DONDURMA mineral ve vitamin deposu

A -
A +

Sıcak günlerde keyifle tüketilen dondurmanın, aynı zamanda mineral ve vitamin değerleriyle de son derece önemli bir besin olduğunu biliyor muydunuz? Evet... Yaz geldi, havalar iyice ısındı... Bu sıcak günlerde bir nebze olsun serinlemek isteyince, aklımıza iki şey gelir; serin bir içecek veya mis gibi meyve aroması ile tatlandırılmış bir külah dolusu dondurma... Ancak birçoğumuz ne kadar bunalsak da, özellikle sağlığımıza dokunacağı endişesiyle dondurmadan uzak durmaya çalışırız. Hatta çok sevdikleri halde, hasta olacakları korkusuyla çocuklarımızın dondurma yemesi bizi rahatsız eder. Uzmanlar ise sadece yaz aylarında değil, dört mevsim dondurma tüketilmesini tavsiye ediyor. Çünkü dondurma; hem A, B, C, D ve E grubu vitaminler, hem de kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller açısından son derece zengin bir besin maddesi. 100 gram dondurmada 25 gram karbonhidrat, 135 miligram kalsiyum, 15 miligram fosfor, 100 miligram sodyum ve 174 kcal enerji bulunuyor. Bu açıdan bakınca dondurma, hem yetişkinler hem de çocuklar için dengeli beslenme listesinin baş köşesinde yer almaktadır. Şunu da belirtmek gerekir ki, çocuk beslenmesi yetişkin beslenmesine göre farklı özellikler taşımaktadır. Bir çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi için yalnız doğumdan sonraki aylarda değil, çocukluk çağının tamamında yeterli miktarda süt alması gerekiyor. Bir süt ürünü olan dondurma da çocuk beslenmesinde önemli bir görev üstleniyor. Çünkü dondurma karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve enerji bakımından sütten daha zengin bir gıda maddesi. Böylece, onların sağlıklı bir şekilde beslenebilmesine yardımcı oluyor. ¥ Bu arada anne babalara bir notumuz olacak: Eğer çocuklarınızın, yedikleri dondurmanın soğuğundan boğaz ve mide rahatsızlığına yakalanması gibi bir endişeniz varsa, dondurmadan önce ve yedikten sonra, bir bardak ılığa yakın serin su içiriverin. (Bu kaide aslında büyükler için de geçerli...) Uzmanlar ne diyor? Uzmanlar da dondurmanın vitamin ve mineraller açısından zengin, besleyici bir gıda maddesi olduğunda birleşiyor. İşte bunlardan bazılarının görüşü... Alman Hastanesi Çocuk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Nüvit Altınkaya: "Dondurmanın çocuklar için keyifli ve besleyici bir besin maddesi olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Ayrıca içerdiği yüksek kalsiyum düzeyi, hamile kadınların beslenmesi açısından ve kemik erimesi sorunu olan kişiler için büyük önem taşıyor." İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Beslenme Uzmanı Dr. Zeynep Koç: "Yaz mevsiminde çocuklara asitli meyve suyu yerine dondurma tavsiye ediyoruz. Hijyenik şartlarda hazırlanması durumunda, kamuoyundaki yaygın inancın aksine, dondurmanın çocuklar için hastalık yapıcı hiçbir etkisi yoktur. Çocuklar, sağlıklı büyümeleri ve iyi bir kemik yapısına sahip olmaları için son derece gerekli bir besin maddesi olan süt yerine, sıcakların geldiği bu günlerde gerekli kalsiyumu dondurma yiyerek alabilirler." Şişmanlara dondurmalı diyet mönüsü Bilinenin aksine şişmanların da dondurma yiyebileceğine işaret eden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Beslenme Uzmanı Diyetisyen Dr. Zeynep Koç, dondurmanın kilo aldırdırdığına dair yanlış bir düşünce olduğunu, özellikle kilolarından şikayet edenler için dondurmalı diyet mönüleri hazırladıklarını belirtiyor. Bünyeye göre ayda ortalama 4 kilo verdirebilecek dondurmalı diyet mönülerinden 1200 kalorilik olanı şöyle: Sabah: Şekersiz çay, iki kibrit kutusu peynir, bir dilim kepekli ekmek, domates, salatalık. Öğle: 2 adet ızgara köfte, 4 yemek kaşığı sebze yemeği, salata, bir çay bardağı yoğurt, bir dilim kepekli ekmek. İkindi: 100 gram dondurma. Akşam: Bir kepçe çorba, 2 adet biber dolma, salata. Gece: Meyve (200 gr), bir çay bardağı süt. 100 gram dondurmanın besin değerleri Karbonhidrat 25 gram Yağ 6,6 gram Protein 3,6 gram Enerji 174 kcal Kalsiyum 135 mg Fosfor 115 mg Sodyum 100 mg Potasyum 160 mg Demir 0,1 mg Hastalıklar ve çareleri Deniz ve taşıt tutması Her gün, sabah-akşam vapurla ve otobüsle seyahat etmek zorunda olduğunu yazan F.K: isimli okuyucumuz, bu yolculukların tam bir "işkence" olduğunu belirtiyor. Çünkü, diyor okuyucumuz "Otobüse ya da vapura bindikten kısa bir süre sonra midem bulanmaya başlıyor. Kusacak gibi oluyorum. Kendimi zor tutuyorum. Bu yaklaşık 2-3 yıldan beri böyle. Araç tutmasını önlemek için ilaç kullanıyorum, faydası oluyor. Ama sürekli ilaç kullanmak ne derece doğru bilemiyorum. Bu konuda, bana yardımcı olacak şifalı bitkilerle hazırlanmış formüller yazabilir misiniz?.." Hem bu okuyucumuza, hem de bu konuda şikayeti olan diğer okuyuculara yardımcı olmak için daha önce yayınladığımız "deniz ve taşıt tutması" konusuna bir defa daha yer vermek istiyoruz. Kara, deniz ve hava taşıtları ile seyahat ederken bazı kişilerin midesi bulanır, kusma ihtiyacı hissederler. Bu, rüzgarlı (lodos) havalarda ve bozuk yollarda daha da şiddetlenir. Bunun sebebi, kulak içinde bulunan denge organının, istek dışı fazla uyarılmasıdır. Kusma ile birlikte; terleme, üşüme, esneme ve can sıkıntısı da görülebilir. Yüksek tansiyon: Migren veya Sinüzit'ten şikayet edenlerle, aybaşı kanaması olan kadınlar; taşıt tutmasından daha çok etkilenirler. Ayrıca, aşağıdaki reçeteler de uygulanabilir. ¥ 1 su bardağına 1 tatlı kaşığı kereviz tohumu konur. Kaynatılıp, süzülür. Taşıta binmeden yarım saat önce içilir. ¥ 2 su bardağı suya, 1 tutam pelin konur. Kaynatılıp, süzülür. Taşıta binmeden yarım saat önce 1 su bardağı içilir. ¥ 1 çay bardağı kaynak suya, 1 kahve kaşığı kekik konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülür. Taşıta binmeden yarım saat önce içilir. Ne yapılmalı? 1. Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız ve gözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında oturup uzak manzaralara bakabilirsiniz veya geminin güvertesine çıkıp ufku izleyebilirsiniz. Ya da uçakta cam kenarında oturup dışarıyı seyredebilirsiniz. 2. Eğer araba sizi tutuyorsa kitap okumayın ya da zıt yöndeki koltuklara oturmayın. 3. Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşmayın veya onu izlemeyin. 4. Yolculuktan hemen önce ya da yolculuk sırasında keskin kokulardan, baharatlı veya yağlı yiyeceklerden uzak durun. Bakımlı saçlar için kekik Güzel saç; şairlerin, yazarların ve ressamların ilham kaynağı olmuştur. Bu sebeple, kadınlar için bakımlı ve canlı saçlar, güzel görünmenin vazgeçilmez parçası kabul edilmektedir. Ancak yaz aylarında saç bakımı oldukça zordur. Ayrıca saçlarımızın parlak ve güzel görünmeleri beden ve ruh sağlığımızla doğru orantılıdır. Özellikle yanlış beslenme, yakıcı güneş ışınları, rüzgar ve toz, hava kirliliği, aşırı stres ve aşırı hareketsizlik saç güzelliğini olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için, kekikle hazırlayacağınız suspansiyonlardan istifade edebilirsiniz. Üstelik hazırlanması son derece kolay: 4 bardak suya bir tutam kekik koyarak 10 dakika kaynatın. Bu karışıma, bulabilirseniz bir tutam sedir ağacı (sarı katran ağacı) yaprağı da katarsanız daha iyi olur. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra ince bir tülbentten süzün. İçine bir çay bardağı limon suyu ilave edin. İşte size harika bir saç bakım suspansiyonu. Saç diplerinizi ovarak bu suyla yıkayın. Bunu haftada iki defa tekrarlayabilirsiniz. Bebeklere rezene çayı Yaz aylarında sarı çiçekler açan rezene, çok eski yıllardan beri sakinleştirici ve sancı giderici olarak kullanılan bir bitkidir. Bağırsak gazlarının oluşmasını önler. Bilhassa süt çocuklarında bu etkisi için Avrupa ülkelerinde anasona tercih edilir. Rezene, süt veren hanımlarda sütü artırır, idrar söktürür ve yaprakları yaraların iyileşmesini kolaylaştırır. Kalbi takviye ederek ritmini ayarlar. 1 fincan kaynar suya 1 çay kaşığı rezene atılarak, 10 dk. demlenir. Büyükler bundan günde 3-4 fincan içebileceği gibi bebeklere çay kaşığı ile az az günde 1 fincan vermek uygundur. Diğer bir kullanım alanı da, arpacık gibi göz kapağı enfeksiyonlarında ılık pansuman yapmaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.