ABD ile yeni dönem

ABD seçimlerinden sürpriz çıkacağı gözüyle bakanlar yanıldılar. Cumhuriyetçi aday George W. Bush, Demokrat aday Kerry'e az da olsa bir fark atarak yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. Seçim sonuçlarını kısa bir analiz ettiğimizde Bush güven tazeledi. Amerika halkı terör konusunda verdiği mücadelede yanında olduğunu gösterdi. Bu arada BUSH'a Amerika halkı dikkatli olması konusunda uyarıda da bulundu. Yüzde 50'ye yakın bir seçmen kitlesi Bush'un yaptıklarını onaylamadı. Güçlü bir cephe oluştu. İki partinin çıkardığı delege sayısı da dikkate alındığında Bush, ikinci döneminde güçlü bir muhalefetle mücadele edecek. Bush ya da Kerry'nin kazanıp kazanmayacağı her ülkeyi ilgilendirdiği kadar Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiriyordu. Sandıktan Kerry çıksa belki de herşey sil baştan gözden geçirilecek, Türkiye ABD'nin yeni politikasına göre bazı tedbirler almak zorunda kalacaktı. Demokrat aday Kerry Ermeni vatandaşlarından oy alabilmek için sözde Ermeni soy kırımını tanıyacağını açıkladı. Kerry seçilseydi Türkiye'nin çok hassas olduğu bu konuda müttefikimiz Amerika ile yol ayrımına gidebilirdik, sıkıntılara gebe bir dönemin içinden geçebilirdik. Kerry'nin Ortadoğu politikası nedir şu ana kadar öğrenilemedi. Savaş karşıtı olarak bilinen Kerry; İran, Irak, Suriye, Afganistan gibi Asya ve Ortadoğu ülkeleri konusunda mevcut politikayı değiştirecek mi değiştirmeyecek miydi? Bu da bilinmiyor. Oysa Bush'un bu konulardaki politikası belli. Bush ve Kerry'nin tek ortak yanı ise İsrail'e bakışlarının paralel olması. ABD ile ilişkilerimiz tezkere meselesi yüzünden zaman zaman bozulmuştu. Irak'a asker göndermedik, bunun sıkıntısını ise çok çektik, hâlâ da çekiyoruz. Kuzey Irak'ta söz sahibi olamadık. Türkmenler üzerinde oynanan oyunlara müdahale edebilmek için hâlâ çaba sarfediyoruz. Kürtlere tanınan ayrıcalıklar Türkiye'nin aleyhine olaylara sebep oluyor. PKK-Kongra-Gel Doğu ve Güneydoğu'da terör eylemlerine yeniden başladı. Asker ve polisimizi şehit veriyoruz. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ önceki gün yaptığı basını bilgilendirme toplantısında yurt içindeki terörist sayısının arttığını ve 1998 yılını aratmadığını söyledi. Türkiye içinde bir azınlık tartışması başlatıldı. Nereye varacağı belli olmayan tartışmalarla Türkiye yıpratılıyor... ABD'nin bu olaylara göz yumduğu yolunda endişeler var. İşte bu gerçekler ışığında Türkiye-Amerika ilişkilerinin yeniden masaya yatırılması gerekiyor. Türkiye tavizkâr tutum takınmadan müttefikimiz Amerika ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmelidir. Bush da Türkiye'nin taleplerini gözardı edecek davranışlar içine girmemelidir. Bush kabinesinde değişiklik yaparken, Türkiye'yi çok iyi tanıyan ve bölgedeki ağırlığını iyi tahlil eden tecrübeli devlet adamlarını tercih etmelidir. Irak'ta istediği başarıyı elde edemeyen Bush, Ortadoğu'ya huzur getirecek isimleri iş başına getirmelidir. Önümüzdeki günlerde gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz. İkinci George Bush hükümetinin daha olumlu değişikliklere gidip gitmeyeceğini göreceğiz.