Bir süreden beri ülkemiz, oldukça yüksek seyreden hava sıcaklığının etkisi altında bulunuyor. Birçok kişi sokakta yürüyemez hale geldi. Bunalanlar, fanalık geçirenler, hatta bayılanlar oluyor. Uzun süre güneşte kalan bazı kişilerin hastanelere kaldırıldığını duyuyoruz. Uzmanlar da, böyle günlerde herkesin dikkatli olması için uyarılarda bulunuyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta da bunlardan biri. Küçükusta "sıcak sendromları"na dikkati çekerek, bunların organizmanın sıcaklara uyum sağlayamadığı günlerde tehlikeli rahatsızlıklara sebep olabileceğini söylüyor. Hava sıcaklığındaki aşırı yükselmenin sağlığı tehdit ettiğini hatırlatan Küçükusta "Sıcaklık 32 dereceyi, nispi nem yüzde 60'ı geçtiğinde ortaya çıkan rahatsızlıklara, tıp dilinde 'sıcak sendromları' deniyor. Sıcak krampları, bitkinliği ve çarpması olmak üzere üç türü bulunan sendromlar, organizmanın sıcaklara uyum sağlayamadığı ilk günlerde daha tehlikeli olabilir" diyor. Güneş çarpması Bunlar arasında acil tedavi edilmesi gereken, aksi takdirde hayatı tehdit eden en önemli rahatsızlığın sıcak çarpması olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükusta, terlemenin yetersiz, terin buharlaşamadığı durumlarda, yani nem oranının çok yüksek olduğu zamanlarda riskin daha da arttığını söyledi. Güneş çarpması genellikle; ani baş ağrısı, baş dönmesi, konuşma bozukluğu, baygınlık, halüsinasyon, havale ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileriyle ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin görüldüğü kişiler hemen gölgeye alınıp elbiseleri çıkarılmalı, vücutları ve kafaları ıslatılmalı. Mümkünse air-condition sistemi olan bir araçla veya ambulansla derhal hastaneye kaldırılmalı. Prof. Dr. Küçükusta, sıcak çarpması olanların mutlaka yoğun bakım ünitelerinde takip edilmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Sıcak bitkinliğine ise daha çok yaşlılar, damar sertliği olanlar, kalp, şeker ve astım hastaları ile alkoliklerde rastlanır. Rahatsızlık, fazla miktarda su veya tuz kaybı sonucu ortaya çıkmaktadır. Rahatsızlığın başlıca belirtileri ise; halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, iştahsızlık, sinirlilik, hafif şuur bozukluğu, uykusuzluk, baş ağrısı ve dönmesi ile kas kramplarıdır. Prof. Dr. Küçükusta, bu durumlarda da kişinin derhal serin ve gölge bir yere alınması, vücudun havlu ile kurulanıp yelpazelenmesi, şuuru açık olanlara bol miktarda su içirilmesi, bulanıklık halinde de serum verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Sıcaklık sendromlarının en hafif şekli; bacak ve kollarda görülen kramplardır. Daha çok sıcakta sarfedilen efordan sonra dinlenmeye çekildiğinde ortaya çıkmaktadır. Tuzlu su içilerek veya damar yoluyla tuzlu serum verilerek kramplar kısa sürede geçirilebilir. Genellikle güneş ve sıcak çarpmalarında ilk tedbir olarak şu reçeteler uygulanabilir: ¥ 2 bardak suya, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu konur. Karıştırılıp, içirilir. ¥ Büyükçe bir kaba soğuk su doldurulur. Üstüne bol miktardasirke dökülür. Sonra buna batırılan büyükçe bir bez, vücudun her yerine sarılır. Yine bu suda ıslatılan küçük bir bez de enseye konur. Bezler, kurudukça değiştirilir. ¥ 1 kilogram yoğurt, ince bir tülbentten sıkılarak süzülür. Suyuna; 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 4 diş dövülmüş sarımsak konur. İyice karıştırılıp vücudun her yerine sürülür. ¥ 1 kahve fincanı sirke içirilir. Vücudunun her yerine de sirke sürülür. Bunlara dikkat edin Güneşlenirken ya da güneş altındayken: *Kokan (kolonya dahil) ve boyayan şeyleri vücudunuza kesinlikle sürmeyin. Çünkü güneş ışınları daha fazla deri içine girip zararlı oluyor. *Tansiyon düşürücü ve antibiyotik gibi ilaçlar almayın *Güneş ışınlarının yüzde 50'si saat 10.30- 15.30 arasında dünyaya geliyor. Saat 16.00'dan sonra derinin kızarma şansı az. Kızarmadığı için de kalıcı hasar görmesi, yaşlanma, kırışma, rengin matlaşması, ileride kanser öndönem belirtilerinin ortaya çıkma riski azalıyor. *Mutlaka güneşe çıkarken koruyucu, güneşlenme sonrası da nemlendirici kullanın. Yoksa enfeksiyon, mantar, estetik kaybı riski ortaya çıkıyor. *Ergenliğe giren çocukların ben haritası çıkarılıp, kontrol altında tutulmalı Cildiniz için harika formüller Güzel, canlı ve sağlıklı bir cilde sahip olmak çok kolay değildir. Ancak ne yapmanız gerektiğini ve nasıl yapmanız gerektiğini bilirseniz, karşınıza çıkacak zorlukları kolayca aşabilirsiniz. İşte bu konuda size yardımcı olacak bazı ipuçları.. Solgun ciltlere pazı kökü Solgun görünümlü bir cilt, makyaj yapsanız da, sağlıklı ve canlı görünüm vermez. Kışın güneşi az görmeye alışmış ciltlere, kış sebzelerinden pazı oldukça iyi geliyor. Pazı kökünde bulunan protein ve vitamin kombinasyonu, cilt hücrelerinde nem oluşumunu sağlar. Ayrıca, içerdiği aminoasit, hücre yapısındaki enerji düzeyini artırarak, kırışıklıkların düzelmesini de sağlar. Yağlı ciltlere kil maskesi Eğer cildiniz aşırı yağdan parıl parıl parlıyorsa veya yüzünüzde sürekli siyah noktalar oluşuyorsa, cildinizin yağ dengesi bozulmuş demektir. Hormonal değişimler, dengesiz beslenme, stres ve benzeri durumlar yağ bezelerinin aşırı çalışmasına neden olur. Cildinizi derinlemesine temizlemek için, haftada bir killi maske uygulamak faydalı olacaktır. Parfümerilerde satılan veya kendi hazırlayacağınız killi maskede bulunan doğal maddeler, ciltteki fazla yağı emerek, pul halindeki yapısı içerisinde depolar. Böylece teniniz daha düzgün ve temiz görünüm alır. Gözaltındaki kırışıklıklara karşı ebegümeci Göz altındaki deri oldukça hassastır. Bu bölgede kolayca kırışıklıklar oluşabilir. Bitki özlerinden oluşturulan karışımlarla, gözlerinizin alt kısımlarına yapacağınız kompreslerle bu probleminizi halledebilirsiniz. Bunun için ebegümeci bitkisini kullanabilirsiniz. Ebegümecini kaynatarak elde ettiğiniz suyu buzdolabında soğutun. Ardından bir miktar pamuk alarak bu suya batırın ve gözaltlarınızda 10 dakika bekletmek suretiyle kompres yapın. Bu şekilde, şişmeleri indireceğiniz gibi, kan dolaşımını hızlandırarak, bağ dokusunun elastikiyetini de artırırsınız. Bakımlı ellere bal ve limon Ellerimiz günlük hayatta pek çok şeyden ötürü yıpranır. Temizlik malzemelerini fazlaca kullanmak, soğuk-sıcak değişimi ellerinizin yıpranmış bir görünüm almasına sebep olur. Haftada bir uygulayacağınız bal ve limon karışımı maske, ellerinize rahatlatıcı ve alerjileri önleyici etki yapar. Ayrıca kuruyup sertleşmelerini de önler. Hastalıklar ve çareleri Bağırsaklarda iltihaplanma Havaların iyice ısınmasıyla birlikte bağırsak enfeksiyonlarından şikayet edenlerin sayısı da arttı. Bu konuda bizden yardımcı formül soranların sayısı da çoğaldı. Bağırsaklarda, özellikle de ince bağırsaklarda meydana gelen enfeksiyonlar, insanda ishale ve karın ağrısına yol açar. Sebepleri ise çok değişiktir. 2-3 gün içinde geçmeyen ishal ve enfeksiyonlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.Tedaviye yardımcı olmak maksadıyla aşağıdaki formüller uygulanabilir. ¥ 2 bardak suya bir çorba kaşığı papatya ve bir çorba kaşığı adaçayı koyarak kaynatılır. Süzüldükten sonra günde 3 defa birer çay bardağı içilir. ¥ 4 bardak suya; 2 tane enginar konur. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer kahve fincanı içilir. ¥ 4 bardak suya; 3 tutam hatmi çiçeği konur. Kaynatılıp, süzülür. Lavman yapılır. ¥ 4 bardak suya; 1 avuç sinirli yaprak otu konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 2 kere, birer su bardağı içilir. ¥ 2 bardak suya; 1 çay bardağı pirinç konur. Su, yarıya ininceye kadar kaynatılıp, süzülür. Pirinçlerin üzerine, suda pişirilmiş 4 dilim ayva konur. Hepsi birlikte yenir. Ayrıca, her sabah 1 kahve kaşığı kuru çay içmek; hıyar, portakal, greyfurt, erik, üzüm veya domates yemek de çok faydalıdır. Menopoz dönemi için formüller Menopoz dönemini kolay atlatmak için aşağıdaki formüllerden yararlanılabilir. ¥ 1 su bardağı sıcak suya; yarım kahve kaşığı adaçayı konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülür. Suyuna, 1 kahve kaşığı bal karıştırıldıktan sonra içilir. Aynı işlem, günde 3 kere tekrarlanır. ¥ 1 bardak sıcak suya; 3 tane papatya konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Günde 2 kere, tekrarlanır. ¥ 4 bardak suya; 1 tutam pelin konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çay bardağı içilir. ¥ 1 su bardağı kaynak suya; 1 kahve kaşığı ufalanmış melissa konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Bu işlem, günde 3 kere tekrarlanır. ¥ Bu dönemde; baharatlı, acılı şeyler yememeli, kahve, çay ve sigara mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Bol bol sebze yemeli; süt, ıhlamur veya adaçayı içilmelidir. ¥ Ayrıca; çiğ ıspanak, üzüm, erik, kayısı, limon, saımsak, portakal, badem, fındık, beyaz peynir, havuç, muz, kiraz, kestane, lahana, hurma, incir, greyfurt, çavdar ekmeği, yer elması ve soya fasulyesi yemek de bu dönemde görülen şikayetlerin azalmasına yardımcı olur.