AB, gerçek niyetlerini deşifre ediyor

A -
A +

Benim anlatmaya çalıştığım Türkiye'de 'normal' denilen bu parti kapatma sürecinin Avrupa'dan bakıldığı zaman mümkün görünmediği, imkansız olduğu...İddianamedeki kapatma gerekçeleri laik kesim tarafından seçim kampanyası sırasında zaten topluma söylendi. Ama yüzde 47 bu gerekçelere inanmadı, prim vermedi. Ve sonuçta o gerekçeleri öne süren kesim seçimleri kaybetti. O yüzden şimdi AK Parti başka metotlarla iktidardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 27 Nisan e-darbesinin hedeflerini gördük. Anayasa Mahkemesinin geçen yılki 367 kararı. Beni en katı eleştirenler bile bu kararın hukuki değil, politik olduğuna inanıyor. Bu iki sebepten dolayı 'Yargısal darbe' diyorum. Eğer gerçekten AK Parti kapatılırsa bunun sonuçları olacak. AB'de 'AK Parti bir kapatılsa da biz de Türkiye'yi dışlasak' diye mutlu olmayı bekleyen ciddi bir kesim var. Onlar, bunu Türkiye'yi dövmek için sopa olarak kullanacaktır. Ben Türkiye'yi tehdit etmiyorum, tam tersine haber veriyorum. Kapatma olursa neler olabileceğini söylüyorum. Çünkü, parti kapatıldıktan sonra gerçekten müzakereler askıya alınırsa bana gelip 'Niçin bizi uyarmadın' denmesini istemiyorum..." İşte size bizim AK Parti yeminli düşmanlarının son günlerde kızdığı Türkiye-AB Karma Parlamento Eş Başkanı Lagendijk'in Milliyet'ten Devrim Sevimay'a verdiği röportajda, kapatma davasının AB'ye nasıl yansıdığı ve kapatma kararı alınması halinde Türkiye'nin AB sürecinin bundan nasıl etkileneceğine ilişkin görüşleri. Allah sevdiği kullarına açık sözlü dostlar sevmediklerine de dalkavukları nasip edermiş. Kanaatimce Lagendijk 'Dost acı söyler' atasözünün gereğini yerine getiren açık sözlü bir dostun yapması gerekeni yapıyor. Ama bizimkilere dalkavuk lazım. "Türkiye'yi AB'ye taşımak için gayret eden bir partinin gizli ajandası olmaz. Ben AK Parti'nin AB projesinde samimi olduğuna inanıyorum. AK Parti şüphesiz muhafazakâr bir parti. 'AK Parti demokratmış gibi konuşuyor, fakat başka şeyler yapmak istiyor' analizine katılmıyorum. AK Parti'yi sevme nedenim Türkiye'deki statükoyu değiştirmeyi istemeleri. Diğer taraftan onların muhafazakâr görüşleriyle büyük sorunlarım var. Laiklik konusunda biz de hassasız. Ama bence asıl sorun statükocuların bu laiklik meselesini kötüye kullanmaları. Yani statükoyu korumak için laikliği ön plana çıkarmaları..." Lagendijk'in açıklamalarını okudukça bizim statükocuların AB'den gelen açıklamalara neden bu kadar sert tepkiler verdiğini daha iyi anladım. Bence asıl rahatsızlıkları yapılan açıklamalardan ziyade AB yetkililerinin Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başlayarak kapatma davasına kadar uzanan siyaset mühendisliği projesini fark etmiş olmalarıdır. "Rejim tehlikede, laik cumhuriyet tehlikede" korkularının maksatlı ve sistemli bir şekilde oluşturulmuş olması, cumhuriyet değerlerinin ve laikliğin arkasına saklanarak iş çevrilmesini AB deşifre ediyor. İç kamuoyunda toplumun bir kesimini bu yalana inandırdılar, AB'yi inandıramadıkları için köpürüyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.