Son derece şifalı bir bitki olan papatyanın ruhsal problemlerimize de deva olduğunu biliyor musunuz? Evet, papatya; sinir rahatsızlığı olan ve depresif davranışlar sergileyen kişilerin leblebi gibi tükettiği "Prozac" adlı ilaç için çok önemli bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Çünkü papatyanın en önemli özelliklerinden biri sinirleri yatıştırmasıdır. Yani sinirli olduğunuz sırada içeceğiniz bir fincan papatya çayı sizi hemen sakinleştirecektir. Papatyanın diğer faydalarına gelince: Ateşi düşürür. Ağrıları keser. Spazm çözer. Terletir. Sinirleri yatıştırır. Bağırsak gazlarını giderir. Vücuda rahatlık verir. Boğaz bademcik ve diş etlerinin iltihaplarını giderir. Bel ve baş ağrılarını geçirir. Saçları sarartmak için de kullanılır. Papatyayağı da spazm giderir. Ağrıları dindirir. Mikropları öldürür. Sinirleri yatıştırır. Nasıl hazırlanır? Papatya çayının hazırlanması son derece kolaydır: Yarım çorba kaşığı ve bir tatlı kaşığı papatya çiçeğini bir su bardağı kaynak suyun içine atarak 5-10 dakika kadar demlemeye bırakın. Daha sonra süzerek için. Sakın hafife almayın Depresyon, tedavi edilmediği takdirde aylarca hatta yıllarca, bazen de ömür boyu sürebilir Bazı insanlar, hiç sebep yokken zaman zaman kendilerini çok üzgün ve mutsuz hissederler. Üzüntü de mutluluk ve sevinç gibi son derece insani duygulardan biridir. Ancak üzüntülü durumun, hiç sebep yokken ortaya çıkması ve uzaması bir ruh sağlığı problemidir ve tıp literatüründeki adı "DEPRESYON"dur. Duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı olumsuz yönde etkiler. Tedavi edilmediği takdirde aylar, yıllar, bazen de ömür boyu sürebilir. Depresyona yakalanmak sizin tercihiniz değildir ancak tedavi olup olmamak sizin elinizdedir. Depresyona girenlerin büyük kısmı, hastalığın doğası gereği genelde kendiliğinden yardım istemezler. Sıklıkla enerji, ilgi ve istek azlığından yakınırlar. Bu sebeple depresyona giren hastaların; aileleri, arkadaşları veya hekimleri tarafından psikiyatriste yönlendirilmeleri gerekir. İntihar düşüncesi varsa acilen psikiyatriste başvurmak gerekir. Yakalanma riski Ömür boyu depresyon geçirme riski yüzde15 dolayındadır. Kadınlarda bu oran yüzde 25'e kadar çıkmaktadır. Hemen hemen tüm toplumlarda depresyon kadınlarda iki kat daha fazladır. Sürekli bedensel hastalığı olanlarda da depresyon daha fazla görülür. Örneğin kısırlık tedavisi gören kadınlarda normal kadınlara göre iki üç kat fazla depresyon görülmektedir. Hastaların yüzde 50'si 20-50 yaş arasındadır. Bununla birlikte çocuklarda ve yaşlılarda da depresyon görülür. Alternatif reçeteler Depresyona girdiğini düşünen kişi, hayatın iyi yanlarını görmeye çalışmalıdır. Sinirlenmekten kaçınmalı, her kötü olayın iyi bir tarafı olduğunu görmeye çalışmalı, düzenli bir hayat sürmelidir. Sinirleri yıpratıcı, kötü alışkanlıklardan uzaklaşmalı, fırsat buldukça temiz havada dolaşmalıdır. Ayrıca aşağıdaki reçeteler de tedaviye yardımcı olacaktır: 4 bardak suya; 2 çorba kaşığı kediotu konur. 1 bardak su kalıncaya kadar kaynatılır. Sonra, suyun üzerine biriken tabaka alınıp, bir şişeye konur. Günde 1 kere, yarım bardak suya 15 damla konup, içilir. 2 su bardağı suya; 2 kahve kaşığı kuru nane konur. Yarım bardak su kalıncaya kadar kaynatılır. Sonra, suyun üzerine biriken kısım alınıp, küçük bir şişeye konur. Günde 1 kere, 1 bardak suya, 15 damla konup içilir. 4 bardak suya 1 çorba kaşığı ufalanmış melisa konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Sabah akşam, yarımşar çay bardağı içilir. Depresyon için bitki banyolarından da istifade edilebilir: 5 litre kadar suya; yarım kilo kimyon konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra temiz ve ince bir tülbentten süzülür. Yarıya kadar doldurulmuş banyo küvetine boşaltılır. 10-15 dakika süreyle küvette yatılır. Bir tencere suya, 1 kilo kadar çam yaprağı konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra süzülüp banyo küvetindeki suya boşaltılır. İçinde 10-15 dakika yatılır. 5 litre suya; yarım kilo meşe palamudu konur. 15-20 dakika kaynatıldıktan sonra süzülerek banyo küvetindeki suya boşaltılır. İçinde 10-15 dakika yatılır. Tehlikenin belirtileri Depresyonu teşhis edebilmenin çeşitli ipuçları vardır. İşte bunlardan bazıları (Bu belirtilerden birkaç tanesi, en az iki hafta süreyle bir kişide bulunursa depresyon konusunda endişe etmeye başlaması gerekir): * Çökmüş bir ruh hali, ilgi kaybı ya da yaptıklarından zevk alamama * Günlük işini yapamama, bunlara karşı büyük isteksizlik duyma. * Perhiz yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme ya da kilo alma (Bir ayda vücut ağırlığının % 5'inden fazlasını alma ya da verme) * Yeme bozukluğu (İştah kaybı ya da aşırı iştah) * Karar verme güçlüğü, konsantrasyon zorluğu, bellek bozukluğu * İşte, okulda, aile ve arkadaş arasında sık sık problemlerin ortaya çıkması * Diğer insanlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği * Uyku bozukluğu * Nedeni belli olmayan baş, boyun, sırt ağrısı gibi vücudun değişik yerlerinde sürekli ağrılar hissetme * Yatıştırıcı ilaçları kullanma ihtiyacı hissetme * Kendine zarar verme, intihar planları yapma, intihar girişiminde bulunma veya kendi cenaze merasimini düşünme * Sıkıntı, huzursuzluk, yerinde duramama * Kendini yorgun, bitkin, halsiz hissetme ve çabuk sinirlenme * Kendini değersiz, aşağılık ya da suçlu gibi hissetme * Dikkatini bir noktaya toplayamama