Kalp ve kansere karşı BALIK

A -
A +

Balığın en değerli besin kaynaklarından biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak, özellikle omega 3 yağ asitleri yönünden zengin olan uskumru, palamut, lüfer, somon, hamsi ve istavrit gibi yağlı balıkların kalp ve kansere karşı koruyucu özelliklere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Beslenme uzmanları iyi kalite protein, demir, çinko ve birçok vitamin içeren balığın sık sık tüketilmesini öneriyorlar.Tatlı ve tuzlu su ürünleri beslenme açısından son derece değerli gıdalardır. Özellikle balık diğer hayvan etleriyle kıyaslandığında önemli üstünlüklere sahiptir. Öncelikle balık biyolojik değeri yani yararlılığı yüksek bir protein kaynağıdır. Hayvansal kaynaklı protein, büyüme, gelişme ve dokuların onarımı açısından bitkisel kaynaklı proteinlerden daha yararlıdır. Günde 250 gram balık yiyen bir yetişkin insan, günlük protein ihtiyacının tümünü en yararlı şekilde karşılamış olur. Balık; demir ve çinko gibi vücut için çok önemli olan iki mineralden son derece zengindir. Özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar ve kadınlar için balık yararlı bir besindir. Hayvansal kaynaklı gıdalar yüksek düzeyde kolesterol içerir. 100 gram balık etindeki kolesterol 50 ile 100 miligram arasında değişir. Bu yüksek bir düzeydir ve kan kolesterolünü artırabileceği düşünülebilir. Ancak özellikle yağlı balıkların içerdiği yağlarda bulunan omega 3 yağ asitleri beslenme açısından büyük önem taşır. Bu yağ asitleri, kanın kolesterol düzeyini düşürmelerinin yanı sıra kalp-damar hastalıklarında önemli rol oynayan kan akışkanlığını da düzenlerler. Kalp hastalıklarının yanı sıra kansere karşı da koruyucu özellikleri vardır. Omega 3 yağ asitleri çocukların büyümesi, beynin gelişmesi için son derece gerekli yağ asitleridir. Balık yağları A, D ve E vitaminleri yönünden de son derece zengindir. Ancak balıklar aşırı sıcağa ve uzun süreli depolamaya karşı duyarlıdır. Bu yüzden uygun şartlarda saklanmaları ve pişirirken yakılmamaları gerekir. Balıkların buğulama tarzında ya da fırında pişirilmeleri sağlık açısından daha yararlıdır. Uskumru, palamut, lüfer, somon, hamsi, istavrit gibi yağlı balıklar omega 3 yağ asitlerinden daha zengin oldukları için beyaz etli, yağsız balıklara tercih edilmelidir. Cevizle gelen güzellik Siz cevizi sadece kuruyemiş ya da keklerin içinde hoş bir tat olarak bilseniz de uzmanlar cevizin güzellik iksiri olduğunu söylüyor. Neden mi? Çünkü cevizle yapılacak maske, ciltteki ölü hücrelerden kurtulmak için doğal bir tedavi yöntemidir. Ölü hücrelerle kaplı bir cilde uygulanan ceviz maskesi, ölü hücreleri yok eden bir özelliğe sahiptir. Bu harika maskenin hazırlanışı da son derece kolay: Cevizleri iyice öğütüp içine bir kaşık bal, bir kaşık portakal suyu ve dört kaşık da süt ekleyerek iyice karıştırın. Bu karışımı on dakika yüzünüzde bekletip masaj yapın. Bu masaj pul pul görünen cildinizin sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar. Bu işlemin ardından yüzünüzü ılık suyla durulamayı da ihmal etmeyin. Bu uygulamayı 2-3 günde bir tekrarlayabilirsiniz. Arpa ve patates hafızayı güçlendiriyor Bilim adamları, hafızası zayıflayanların, arpa ekmeği ve patates yiyerek, beyni takviye edebileceğini açıkladı. ABD'de yapılan araştırmalarda, karışık cins karbonhidrat içeren yiyeceklerle beslenen insanların, karbonhidratları az alanlara göre, zeka testinde daha başarılı oldukları tesbit edildi. Günde birkaç kez karışık karbonhidrat içeren yiyeceklerin alınmasının faydasına değinen araştırmacılar, bu yiyecekleri; sebzeler, hububatlar, makarna, ekmek ve meyveler olarak sıralıyor. Kemiklerin sağlığı için D vitamini Büyümemiz, hücrelerimizin yenilenmesi ve enerji üretimimiz için en vazgeçilmez maddelerdir vitaminler... Ancak insan vücudu, vitaminleri kendiliğinden üretemez. Bu yüzden sağlığımız için gerekli olan vitaminleri ya yediğimiz yiyeceklerden veya çeşitli ilave vitamin preparatlarından sağlamamız gerekmektedir. İnsan sağlığı açısından en doğru olanı ise, vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminlerin tabii besinlerden alınmasıdır. Biz de; okuyucularımıza yardımcı olmak amacıyla birkaç hafta süreyle vitaminler konusunu enine boyuna inceleyeceğiz. Geçen hafta A vitaminini incelemiştik. Bu hafta da D vitaminini ele alıyoruz. İskelet yapımız ve dişlerimizin gelişimi açısından son derece önemli olan D vitamini, özellikle büyüme çağındaki çocuklar için çok gereklidir. Günlük İhtiyaç: ¥ 1-50 yaş: 200 ünite ¥ 51-70 yaş: 400 ünite ¥ 71 yaş üstü: 600 ünite D vitamininin yararları * Kalsiyum ve fosfor emilimini artırarak kemiklerin ve dişlerin güçlenmesini sağlar. Bu sebeple özellikle büyüme çağındaki çocuklar için gereklidir. * Sindirim sistemine iyi gelir, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. * Kaslar, cilt ve pankreas için de yararı vardır. * Kemikler ve dişler için çok gerekli olan D vitamininin, göğüs ve bağırsak kanserine karşı da etkili olduğu tesbit edilmiştir. Çok fazla alındığı takdirde... Kişinin yaşına, hayat tarzına, güneş ışınından yeterince yararlanıp yararlanamamasına bağlı olarak D vitaminine olan ihtiyacın miktarı değişir. Ancak vitaminden çok fazla alındığı takdirde, mide bulantısı, kusma, ishal, iştahsızlık, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, baş ağrısı, kılcal damarlarda deformasyon hatta ölümler görülmektedir. D vitamini açısından zengin besinler ¥ Süt: 1 bardak (100 ünite) ¥ Baklagiller: 1 porsiyon (40-100 ünite) ¥ Yumurta: 1 büyük boy (25 ünite) ¥æMargarin: 1 tatlı kaşığı (20 ünite) ¥ Somon: 3 köfte kadar (10 ünite) D vitamini eksikliğine dikkat D vitamini, yeniden kemik yapımı için gerekli kalsiyum ve fosfor düzeyini sağlar. Günün büyük bir bölümünün kapalı mekanlarda geçmesi, güneşten yararlanılamaması ve aşırı hava kirliliği gibi faktörler D vitamini eksikliğine yol açar. Yeni doğum yapan kadınlarda D vitamini eksikliği sıklıkla görülür. Bu sorun annelerden çok bebekleri etkiler. Bebeklerde büyüme geriliği, kafa kemiklerinde yumuşama, kemik mineral yoğunluğunda azalma gözlenir.. D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizm hastalığına, erişkinlerde ise kemik erimesi, kalça kırığı gibi sağlık problemlerine sebep olur. Bebeklerin D vitamini düzeylerinin korunması için çıplakken haftada 30 dakika, giyinikken ise haftada 2 saat güneş görmeleri gerekir. Yetersiz güneş alan bölgelerde yaşayan kadınlara ise hamilelik döneminde doktor kontrolünde D vitamini almaları önerilir. D vitamini eksikliğinin sebep olduğu hastalıklar: * Bebeklerde büyüme geriliği ve kafa kemiklerinde yumuşama * Çocuklarda raşitizm hastalığı * Yetişkinlerde osteomalasia (kemik yumuşaması) ve osteoporoz (kemik erimesi) * Yaşlılıkta duyma zorlukları * Kalça kırıkları

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.