Gün içinde en sık tükettiğimiz besinlerden biri olan peynir, kalsiyum ve mineral yönünden en zengin gıda maddeleri arasında yer alıyor. Süt içtiğinde sindirim problemi yaşayan kişiler için de iyi bir alternatif oluşturuyor. Uzmanlar "Peynirin içindeki kalsiyum ve diğer mineraller vücut için son derece yararlıdır. Süt ve yoğurda göre daha fazla protein içermektedir. Bu yüzden de günlük beslenmemizde kullanmamızda fayda var" diyor. Peynirin içeriğindeki maddeler, tipine ve çeşidine göre değişiyor.100 gram yağlı beyaz peynirin içinde 22.5 gram protein, 162 miligram kalsiyum, 0.50 miligram demir ve yine değişik oranlarda A, B1 ve B2 vitaminleri bulunuyor. 100 gram yağsız beyaz peynirde ise 19 gram protein, 96 miligram kalsiyum, 0.40 miligram demir ve diğer vitaminler yer alıyor. Yetişkin bir insanın günlük kalsiyum ihtiyacının üç kibrit kutusu büyüklüğündeki peynir tüketilmesiyle giderilebileceğini belirten beslenme uzmanları, peynirin menopoz döneminde artan osteoporoz gibi kemik hastalıklarından korunmadaki önemine özellikle dikkat çekerek şunları söylüyorlar: "Vücut, 20-25 yaşına kadar kalsiyumu çok rahat depolayabiliyor. Bu dapolama olayı 30-35'ten sonra artık tersine dönmeye başlıyor. Yani eskisi kadar rahat depolayamıyoruz ama kayıplarımız daha fazla olmaya başlıyor. Bu dönemde alabildiğimiz kadar kalsiyum almalıyız ki, kemik ve mineral yapımızı dengeye soksun, ileriki yaşlarda en azından oluşabilecek hasarları geciktirme konusunda vücuda yardımcı olsun. Bol bol peynir yiyerek gerekli kalsiyum ihtiyacımızı karşılayabiliriz." Uzmanlar, pastörize edilmemiş sütten yapılan peynirlerle, sütü kaynatmadan yapılan taze peynirlerin tüketilmesinin sağlık açısından uygun olmadığına da işaret ediyorlar. BESİN DEĞERİ Yağlı beyaz peynirin içerdiği maddeler (100 gram) ¥ Protein 22.50 gram ¥ Kalsiyum 162.00 miligram ¥ Demir 0.50 miligram ¥ A vitamini 720.00 i.u ¥ B1 vitamini 0.08 miligram ¥ B2 vitamini 0.30 miligram ¥ Niasin 0.40 miligram Yağsız beyaz peynirin içerdiği maddeler (100 gram) ¥ Protein 19.00 gram ¥ Kalsiyum 96.00 miligram ¥ Demir 0.40 miligram ¥ A vitamini 5.00 i.u ¥ B1 vitamini 0.02 miligram ¥ B2 vitamini 0.30 miligram ¥ Niasin 0.10 miligram İlgi çekici araştırma / Süt ürünlerine dargınız Süt ve süt ürünleri konusunda ilgi çekici bir araştırmadan söz etmek istiyoruz: Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cennet Oğuz tarafından fakülte öğrencileri arasında, "Süt ürünleri tüketim sıklığı" konulu bir araştırma yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre, sağlıklı bir gelişim için kişi başına yılda 21.83 kilogram peynir tüketilmesi gerekirken, öğrencilerin yılda ortalama 3.56 kilogram peynir tükettiği tesbit edildi. Az miktarda peynir tüketimine gerekçe olarak kız öğrenciler "sevmemeyi", erkek öğrenciler de "pahalılığı" gösterdiler. Araştırma, öğrencilerin yoğurt tüketiminin de gereken miktarın altında kaldığını gösterdi. Gerçekleşmesi gereken yoğurt tüketiminin yılda 36.5 kilogram olarak belirlendiği araştırmada, üniversite öğrencilerinin yılda ortalama 31.17 kilogram yoğurt yedikleri tespit edildi. Peynir suyu, ilaç gibi İşe yaramaz diye dökülen "peynir altı suyu"nun büyük besin değeri olduğunu ve dünyada kullanımının gün geçtikçe arttığını duymuş muydunuz? Evet, kısaca "PAS" olarak tabir edilen ve peynir mayalandıktan süzülmesi çin kalıplara konduğu sırada elde edilen yeşilimsi sarı renkteki "peynir altı suyu", Orta Çağ'da bir ilaç ve deri merhemi olarak kullanılıyormuş. Hatta PAS'ın bol olduğu yerlerde genç-ihtiyar herkesin, vücut derilerindeki yaraların iyileşmesi ve buruşuklukların giderilmesi amacıyla bu suyla banyo bile yaptığı belirtiliyor. Peynir suyunun böbrek taşınının oluşumunu engellediği, oluşan taşında düşmesini kolaylaştırdığı ifade ediliyor. Bu konuda çeşitli araştırmalar yapan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. İhsan Bakırcı, PAS'ta, yüksek biyolojik değere sahip serum proteinleri, mineral tuzlar, laktoz ve vitaminler bulunduğunu, bu sebeple de son 20 yılda dünyada kullanım alanının giderek arttığına söylüyor. İhsan Bakırcı, PAS'ın Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İsveç, Bulgaristan, Belçika, Polonya, Yeni Zelanda ve Fransa gibi ülkelerde, belli oranlarda hayvanlara sıvı besin gıdası olarak verildiğini de ifade ediyor. Yard. Doç. Bakırcı, İhlas Haber Ajansı'ndan arkadaşımız Demir Bilirdönmez'e bu konuda bilgiler verirken "peynir altı suyu"nun kullanım alanlarıyla ilgili olarak da şunları şöylüyor: ¥ Hayvan yemi (Sıvı olarak): PAS, hayvanların daha iyi beslenmesinde yardımcı olduğu gibi, yem masraflarının da üçte bir oranda azalmasına yol açıyor. İhtiva ettiği besin unsurları bakımından, 12 kilo sıvı PAS, 1 kilo arpaya denk olarak hesaplanıyor. Genellikle tahıllara karıştırılarak yem şeklinde hayvanlara veriliyor. ¥ Gübre olarak: PAS, bitki besin maddesi olarak önemli bir değer taşıdığı için gübre yerine de kullanılabiliyor. Ancak akarsu ve göllere atıldığında, çevreyi kirleten ve sudaki oksijeni tüketerek mevcut bitkisel ve hayvansal hayatı olumsuz etkileyeceği için tarlada kontrollü olarak kullanılması gerekiyor. PAS, Amerika ve Avustralya'da çayırlara püskürtülerek kullanılıyor. ¥ Fırın ürünlerinde: Peynir üretimindeki artışa paralel olarak fırın ürünlerinde de kullanılıyor. Pastörize peynir altı suyu, tozu veya konsantratlarının ekmek yapımında kullanılmasıyla, ekmeğin besin değeri ve kalitesinın artışını da sağlıyor. Bu arada pasta ve keklerde de kullanılıyor. ¥ PAS, margarin, şekerleme, çikolata sanayiinde, ayrıca biyogaz, poliüretan köpük, tarımsal ilaç, boya, sentetik deterjanlar, fiberler, temizleme araçları ve kozmetik sanayiindeki çeşitli ürünlerin üretiminde de kullanılıyor. Hastalıklar ve çareleri Fistül mutlaka tedavi edilmeli Çoğunlukla kuyruk sokumunda veya anüs (serç) yakınında meydana gelen; içi cerahat dolu, kırmızı ve akıntılı şişliklere fistül denir. Tıptaki adı "perianal fistül" veya "anorektal fistül"dür. Ağrı, kanama, kaşıntı, cerahatli akıntı ve anüste kitle hissi fistülün genel belirtileridir. Tedavi edilmedikçe geçmesi hemen hemen imkansız gibidir. Tedavide en kesin çözüm yolu ise cerrahidir. Ameliyatla; fistül ya tümüyle çıkarılır veya kesilip açık yara haline getirilerek "granülasyon" denilen kendiliğinden iyileşme dokusu ile yaranın kapanması beklenir. Ameliyattan sonra sıcak su oturma banyosu yapılabilir. Bölgeyi temiz tutmak gerekir. Sık sık temizlenmesi yaranın iyileşmesini hızlandıracaktır. Yara 1 haftada küçülür ve 3-4 haftada tamamen iyileşir. Ameliyatı tercih etmeyenler, aşağıda vereceğimiz formüllerle tedavi yolunu deneyebilirler: Bir çay bardağı kaynak suya; 3 kahve kaşığı adaçayı koyun. Demlenmesi için 10 dakika bekleyip, süzün. Bu suya batırılan bir parça pamukla, fistülün üzerine kompres yapın. Daha sonra iltihaplı bölgenin üzerine ceviz yağı ve kükürtle kolayca hazırlayabileceğiniz şu merhemi koyun: Bir kahve fincanı ceviz yağına; 1 kahve kaşığı dövülmüş kükürt koyup, hafif ateşte ısıtın ve iyice karıştırın. Ilındıktan sonra birkısmını temiz bir gazbezine koyup fistülün üzerine kapatın. İlacı akşam koyarsanız, sabaha kadar bekleyin ve sabahleyin ilacı alın. Yaklaşık 12 saatlik periyotlarla aynı işlemi tekrarlayın. Ayrıca iltihabın içerden kurumasına yardımcı olmak için de şu formülü uygulayabilirsiniz: İki kahve kaşığı (8 gram) toz şeker; 2,5 kahve kaşığı (10 gram) sinâmeki, yarım kahve kaşığı (2 gram) günlük ve bir kahve kaşığı (4 gram) damla sıkızını karıştırın. Havanda iyice dövün. Her sabah, aç karnınıza 2 kahve kaşığı için. Kirpik diplerinde kızarma ve kabuklanma Bir okuyucumuz kirpik diplerinde kızarma ve kepeklenme olduğunu belirterek bizden yardım istiyor. Göz kapaklarında meydana gelen iltihaplanmalar, kirpik diplerinde kızarma, kabuklanma ve kepeklenmelere sebep olur. Bu durumda papatya suyu ile göz banyosu çok faydalıdır. Hazırlanması ve uygulanması da çok basit: Bir çay bardağı kaynak suya bir tatlı kaşığı ufalanmış papatya çiçeği konur. 15 dakika bekledikten sonra, temiz bir tülbentten iyice süzülür ve bu su ile göz kapaklarına banyo yapılır. İltihaplanan göz kapağına sarımsak sürmek de çok faydalıdır. Bir diş sarımsağı soyduktan sonra bıçakla kesin ve iltihaplanan gözkapağına sürün. Birkaç saat böyle kaldıktan sonra ılık suyla yıkayın. Nişasta lapası da göz kapağı iltihabı için oldukça faydalıdır. Bir su bardağı suya, bir çorba kaşığı nişasta koyun. Lapa haline gelinceye kadar pişirin. Sonra bir parça temiz gazlıbezin üzerine döküp, ılık ılık iltihaplanan yerin üstüne koyun. 20 dakika sonra ılık su ile yıkayın.