Hatırlayın, Türkiye 26 maddelik önemli bir anayasa değişikliği için referanduma gitti. Referanduma sunulan değişikliklerden biri de mevcut anayasada yer alan ve 12 Eylül darbesine karar verenleri ve darbeyi yapanları ömür boyu hesap vermekten koruyan anayasa maddesini kaldıran düzenlemeydi. Bir taraftan CHP, diğer taraftan MHP ve BDP bu madde kaldırılsa dahi "12 Eylül paşalarına hesap sorulamayacağını, iktidarın bu düzenlemeyi göz boyamak için reforma ilave ettiğini" iddia etmişlerdi. Sanıyorum bu iddiayı ileri sürüp referandum öncesi halkın kafasını karıştıranların bugünkü gelişmelere bakarak halktan özür dilemeleri gerekiyor. Bakın, bugün yargı 12 Eylül darbesinin komutanlarına tek tek hesap soruyor. Kenan Evren, "darbe yapmak" suçundan ifade verdi, savcıya. Şimdi Tahsin Şahinkaya ifade verecek. Bu durumu Türk demokrasisi açısından müthiş bir gelişme olarak görüyorum. Kenan Evren ve arkadaşlarının darbe yapmak suçundan yargıya hesap vermesi benim için yeterli. İlla da ceza almaları gerekmiyor. O yaştaki insanların cezaevine girmesini şahsen arzu etmem ama yaptıklarının hesabını vermeliler. Evren'in sorguya çekildiğini görmek o günlerin acılarını hatırlayan herkes için çok önemli gelişme. Başbakan Erdoğan'ın kararlı cesareti bu yolu açtı. Tayyip Erdoğan'ın cesareti sayesinde dokunulmazlara dokunuldu, devletin içine çöreklenen çeteler yakalandı. Darbeciler hukuk önünde hesap veriyor, bugün. Hepimiz AK Parti iktidarına bu bağlamda minnet borçluyuz. Sayın Evren, "Pişman değilim, şimdi olsa yine darbe yaparım. Ülke kaostaydı darbe kaçınılmazdı. İç hizmetler kanunu 35. maddenin gereğini yaptık" demiş. Ancak ülkeyi darbe yapılabilir noktasına getirmek ve darbeye zemin hazırlamak için TSK'nın uyguladığı Bayrak Harekât Planından nedense hiç söz etmemiş. Bayrak Harekât Planının orijinal hali Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramada ele geçti. Bu plana göre darbeye zemin hazırlayan Kahramanmaraş ve 1 Mayıs katliamlarında askerin rolü vardı. Her neyse, hukuk her şeyin hesabını sorup ona göre bir karar verecek. Hepimiz bu karara saygı duyacağız. Ama bu gelişme herkese şunu öğretti: Bu ülkede hiç kimse dokunulmaz değildir. Er veya geç makamı, rütbesi ne olursa olsun herkes yaptığı işin hesabını verecektir. Evren ve arkadaşlarının sorgulanması bu anlamda bir dönüm noktası olacaktır. Artık hiç kimse üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokmayacak, herkes millet iradesine saygı gösterecektir. Hiçbir kurum ve kişi millet iradesinin üzerinde olmadığını görmüştür. Savcılarımız hiç vakit kaybetmeden 28 Şubat'ı da mercek altına alıp sorgulamalı, siyasetçilerimiz de bu ülkeyi 35. madde ayıbından artık kurtarmalıdır.