Ülkemizde son birkaç seneden beri anınmaya başlanan brokoli, gerçek bir C vitamini deposudur. Orta büyüklükteki bir brokoli, günlük C vitamini ihtiyacının tam iki katını karşılar. Lifli yapısı dolayısıyla sindirim sistemi için son derece faydalı bir besin maddesidir. Ancak brokolinin en önemli özelliği, içerdiği "sulforafen" maddesi dolayısıyla erkeklerde prostat büyümesine ve prostat kanserine karşı mükemmel bir kalkan olmasıdır. Bu madde aynı zamanda prostat kanserinin tedavisinde de kullanılmaktadır. Brokolinin şifa veren gücü, sadece erkeklere yönelik değil. Bayanlarda meme kanserini önleyici etkisi de artık bilinen bir gerçek. Amerika'da bu konuda yapılan pek çok klinik deney bunu ortaya koymuştur. İki harika formül Prostat tedavisinde brokolinin son derece faydalı olduğunu belirtmiştik. Aşağıda prostat tedavisinde brokolinin kullanış biçimi ile ilgili iki formül vereceğiz. İki formül arasındaki fark rahatsızlığa yakalanma süresi ile ilgili. Birinci formül: (İyi huylu prostat büyümesi ve prostatit şikayetiniz 1-2 yıldan beri devam ediyor ise) Bir litre kaynamakta olan suyun içine 200-250 gram brokoli atınız. En fazla hafif ateşte 4-5 dakika pişiriniz. Üçte birini sabah üçte birini öğlen ve son kalan üçte birini de akşam aç karına içiniz. Brokoli suyunu içtikten sonra 20 dakika hiç bir şey yeyip içmeyiniz (su hariç). Eğer çalışan bir insan olarak öğle üzeri evinizde bulunamıyorsanız, yarısını sabah, diğer yarısını da akşam aç karına içiniz. Pişmiş olan brokoloyi de yemeklerinizin arasında salata olarak tüketiniz. Her 7 günlük uygulamanın sonunda 3 gün ara veriniz. Toplam uygulama zamanı 21 gün olacaktır (3 günlük aralar hariç). Uygulama tamamlandıktan sonra ileriki zamanlarda şikayetleriniz tekrar ortaya çıkmaya başlayınca bu defa 15 günlük brokoli kürü uygulamanız gerekir. İkinci formül: (İyi huylu prostat büyümesi ve prostatit şikayetiniz 2 yıldan fazla devam ediyor ise) Uygulama 1'in aynısıdır. Sadece uygulama zamanı daha fazladır. Bu durumda en az 45 gün uygulanır (3 günlük aralar hariç). Uygulama tamamlandıktan sonra ilerki zamanlarda şikayetleriniz tekrar ortaya çıkmaya başlayınca bu defa 15 günlük brokoli kürü uygulamanız gerekir. 50 yaştan sonra dikkat Amerika'da son 10 yılda prostat kanserine yakalananların sayısında büyük bir artış olduğu açıklandı. Bu artışa neyin sebep olduğu ise henüz belirlenememiş. Ülkemize gelince; maalesef birçok konuda olduğu gibi bu konuda da ciddi istatistikler yok. Ancak 50 yaşından sonra birçok erkeğin prostat büyümesi ve prostat kanseri ile karşı karşıya kaldığı biliniyor. Prostat bezi; erkeklerde idrar torbasının boynu ile idrar yolu (üretra) başlangıcını çevreleyen ceviz büyüklüğünde bir guddedir. Prostat bezi, yaşlı erkeklerde büyümeye başlayıp, rahatsızlık verebilir. Hastalığın belirtileri; gecenin son bölmünde idrara kalkmak, gündüzleri sık sık idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk, idrarın yavaş yavaş akmasıdır. Prostat kanserinde ise, hastanın karın bölgesinin alt kısımlarında ve bacak aralarında ağrı vardır. Bazen sırtta ve kollarda bile bu ağrı hissedilir. ğ Erken teşhis önemli Gerek iyi huylu prostat büyümesi, gerekse prostat içi iltihaplanmalar uzun zaman tedavi edilmedikleri taktirde tehlikeli gelişmeler meydana gelebilir. Erken teşhis ve erken tedavi uygulaması her hastalıkta olduğu gibi burada da çok önemli olduğu için, bu konudaki en küçük bir şüphede doktora başvurulmalıdır. Hatta 50 yaşından sonra, hiçbir rahatsızlık belirtisi olmasa da 6 ayda veya yılda bir defa kontrole gidilmelidir. Kuru soğanla prostat ağrısına son Prostatit (prostat içi iltihab) problemi olan hastaların önemli bir yüzdesi dayanılmaz ağrılardan şikayet ederler. Prostatit'e bağlı ağrı şikayeti olan hastalar çektikleri ağrıları hiçbir ağrı kesiciyle geçiremediklerinden bahsederken, birkaç gün uyku uyuyamadıklarını da söylemektedirler. Yine bazı prostatit hastaları ilişkiden hemen sonra çok şiddetli dayanılmaz ağrıların başladığından şikayet ederler. Bir çok prostatit hastasıda şiddetli ağrılarından bahsederlerken, sanki bir bilardo topunun üzerinde oturuyormuş gibi tanımlamalarda bulunmaktadırlar. Onlar için oturmak da bir azap olmaktadır. ğ Uygulaması kolay Bu durumda olanlar için kuru soğan önemli ölçüde yardımcı olmaktadır. Uygulaması da çok kolay: Bir hafta boyunca her gün iki öğün, sabah ve akşam ikişer adet orta boy kuru soğan preslenip yarım dilim ekmekle beraber tüketilecek. Preslenme esnasında çıkan soğanın suyunu ziyan etmeyiniz ve de kesinlikle tuzlamayınız. Soğanı presleme imkanı bulamıyorsanız, ağızda uzun uzun çiğneyerek beraberinde yarım dilim ekmekle beraber tüketebilirsiniz. Kuru soğan suda veya ateşte pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi gerekir. YUMURTA Yumurtanın anne sütünün haricinde tüm besin ögelerini bünyesinde bulundurduğu bildirildi. Lezzetli ve besleyici değeri olan yumurtanın, besin değeri açısından anne sütünden sonra geldiğini belirten uzmanlar, yumurtada A, D, E ve B grubu vitaminlerle diğer vitaminlerin önemli oranda bulunduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, yumurta sarısındaki A vitamininin gözün iyi görmesi, kemik gelişimi ve sağlıklı dişler için gerekli olduğunu, vücut hücrelerinin gelişmesine yardım ettiği, solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve enfeksiyonlara karşı korunma sağladığına dikkat çektiler. Kemik bozukluğuna karşı bire bir Yumurtada insanların ihtiyacı olan 13 adet vitamin ve mineralin bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu besinin çok tüketilmesi durumunda özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozukluğunun oluşmayacağını dile getirdi. Uzmanlar, B grubu vitaminlerin bazı besin ögelerinin vücutta enerjiye çevrilmesi için gerekli olduğunu, yumurtanın ise özellikle B2 vitamini açısından zengin olduğunu vurguladı.