1 Mayıs'ı bayram gibi kutlayalım

Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü hep birlikte coşkuyla kutlayalım. Birileri bu mutlu günü burnumuzdan getirmek için günlerdir hazırlık yapıyor. CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray dün kendisine bilgiler geldiğini, 1 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde hükümetin kendisine rakip gördüğü siyasi partileri terörle ilişkilendirmek için provokasyon hazırladığını duyurdu. Milletvekili sıfatı taşıyan bir insan böyle bir açıklama yapabilir mi? Varsa elinde bilgi ve belge git Cumhuriyet Savcılığı'na başvur, emniyeti-valileri bilgilendir. Acaba Sayın Çıray hedef saptırmaya-kamuoyunu şaşırtmaya mı çalışıyor? Sayın Çıray CHP'nin DHKP-C ile ilişkisini, CHP'nin bu terör örgütünü himaye ettiğini inkâr edebilir mi? İnkâr ederse ben bu köşeden bu ilişkiyi ve irtibatı ispatlayacak onlarca örneği ortaya koyarım. Diğer yandan HDP'nin PKK terör örgütü ve onun şehir yapılanması KCK ile doğrudan ilişkisi olduğunu, HDP'nin PKK'nın sözcülüğünü yaptığını HDP yetkileri dahil kim inkâr edebilir? Sayın Çıray! Milletin zekâsıyla dalga geçme. 1 Mayıs işçi bayramını istismar edip şiddete başvurabilecek iki yapı var; bunlardan biri partinizin koruması altında olan DHKP-C ve Halkevleri, diğeri HDP'nin koruması altında olan PKK ve KCK terör örgütleridir. Bugün bu yapılar şiddete, vandallığa başvururlarsa tabii ki bunda CHP ve HDP'nin günahı aranacaktır. Günlerdir insanları sokağa dökmek için çağrılar yapıyorsunuz. Bugün çıkması muhtemel olaylardan herhalde bilginiz var. Bir gün önceden önalıp hedef saptırıyorsunuz. Biz bu filmi daha önce çok seyrettik. Şehrin ve meydanların her noktasında MOBESE kameraları var. Hiçbir provokasyon gizli kalmaz. Eninde sonunda gerçekler ortaya çıkar. 

Biz işçilerimizin, emekçilerimizin 1 Mayıs'ı bayram havasında ve tadında geçirmelerini arzu ediyoruz. Biliyorsunuz AK Parti hükümetleri 1 Mayıs'ı resmî tatil haline getirdi. İstanbul Valiliği işçilerin toplu kutlama etkinlikleri için 6 ayrı meydan tahsis etti. Diğer yandan sembolik olarak işçi temsilcileri-STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin Taksim Meydanı'nda anıta çelenk koyma ve Kazancı Yokuşu'nda katledilen 37 işçi kardeşimizin şehit edildiği noktada karanfil bırakma törenlerine imkân tanınıyor. Bu çelenk koyma ve karanfilli anma törenin dışındaki etkinliklerin diğer alanlarda yapılmasının ne mahzuru var? Neden illa da Taksim? Taksim yüz binlerce insanın toplanıp etkinlik düzenlemesine trafik-konum-mesafe-mevki ve diğer açılardan uygun mu? Eğer amaç orada şehit edilen işçileri anmak ise bu törene zaten izin veriliyor. Eğer amaç bayram kutlamak ise İstanbul'da 6 meydan kime yetmiyor? Bu şehir ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden biri. Şehrin ana merkezini ellerinde sopalar-yüzlerinde maskeler, çantalarında molotoflar olan terör gruplarına mı teslim edeceğiz? Tabii ki hiç kimsenin burnu kanamasın ama işçileri, işçi bayramını bahane ederek yakan-yıkan, ortalığı savaş alanına çeviren, kamu mallarına zarar veren, polise molotof-çelik bilye ve havai fişeklerle saldıran terör örgütü mensuplarına seyirci kalacak değiliz. Toplumsal olaylarla mücadelenin ne kadar zor bir iş olduğunu iyi bilenlerden biriyim. Polis kardeşlerime önerim çok sabırlı ve dikkatli davranmalarıdır. Tahriklere kapılmayın. Provokatörlerle masum insanları ayırın. ABD'de polis şiddetine kör olan-sağır olan dünya medyası ve onların Türkiye'deki ortakları pireyi deve yapmak için pusuda bekliyorlar. Onlara malzeme vermeyin. Ülkenin imajını bozacak ve insanlık vicdanını rahatsız edecek işlerden ve hareketlerden kaçının. 

Sevgili işçi kardeşlerim, değerli sendika mensupları lütfen PKK-KCK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin aranıza girmesine-bayramınızı zehir etmesine izin vermeyin. Yüzü kapalı hiç kimseyi içinize sokmayın. Bu tür grupların bulundukları yerlerden uzaklaşın, kabak gibi ortaya çıksınlar. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününüzü kutluyorum. Kazasız-belasız, huzurlu ve coşkulu bir gün geçirmenizi diliyorum.