ABD-Türkiye-Irak-İran-Suriye ilişkilerinde PKK'nın yeri

PKK, Orta Doğu'nun kuzeyinde ABD'nin manipülasyonuna açık ve onun çizdiği yolu takip etmek zorunda. ABD ne derse PKK yapmak zorunda. Çünkü yaşadığı coğrafya ABD işgali altında. PKK'yı silahlı unsuru ayakta tutuyor. Bu unsur ise ABD, Türkiye, IKDP, IKYB tarafından tek tek veya iş birliği yapılarak yok edilebilir. Bu durumu terör örgütü yöneticileri de biliyor. Türkiye uzun süredir PKK'yı Irak'ta imha edebilmek için ABD'nin vizesini almaya çalışıyor. Ama ABD bölgedeki hesabını henüz kapatmadığı için PKK'nın varlığına göz yumuyor. ABD'nin hesabında, terör örgütünü günün birinde İran, Suriye ve çok zayıf da olsa Türkiye'ye karşı kullanmak var. Eğer ABD, Suriye ya da İran'da bir harekâta girişecekse, bu ülkede şoke edecek öncü eylemler ve özellikle sabotaj eylemleri PKK tarafından gerçekleştirilecek. ABD bu sabotajlardan sonra yaşanacak şok durumunda harekâta başlayacaktır. IKDP ve IKYB, PKK ideolojisini genel bölücülük hareketi açısından gerekli görüyorlar ve takdirle karışılıyorlar. Diğer yandan ise PKK gibi ideolojik, silahlı, bölge devletleriyle mücadele tecrübesine sahip bir örgütü uzun vadede kendi bölgelerinde istemiyorlar. Ama bugün bölgede bulunan ABD'nin çıkar hesapları yüzünden PKK'nın varlığına katlanmak zorundalar. IKDP ve IKYB'nin henüz PKK ile kangren olmuş çözülemeyecek sorunları yok. Halen bu iki grubun en büyük endişeleri PKK'nın kendi tabanlarını çalması ve Irak'ın Kuzeyi'nde üçüncü bir taraf olarak kabul edilmesi. IKDP ve IKYB uzun dönemli stratejisi, PKK'nın, kendi güdümlerinde ve Türkiye'de faaliyet yürütmesi. İran neden operasyon yaptı? PKK, İran'da PEJAK olarak faaliyet gösteriyor. 1990'lı yıllarda PKK terör örgütünü Türkiye'ye karşı kullanan, ülkesinde kamp, hastane, sosyal tesisler kurmasına izin veren İran, 2000'li yıllarla birlikte terör örgütünün kendisine de zarar verdiğini gördü. Çünkü örgüt İran içinde ideolojik olarak etkin olmaya ve oluşturduğu muhalif grup ses getirmeye başlamıştı. Nükleer gerginlik de İran'ın PKK'ya yönelik tutumunu sertleştirdi. İran güvenlik unsurlarınca yapılan çalışmalarda PKK'nın ABD'ye askerî ve nükleer tesislerin yerini sızdırabileceği yani casusluk yapabilecekleri kaydediliyor. ABD, İran'a karşı muhtemel bir operasyonda PKK'yı kullanabileceği en önemli taşeron olarak görüyor. Öncü sabotajların PKK'ya yaptırılacağı öngörülüyor. İran, Türkiye'den mevcut pozisyonunu korumasını istiyor. Türkiye'nin, İran'a karşı ABD'nin yanında yer almasını istemiyor. Türkiye ise, İran'a şeffaf olmasını, Nobel Barış Ödülü almış Muhammed El Baradey'i nükleer çalışmaları konusunda ikna etmesini telkin ediyor. İran'ın nükleer üretme kapasitesi var mı? Türkiye'nin değerlendirmelerine göre, İran iki yıldan önce nükleer silah üretemez. İran'ın "Uranyum'u zenginleştirdik" açıklamaları, milli birlik ve bütünlüğü sağlamayı hedefleyen milliyetçi söylemden kaynaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin ise İran'a 2007 ilkbaharına kadar bir kara ya da hava operasyonu düzenlemesi beklenmiyor. İran'a muhtemel ekonomik ambargo uygulamasının Türk ekonomisine ciddi zarar verebileceği vurgulanıyor. Türkiye, İran'ın nükleer silah çabalarını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıyan Amerika Birleşik Devletleri'nin de 2007 ilkbaharına kadar İran'a bir operasyon düzenleyemeyeceğini düşünüyor. Gerekçe olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ta parmaklarını bile kıpırdatamayacak kadar meşgul olması ve 2008 yılındaki başkanlık seçimlerinin yaklaşması gösteriliyor. İsrail'in de tek başına İran'a yönelik bir bombardımana girişmesi beklenmiyor.