Bugün 2004 yılının ilk günü. 2003 yılını Türkiye açısından değerlendirdiğimizde geçtiğimiz yılda olumlu gelişmelerin ağır bastığını ve Türkiye'nin hem ekonomik alanda hem de demokratik reformlar alanında önemli mesafeler katettiğini görüyoruz. 2003 yılında Türkiye önceki yıllarda art arda yaşadığı ekonomik krizlerin belini kırdı. Kriz aşıldı ve Türk ekonomisi normalleşme sürecine girdi. Geçtiğimiz yıllarda her türlü olumsuz gelişmelerden çok çabuk etkilenen piyasalar, 2003 yılında sağlam bir yapıya kavuşarak terör gibi, Irak krizi gibi ve İmar Bankası olayı gibi olumsuzluklardan çok fazlaca etkilenmedi, direnç gösterdi, planlanan hedeflere ulaşıldı. Irak savaşına rağmen ihracatta beklenilen hedefler aşıldı, turizm gelirleri planlanan seviyenin üzerinde gerçekleşti, faiz oranları yıl sonunda bir yıl önce hayal edemeyeceğimiz seviyelere indi. Türk ekonomisi tarihinde ilk kez enflasyon canavarının belini kırdı ve yıl sonu enflasyonu yüzde 17 seviyelerine indi. Türkiye ilk kez tek haneli enflasyon hedefine rahatlıkla ulaşabileceğini gördü, buna inandı. Benzin, mazot, tüpgaz, doğalgaz, elektrik, telefon gibi temel ihtiyaçlara eskiden ayda bir zam yapılıyordu. 2003 yılında ilk kez bu temel ihtiyaçlara zam yapılmadı. Hatta bazılarının fiyatları düşürüldü. Kapılarına kilit asılan yüzbinlerce işletme tekrar kapılarını açmaya başladı. 2002 yılında bomboş olan Anadolu yollarında kamyon trafiği arttı. Limanlarda önemli ölçüde hareketlenmeler var. Piyasalar eski canlılığına kavuşuyor. Kısacası 2003, ekonomi yönetimi açısından son derece başarılı bir yıl olmuştur. Reformlar ve dış politika 2003 yılının diğer önemli olayı ise demokratik alanda yapılan reformlardır. Geçtiğimiz yıl bu alanda cesur adımlar atıldı. Türkiye'nin AB hedefine ulaşması için katkı sağlayacak kritik düzenlemeler gerçekleştirilerek AK Parti hükümeti herkesi şaşırtacak derecede çok başarılı bir performans gösterdi. Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alma konusunda da hükümet çok samimi bir gayret içerisinde oldu ve güçlü bir irade sergiledi. Gerçekleştirilen reformların uygulanması ısrarcı bir şekilde takip edilmektedir. Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde bu hükümet 2004 Aralık ayında AB'den müzakere tarihi alacaktır. Ayrıca 2003'te hem TBMM hem de hükümet çok iyi bir performans sergileyerek siyasi, mali ve idari alanda da önemli reformları gerçekleştirdi.. Bu arada Hükümetin yeni olması, bürokrasinin gösterdiği direnç, bazı devlet kurumlarının 'iktidara' şüphe ile bakmaları sebebiyle planlanan bazı reformlar ve düzenlemeler gecikmiştir. Hükümet, 2003 yılında dış politika ve AB konusunda son derece başarılı oldu. Ancak Irak politikasında aynı başarının elde edildiğini söylemek zordur. Kıbrıs ve Ege sorununda da önemli bir ilerleme sağlanamamıştır.. Yeni yılda beklentiler Bugün ilk gününü yaşadığımız 2004 yılından ben şahsen çok umutluyum. Eğer iyi değerlendirilirse, kısır ve ideolojik çekişmelerle heba edilmez ise 2004 yılı, Türkiye için bir milat, bir dönüm noktası olacaktır. Bu yılın; enflasyonun tek hanelere, faiz oranlarının daha aşağı seviyelere ineceği, reel sektörün hareketleneceği, özelleştirmenin altın yılını yaşayacağı turizm ve ihracat gelirlerinin patlayacağı, KOBİ'lerin atağa kalkacağı bir yıl olacağına inanıyorum. Bu yıl içerisinde kamu yönetimi reformu, mahalli idareler reformu, personel rejimi, eğitim reformu, sağlık reformu gibi önemli reformlar gerçekleştirilerek idari yapımızda önemli düzenlemeler yapılacaktır. Dar gelirlilere de herhalde çok yeni imkanlar sağlanacaktır.. Hükümetin önünde yeni yılda; Kıbrıs meselesinin Yunanistan'la Ege'deki problemlerin çözümü, AB ilerleme raporunda belirtilen eksikliklerin yıl sonuna kadar tamamlanması, Irak'ta yeniden yapılanma ve oluşturulacak düzenin Türkiye'ye etkileri, K. Irak'taki ayrılıkçı terörün varlığı ve radikal terörle mücadele gibi önemli sorunlar var. Ayrıca 2003'te Türkiye, diplomasi alanında NATO zirvesi gibi önemli zirvelere de ev sahipliği yapacak. Türkiye, AB'den 2004 Aralık'ta müzakere tarihini alabilirse, yükselişini her alanda hızla devam ettirecek. Bu tarihi alamaz isek dünyanın sonu değil ama bunu aklımdan bile geçirmek istemiyorum...