35 kilogramın dayanılmaz hafifliği

Göz bebeğimiz, kahraman Mehmetçikler, 3 bin metreyi geçen dağlar, yüzlerce metre derinlikte vadiler, kaya silsileleri, eksi 20 dereceyi bulan soğuk, bazı yerlerde bir metreyi geçen kar, tipi ve şiddetli rüzgâr altında sırtlarında 35 kilogram yükle âdeta güçlüklere meydan okuyorlar. Normal bir insanın düz yolda bile taşımakta zorlanacağı bir yükle düşünün, manzarasını çizmeye çalıştığımız arazi şartlarında teröristle mücadele ediyorlar. Genelkurmay Başkanlığımızın yaptığı açıklamaya göre, Kara harekâtının başladığı 21 Şubat'tan bu yana Mehmetçikler tarafından 47 mağara, 187 barınak ve sığınak, 29 hafif silah mevzii, 38 uçaksavar mevzii ve 11 ulaştırma tesisi kısmen ya da tamamen tahrip edilmiş bulunuyor. Hava Kuvvetleri'nce de aynı dönemde teröristlere ait 13 uçaksavar mevzii, 69 mağara, 87 barınak, 5 eğitim tesisi, 21 lojistik tesis, 12 komuta merkezi, 11 muhabere tesisi ile 7 ulaştırma tesisi tam isabetle vurulduğu belirtildi. Harekât, yüce Türk Milletinin sağladığı imkânlarla erinden generaline tüm personelin eşsiz özveri ve kararlılığıyla sürüyor. Terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin görevi, teröristleri arayıp, bulup etkisiz hâle getirmektir. Böylece terörist eylemlerin kontrol altına alınması, en az seviyeye indirilmesi ve dolayısıyla, terör örgütünün ve destekleyicilerinin başarı umutlarının söndürülmesi, yok edilmesi hedeflerine ulaşılabilecektir. Devlet yetkililerimizin koro halinde dile getirdikleri gibi, terörle mücadele bir süreçtir. Bu mücadelede örgüt üzerinde baskının kurulması ve sürdürülmesi, operasyonlarda devamlılık, harekât alanının kontrol altına alınmasıyla teröristlerin hareketlerinin sınırlandırılması ve her fırsattan istifade edilerek teröristlere darbe vurulması esastır. Bir operasyonla terörist örgütün yok edilebileceği düşüncesi doğru değildir. Önemli olan, her fırsattan faydalanılarak, örgüte darbe vurulmasıdır. TSK'nın baharın müjdecisi kabul edilen 'birinci cemre'nin havaya düşmesi ile başlattığı silahlı operasyon, diplomatik ve ekonomik açıdan desteklenmelidir. Bu, aslında devletin, bütün imkânları ile bölücü teröre karşı kararlılıkla mücadele etmesi demektir. Teröre karşı etkili mücadele etmek ve sonuç alabilmek için, bu faaliyetlerin paralel ve eş zamanlı yürütülmesi zorunludur. Bu faaliyetler birbirini tamamlamaktadır. Terörle mücadelesinin bugünlere kadar uzanmasının ana nedenlerinden birisini, Türkiye'nin bu faaliyetleri şimdiye kadar eş zamanlı olarak yürütememesi oluşturmuştur. Geçmiş hükümetler zamanında Güneydoğu Anadolu'daki sorunlara çözüm üretmek için 18 ekonomik paket açılmış. Bu bile geçmiş hükümetlerin soruna çözüm üretmek yerine, bölge insanının ağzına çaldığı bir parmak baldan öteye geçemediğini gösteriyor. Güneydoğu eylem planı yolda 5 Kasım 2007'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı George W. Bush ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında sağlanan mutabakat ile başlayan terörle yeni mücadele döneminde hedef olarak, terör örgütünün tasfiyesi ve teröristlerin silah bırakarak teslim olmaları belirlendi. Bu çerçevede başlatılan kara harekâtına AK Parti hükümeti diplomatik girişimler ve son şekli verilmeye çalışılan ekonomik programla destek verecek. Bu amaçla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından mart ayında açıklanması beklenen Devlet Planlama Teşkilatı'nın koordinatörlüğünü yaptığı "Güneydoğu Anadolu Eylem Planı" bölgede ekonomik, ticari ve sosyal açıdan bir canlanmayı getirecektir. Eylem planı çerçevesinde terör örgütüne katılım ve sempatiyi önleyecek yeni ekonomik, idari ve sosyal tedbirler hızla uygulamaya konulacak. Eylem planında "yerel sanayicilerin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi, KÖYDES projeleri kapsamında yapılacak yatırımlar, hayvancılık ve el sanatları için düşük faizli, uzun vadeli krediler verilmesi, bölgede ulusal ve uluslararası fuarlar düzenlenmesi" gibi konular, beklentileri yükseltiyor. Önümüzdeki dönemde, sınır ötesi harekât ile köşeye sıkışan, açılacak ekonomik paket ile halk desteği erozyona uğrayacak bölücü terör örgütü, ABD'nin de devreye girmesi ile dış destek ve para kaynaklarını da kaybedecektir. Terör örgütü, belki de ilk kez bu kadar çok çözülme ve tasfiye sürecine sokulmuş bulunuyor. Ülkemizin huzur ve güvenliği için canlarını seve seve feda eden kahraman Mehmetçiklerimize rahmet, gazilerimize acil şifa diliyorum. Gönlümüz ve dualarımız sizinle.