Üzüm, kalbe dost kansere düşman

Kalp ve kanser riskini azaltan, bağışıklık sistemini güçlendiren ve vücuda yüksek enerji veren üzüm, yararları çok iyi bilinmediği için ülkemizde yeteri kadar tüketilmemektedir. Bol miktarda A, B1 ve B2 vitaminleri içeren üzüm; potasyum, kalsiyum, magnezyum, silisyum, iyot, çinko, kükürt, demir ve fosfor gibi mineraller bakımından da oldukça zengin bir meyvedir. Gerçekten de; mitolojik hikayelere konu olacak kadar eski ve değerli bir ürün olan üzüm; hem besin değeri, hem de içerdiği vitamin ve mineraller açısından tam bir şifa kaynağıdır. Özellikle renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunan Resveratrol maddesi, serbest radikal denilen zararlı maddelerin, hücre molekülleri üzerine yönelik saldırılarını bloke ederek kanser oluşumunu engeller. Bu madde, düşük yoğunluktaki yağlı bileşiklerin okside olarak kılcal damarlarda birikmesini engelleyerek kalp krizi riskini de azaltmaktadır. Ayrıca bedensel gelişmede, deri ve saç beslenmesinde, iltihaplı ve ateşli hastalıklarda, madensel tuz eksikliklerinde, böbrek, karaciğer rahatsızlıklarında üzümün yararları tıp tarafından da kabul edilmiştir. Kansızlığın tedavisinde de son derece etkili olan üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye zarar vermeden böbrek ve bağırsak sisteminin çalışmasını da düzenler. Güzellik iksiri olan ve zayıflama rejimlerinde kullanılan üzüm, beynimiz için de gerçek bir besindir. Öğleden sonra yenilecek bir salkım üzüm veya içilecek bir bardak üzüm suyu (taze sıkılmış) vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir. Bir kilo üzüm 1150 gram süt, 390 gr et, 300 gr ekmek ve 120 gram patatese eşdeğer sayılmaktadır. Kurusu da bir harika Kalsiyum yönünden, süt, peynir ve yoğurt kadar zengin olan kuru üzümün 100 gramı 50-80 mg. kalsiyum içermektedir. Kansızlığı gideren demir mineralinin en doğal alınım kaynağı da kuru üzümdür. Dünyada her yıl yaklaşık 100 bin kişide kolon kanseri teşhis edilmektedir. Sağlıklı bir diyet bu kanserle mücadelede çok önemli bir rol oynamakta olup çekirdeksiz kuru üzüm de bu mücadelenin önemli silahlarından biridir. Amerika'da yapılan son araştırmalar, kuru üzümde, kolonları sağlıklı tutan, "inulin" adlı bir madde olduğunu ortaya koymuştur. 40-50 gram üzüm, yaklaşık 1.5 gram inulin ihtiva etmektedir. Diyetimize kuru üzümü dahil etmek, içerdiği doğal inulin maddesi sayesinde hem kolonlarımızı koruyacak hem de günlük meyve ve lifli gıda ihtiyacımızın karşılanmasını sağlayacaktır. 100 gr. çekirdeksiz kuru üzümün besin değeri: 305 cal. Enerji 73.2 gr. Şeker 2.82 gr. Protein 0.4 gr. Yağ 4 mg. Demir 4.4 gr. Diyet lifi 30 mg. Magnezyum 190 mg. Fosfor 60 mg. Kalsiyum 0.147 mg. B1 Vitamini 0.073 mg. B2 Vitamini Üzüm alırken... Üzüm alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, doğal yetiştirilmiş üzümleri tercih etmek olmalıdır. Taze, tıknaz, sert, ve parlak renkliler en güzel olanlarıdır. Yeşil üzüm alıyorsanız hafif sarımsı, kırmızımsı; siyah üzüm alıyorsanız koyu renkli olmasına dikkat edin. Kurumuş kahverengi saplar, üzümün bayat olduğuna işaret eder. Üzüm, mutlaka soğuk saklanmalıdır. Oda sıcaklığı üzümün yumuşamasına neden olur. Kabuktaki büyük sır Üzümün, içerdiği resveratrol maddesi ile kansere karşı savaş açtığı 1985'li yıllarda Japonya'da başlayan çalışmalarla ortaya konulmuştu. Bu madde bitkiler tarafından üretilen fitoaleksin grubu bileşiklerden bir tanesidir. Resveratrol madesinin; dut, yaban mersini ve yer fıstığı gibi 70 civarında bitki türünde bulunduğu tesbit edilmiştir. Ancak en iyi kaynağının üzüm olduğu ve en yüksek oranda renkli üzümlerde bulunduğu belirlenmiştir. Resveratrol maddesi, renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunmaktadır. 1 gram taze üzüm kabuğunda 50-100 mikrogram resveratrol vardır. Kanser oluşumunu engelleyen bu maddenin aynı zamanda kolesterolün düşürülmesinde de etkili olduğu ve Akdeniz tipi diyetler ile kalp krizi riskini azaltabileceği bilinmektedir. Çünkü renkli üzümlerde bulunan resveratrol maddesi, antioksidant aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını engellemektedir. Üzüm ürünleri enerji kaynağı Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öner, beslenme alışkanlıklarındaki değişikliğe bağlı olarak tüketimi giderek azalan kuru üzüm, pekmez, sucuk, pestil gibi ürünlerin, insana güç ve dayanıklılık kazandırdığını ve birçok hastalığa iyi geldiği belirtiyor. Kemik gelişimi yanında kansızlığı, halsizliği, zayıflığı ve ishali tedavi edici özelliğiz bulunan üzüm ürünlerinin, adeta birer enerji kaynağı olduklarını anlatan Prof. Dr. Öner, ''Bu ürünler, özellikle gençler, hamileler, çocuklar, dışarıda çalışanlar ve spor yapanlarca çok tüketilmeli'' diyor. Kara üzüm suyu ile gelen sağlık Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Jane E. Freedman, 14 gün boyunca her gün 2 bardak kara üzüm suyu verilen kişilerin kan plazmasındaki E vitamini oranının yüzde13, anti-kanserojen kapasitesinin yüzde 50, nitrik asit üretiminin de yüzde 70 arttığını açıkladı. Böylece; kara üzüm suyunun, kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu ve anti-kanserojen etki yaptığı kesinleşmiş oldu. Kara üzüm suyunda bulunan "flavonoids" maddesinin sadece kandaki pıhtılaşmayı önlemediği, ayrıca plazma oranını artırarak, anti-kanserojen maddelerin vücutta etkili olmasını sağladığı belirlendi. En gözde meyve üzüm Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, üzümün, karaciğer yetmezliği, kansızlık, bağırsak hastalıkları, öksürük, bronşit ve kanser hücrelerinin oluşumunu engellediğinin bilimsel araştırmalarla kanıtlandığını belirtiyor. Nevzat Artık, bu konuda şunları söylüyor: "Üzüm, kalp ve kanser riskini düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Üzümde bulunan şeker, vücutta çok çabuk parçalanarak enerji verir. Üzümü en gözde meyve yapan bir diğer özelliği de kanda oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobin hücrelerinin oluşumunda gerekli olan demir içermesi ve böbreklerin çalışması için uyarmasıdır. Kalp atışlarını düzenleyen potasyum açısından da zengin olan üzüm, vücutta oluşan toksit maddelerin atılması ve alkali asit dengesinin sağlanması için de kullanılmaktadır. Sindirim sistemini uyaran ve bağırsak faaliyetlerini destekleyen üzüm, sindirim sistemi hastaları tarafından tüketilmemelidir." Yaşlılık döneminin daha sağlıklı geçmesini sağlamayı amaçlayan ''anti-aging'' tekniğinin Türkiye'deki uygulayıcılarından olan Dr. İsmet Turanlı da, üzüm çekirdeği içindeki bir maddenin enfarktüsü önlediğini belirterek, bu meyvenin çekirdeğiyle yenmesi gerektiğini söyledi. Birçok derde deva İşte; yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi ve şifa kaynağı üzümün faydalarından bazıları: ¥ Amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir içerdiği için bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. ¥ İçerdiği doğal fraktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede depolanmasını sağlar. ¥ Bünyesindeki magnezyum insanın iş verimliliğini artırır. ¥ İçerdiği asitler (tartarik, strik, malik, süksinik, fumarik, pyruvik, oxaglutarik, gliserik, glikolik, dimetil-süksinik, shikiminik ve quinik asit) mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler. ¥ Yağların erimesine yardımcı olur. ¥ Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. ¥ Kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır. ¥ Cildin taze ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. ¥ İçerdiği bioflavonoidler sayesinde C vitamini aktivitesini artırır. ¥ Alerji ve kireçlenmelerde, iltihap oluşumunu engeller. ¥ Bedeni ve zihni gücü artırır. ¥ Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. ¥ Yüksek tansiyonu düşürür. ¥ Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. ¥ Kabızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. ¥ Nekahet devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir. ¥ Besinlerin parçalanması sonucunda oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasında güçlü bir antioksidant görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlarda birikmesine engel olur. ¥ Hücrelerde değişim sonucunda tümör oluşumuna izin verebilecek hücre içi moleküller üzerine serbest radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta KANSER OLUŞUMUNU ENGELLER.