Kansere karşı ALTIN ÖĞÜTLER

Sağlıklı beslenme düzenini bir yaşama biçimi gibi benimseyerek, pek çok hastalıktan korunmanız mümkün. "Deva Market" köşesinde sık sık tavsiye ettiğimiz "bol taze meyve ve sebze tüketimi", vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri karşılamanın yanı sıra, düzenli uygulandığı takdirde bağışıklık sistemini güçlendirerek kanseri de önlemektedir. Bu gerçek, artık modern tıp tarafından da kabul edilmektedir. Bol sebze ve meyve yiyen kişiler; özellikle akciğer, bağırsak, göğüs, rahim ağzı, nefes borusu, ağız boşluğu, mide, mesane, pankreas ve yumurtalık kanseri gibi kanser hastalıklarına daha az yakalanmaktadır. Posalı gıdalar Bilim adamları, sebze, meyve, ekmek, makarna, şehriye, pirinç ve diğer tahıllarda bulunan posalı gıdaları sık sık yiyen kadınların göğüs kanserine yakalanma ihtimalinin, az posalı gıda alan kadınlardan daha az olduğunu da tespit etti. Ayrıca, vejetaryenlerin (et yemeyenler) diğer kişilere oranla kansere daha seyrek yakalandıkları, bunda sebze-meyve ağırlıklı beslenmenin önemli rol oynadığı da belirlendi. A vitamininin ön maddesini oluşturan ve havuç, kayısı gibi sarı renkli bütün taze sebzelerle-meyvelerle ıspanak, brokoli, lahana, domateste bol miktarda bulunan "Beta-karoten" maddesi de; metabolizmaya zarar veren serbest radikalleri etkisiz hale getirerek vücudu kanserden korumaktadır. E vitamini ve kanser E vitamini de, serbest radikallerin hücre zarındaki yağı oksitlemesine ve böylece kanser oluşumuna engel oluyor. Kötü huylu (LDL) kolesterolün serbest radikaller vasıtasıyla oksitlenip, damar çeperine çökerek damar sertliği (ateroskleroz) yapmasını engelliyor. Böylece yüksek tansiyon, kalp krizi, felç gibi hastalıklar önleniyor. Bağışıklık ve savunma sistemini güclendiriyor. E vitamini eksikliğinde erken yaşta ateroskleroz, yüksek tarsiyon, kalp kiriz, alzheimer, parkinson gibi hastalıklar görülüyor. E vitamini en çok sızma yöntemiyle üretilmiş sıvı yağlarda ve bu yağların elde edildiği yiyecek maddelerinde bulunuyor. Vücudumuzun E vitaminine olan günlük ihtiyacı 15 mg. civarında. Tedavi amacıyla günde 100-400 mg. alınabiliyor. İşte 10 tavsiye Uzmanlar, kanserden korunmak için şu altın tavsiyelerde bulunuyor: * Değişik ve besleyici gıdalar yiyin. Bunun sebebi; vücudumuzun kanserle savaşırken değişik gıdalardan gelen değişik maddelere ihtiyacı olduğuna bağlanıyor. . * Her gün en az beş porsiyon sebze ve meyve yiyin * Ekmek, makarna, kahvaltılık tahıllar, pirinç, diğer tahıllar, patates, kuru bezelye ve fasulye gibi nişastalı ve yağı az besinleri tercih edin. * Az yağlı ve bol posalı bir yemek rejimi ile düzenli egzersizi birleştirerek vücudunuzu zinde tutun. * Balık, derisi çıkarılmış tavuk eti ve yağsız et yiyip, yemek rejimindeki yağ miktarını azaltın. * Kızartmayı, "fast food" türü yağlı gıdaları, sosis ve salamı, yağlı-kremalı pastaları az yiyin * Büyükler ve okula başladıktan sonra çocuklar için yağı azaltılmış veya az yağlı süt, yoğurt ve peynir kullanın, okula gitmeyen çocuklara normal süt ve yoğurt verin * Turşusu yapılmış veya füme edilmiş ve bu sebeple çok tuzlu olan gıdalardan uzak durmaya çalışın * İçki almayın. Alkol; ağız boşluğu kanseri, nefes borusu kanseri, gırtlak kanseri ve karaciğer kanseri riskini arttırabilir. Sigarayla birlikte içki içmek kanser riskini daha da arttırır * Kilonuzu sağlıklı bir düzeyde tutarak kansere yakalanma riskini azaltın. Şişmanlık; göğüs kanseri, rahim ağzı kanseri ve kalın bağırsak kanseri riskini arttırıyor. Çok yağlı yiyecekler ise kalın bağırsak kanserine ve erkeklerde de prostat kanserine sebep olabiliyor.