ABD gezisi Erdoğan'ın elini güçlendirdi

A -
A +

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisinin birinci ve ikinci günü ekonomi ağırlıklı idi. Bu iki günde Amerikalı Finans çevreleri ve Amerikalı yatırımcılarla görüştü. Onları Türkiye'ye davet etti. Ayrıca, bu iki günde Musevi toplumun temsilcileri ile bir araya geldi. Onlardan destek istedi. Onlara terörizmle ortak mücadele çabalarını ve Türkiye'nin terör konusundaki duruşunu aktardı. Başbakanın 5 günlük gezisinin en önemli günü Çarşamba günüydü. Çünkü asıl önemli temaslar o gün yapıldı. Erdoğan, beraberindeki heyetle 2.5 saat Beyaz Saray'da kaldı. Bu süre içerisinde Başkan Bush'la görüştü. İki lider birlikte bir çalışma yemeği yediler. Bilahare Başbakan, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile görüştü. ABD yönetimi, Çarşamba günü KADEK'in yeni versiyonu olan KONGRAGEL örgütünü terör örgütleri listesine aldığını , Erdoğan Beyaz Saray'a gelmeden önce açıklayarak bir ''hoşgeldiniz'' jesti yaptı. Bush-Erdoğan görüşmesinin iki temel konusu Kıbrıs ve Irak'tı. Başbakan görüşmelerin başında, Bush'a Türkiye'nin Kıbrısla ilgili geldiği son noktayı ve yaptığı hamleleri anlattı: "Biz ve KKTC Annan Planı'nı referans olarak kabul ediyoruz ve Annan'ın konu ile ilgili iyi niyet girişimlerini destekliyoruz. Sayın Annan müzakereleri başlatmalı ve Kıbrıs sorunu Mayıs'a kadar çözülmelidir. Bu konuda Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan herhangi bir olumlu adım atarsa biz ve KKTC her zaman çözüm için bir adım önde olacağız" Başkan Bush, Erdoğan'ın Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki kararlılığından mutlu oldu ve bu konuda Türkiye'ye destek sözü verdi. Kıbrıs'la ilgili görüşmenin özeti şuydu: Erdoğan'ın Davos'ta başlattığı Kıbrıs atağına Başkan Bush tam destek verdi. Türkiye, ayrıca ABD'den Kıbrıs sorununun çözümü için siyasi ağırlığını koymasını talep etti. BM Genel Sekreterine 'sorunun çözümünü kolaylaştırıcı' bir yardımcı verilmesi önerildi. Görüşmede Başkan Bush, Kıbrıs meselesinin çözümüne yardımcı olması için Dışişleri Bakanı Powell'a talimat verdi. Bu maksatla Powell'in Perşembe günü Annan'la görüşmesi planlandı. Müzakerelerin her safhasına yoğunluğu nedeniyle Annan'ın katılması imkansız. Türkiye, başlayan müzakerelerin tıkandığı noktalarda devreye girecek ve süreci açacak siyasi ağırlığı olan birisinin görevlendirilmesini talep ediyor. Aslında burada tarif edilen isim Powell, işaret edilen siyasi güç de ABD. Başbakan, ''Bu görüşmede, Kıbrıs'la ilgili olarak ABD yönetiminden arzu ettiklerimizi aldık ''açıklamasıyla görüşmenin Kıbrıs'la ilgili bölümünü özetledi. Ayrıca görüşmeden sonra Beyaz Saray sözcüsünün bizlere yaptığı açıklamada kullandığı şu ifade gerçekten Kıbrıs konusunda tasarlanan desteğin alındığını ispatlıyordu: Sözcü aynen şu ifadeyi kullandı: "Sayın Erdoğan'ın , Davos' ta yaptığı yeni açılımlara Rum tarafının ve Yunanistan'ın karşılık vermesini bekliyoruz'' KKTC ve Türkiye buradan bakıldığında 1-0 önde gözüküyor. İnisiyatif almış ve öne geçmiş durumda. Yunanistan'ın ve Rum tarafının görüşmeleri Mayıs 2004 sonuna bırakma planlarını bozmak için Türkiye aktif bir politikayı başlatmış durumda. Türk-ABD ilişkilerini etkileyen üç sorun var; birisi Kıbrıs, diğeri Türk-Ermeni ilişkileri ve bir diğeri de Kürt sorunu. ABD yönetimi artık Kıbrıs sorununun çözülmesini istiyor. Bu konuda Türkiye'nin geldiği noktadan memnunlar. Rum tarafı ve Yunanistan'ın da olumlu adım atmaları için baskı yapmaya başladılar bile. Irak'a gelince Bush-Erdoğan görüşmesinin ikinci önemli konusu Irak'tı. Başkan Bush, ''Irak'ta demokratik bir devlet için çalışıyoruz. Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız." mesajlarını verdi. Başbakan Erdoğan ise, ''Irak'ın toprak bütünlüğünün korunacağı konusunda Bush'tan teminat aldıklarını açıkladı. Ayrıca Bush, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki tavrını ve kararlılığını övdü. ABD yönetimi, Irak'ın kuzeyindeki PKK varlığını sona erdirmek maksadıyla Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edileceğini belirtti. Başbakan'ın PKK varlığının sona erdirilmesi konusunda, ABD'ne inandığını gözlemledik. Salı günü Mahmur kampının boşaltılması için Türk Dışişleri ile ABD yönetimi arasında bir mutabakatın imzalandığını öğrendik. Bu konuda da ABD Yönetimi ''Biz, KONGRAGEL örgütünün Irak'ın kuzeyindeki varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Bunun zamanlaması önemli. Bu konuda Türkiye ile birlikte çalışacağız'' mesajlarını verdi. Ayrıca bu görüşmede, Başkan Bush, Türkiye'nin AB adaylığını kuvvetle desteklemeye devam edeceğinin mesajını da aktardı. Başkan Bush, Erdoğan'ın açık sözlülüğünü övdü. İki liderin vücut kimyasının uyuştuğunu gördük. Bush, Erdoğan'ın Haziran ayı için yaptığı Türkiye davetini kabul etti. NATO zirvesi için İstanbul'a geleceğini söyledi. Erdoğan'ın talebi üzerine İstanbul'dan sonra Ankara'yı da ziyaret edeceğini belirtti. Türklerin misfirperverliklerini arkadaşlarından dinlediğini ifade etti.. Bush'tan Ankara randevusunun alınmasını önemsiyorum. O tarihe kadar Kıbrıs sorunu çözülürse, Ankara randevusu güzel gelişmelere sahne olur. Hırpalanan ilişkiler tamir edildi 11 Eylül olayından sonra İslamla terörün birlikte anılması, ABD yönetiminin İslam ülkelerine mesafe koyması, ardından 1 Mart tezkeresi ile gerilen Türk-Amerikan ilişkileri. Başbakan Erdoğan, bu gezide hırpalanan ilişkileri tamir etti. İslamla terörün birlikte anılmaması, terörün dininin olmayacağı ve terör konusunda ortak mücadele edilmesi hususlarında mesajlar verdi. Kıbrıs konusunda yaptığı hamlelere destek buldu. Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ve KADEK'in tasfiyesi konusunda ABD'den garantiler aldı. Böylece ,hem içeride hem dışarıda Erdoğan'ın eli eskisinden daha kuvvetli oldu. Geziye katılan bir bakana, ''biz, bu geziden ne elde ettik'' diye sordum. Verdiği cevap bu ziyaretin özetiydi: "1 Mart tezkeresinden sonra Türk-ABD ilişkileri bitme noktasına gelmişti. Allah'ın da yardımı ile bugün iki ülke ilişkileri eski seviyesine ulaştı. Bu gezi bu açıdan faydalı oldu."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.