 bardak suya; 2 tatlı kaşığı (30 gram) kediotu konur. 1 bardak su kalıncaya kadar kaynatılır. Sonra, suyun üzerine biriken kısım alınıp, bir şişeye konur. Günde 1 kere, yarım bardak suya 15 damla konup, içilir. * 2 su bardağı suya; 2 kahve kaşığı kuru nane konur. Yarım bardak su kalıncaya kadar kaynatılır. Sonra, suyun üzerine biriken kısım alınıp, küçük bir şişeye konur. Günde 1 kere, 1 bardak suya, 15 damla konup içilir. * 4 bardak suya; 2 tutam lavanta çiçeği konur. 15 dakika kaynatılıp, süzülür. Günde 3 kere, birer çay bardağı. 1 çorba kaşığı süzme bal ilave edilerek içilir. * 4 bardak suya; 1 su bardağı kuru üzüm konur. 2 saat bekletildikten sonra süzülür. Günde 3 kere, birer su bardağı içilir. * 4 bardak suya; 1 çorba kaşığı ufalanmış melisa konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Sabah akşam, ikişer çorba kaşığı içilir. * 4 bardak suya; 3 tutam yonca konur. Haşlandıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çorba kaşığı içilir. * 4 bardak suya; 1 çorba kaşığı kuru, ufalanmış ayçiçeği yaprağı ve taneleri konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Suyuna, 1 çay bardağı süzme bal konup, karıştırılır. Günde 3 kere, birer kahve fincanı içilir. * 4 litre suya; yarım kilogram kimyon konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra temiz ve ince bir tülbentten banyo küvetine süzülür. İçine 5 dakika yatılır. Akşamları, ılık tuzlu suyla banyo yapmak da faydalıdır. * 4 litre suya; 1 kilogram çam yaprağı konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra banyo küvetine süzülür. İçinde 5 dakika yatılır. * 4 litre suya; yarım kilogram lavanta çiçeği konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra banyo küvetine süzülür. İçinde 5 dakika yatılır. *4 litre suya; yarım kilogram meşe palamudu konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra banyo küvetine süzülür. İçinde 5 dakika yatılır. Hastalıklar ve çareleri Menopoz dönemi için lezzetli karışım Gerede'den mektup yazan bir bayan okuyucumuz, bir süre köşemizde yayınladığımız menopoz döneminde kullanılabilecek lezzetli karışımı tekrar yayınlamamızı istiyor. Daha önce telefonla arayan bazı okuyucularımızın da buna benzer istekleri olmuştu. Ancak buna imkan olmadığını söylemiştik. Bu konuda çoğalan istekleri yerine getirmek için bir defaya mahsus olmak üzere menopozla ilgili reçeteleri tekrar yayınlıyoruz. Papatya çayının sakinleştirici etkilerinden faydalanmanızı sağlayacak lezzetli karışım şu: İki bardak su kaynatın. İçine beş çorba kaşığı kuru papatya atarak, bir saat dinlendirin. İki portakalın kabuklarını ince uzun rendeleyin, karışımı acılaştırmaması için beyazlarını rendelememeye özen gösterin. Bir tencereye bir bardak su, bir buçuk çay bardağı şeker ve portakal kabuğu rendesini koyun. Orta ateşte 10 dakika kaynatın. Papatya çayını süzün. Portakal kabuğuyla hazırladığınız şurubu da süzün. Şekerli şurubu, süzülmüş papatya çayıyla karıştırın. Bir kaba karışımı boşaltıp buzlukta bir saat tutun. Bu arada, yumurta akını beyazlaşana kadar çırpın. Şurubu buzluktan çıkarıp mikserle beş dakika çırpın. Çırpılmış yumurta akını, diğer karışıma ekleyin. Yeniden bir kaba boşaltıp buzlukta iki saat dinlendirin. Buzdolabından çıkarıp yarım saat kadar bekledikten sonra ister bir defada, isterseniz birkaç defada tüketin. Menopoz döneminde ayrıca şu reçetelerden de yararlanabilirsiniz: ¥ 1 su baradğı sıcak suya; yarım kahve kaşığı adaçayı konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülür. Suyuna, 1 kahve kaşığı bal karıştırıldıktan sonra içilir. Aynı işlem, günde 3 kere tekrarlanır. ¥ 1 bardak sıcak suya; 3-5 tane papatya konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Günde 2 kere, tekrarlanır. ¥ 4 bardak suya; 1 tutam pelin konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çay bardağı içilir. ¥ 1 su bardağı kaynak suya; 1 kahve kaşığı ufalanmış melisa konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Bu işlem, günde 3 kere tekrarlanır. ¥ Ayrıca; üzüm, erik, kayısı, limon, sarımsak, portakal, badem, fındık, beyaz peynir, havuç, muz, kiraz, kestane, lahana, hurma, incir, greyfurt, çavdar ekmeği, yer elması ve soya fasulyesi yemek de bu dönemde görülen şikayetlerin azalmasına yardımcı olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.