İki ülke arasındaki 7 saatlik zaman farkı nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisini izleyen basın mensupları gelişmeleri zamanında Türk kamuoyuna aktarma sıkıntısı yaşıyorlar. ABD ziyaretinin ilk gününde sayın Erdoğan'ın New York'taki temaslarını takip ettik. Başbakan önce bu şehirde yaşayan Türklerle bir araya geldi daha sonra da iş adamı Ahmet Ertegün'ün onuruna verdiği iftar yemeğine katıldı. Ertegün'ün iftar yemeğinde Erdoğan'ın yanı sıra Amerikan medyasının önde gelen isimleri, ABD'de yaşayan ünlü Türk bilim adamları ve bazı sanatçılar da vardı. Birleşmiş Milletler çalışmaları için New York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de eşi Hayrünisa Gül ile birlikte iftarda hazır bulundu. Başbakan Erdoğan iftarda yaptığı konuşmada Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirdi. Türk ekonomisindeki gelişmeleri anlattı ve Türkiye'nin bir enerji terminali haline geldiğine dikkat çekti. 1 Mart tezkeresi başta olmak üzere 2. tezkere ile Lübnan'a asker gönderme tezkeresi konusunda bilgi verdi. Lübnan, İsrail ve ilgili tüm tarafların Türk askerinin Lübnan'a gelmesini istedikleri belirten Başbakan Erdoğan bu tezkerenin meclisten sorunsuz bir şekilde çıkarıldığının altını çizdi. ABD medyasından yoğun ilgi Hem Dışişleri Bakanı Gül, hem de Başbakan Erdoğan bu ziyaretlerinde ABD medyasına vakit ayırmayı planlamışlar. Sayın Gül, biz gelmeden önce ABD basınına mülakatlar vermiş. Başbakan da dün günün büyük bir bölümünü Amerikan medyasına ayırdı. Washington Post, Wall Street Journal gibi gazetelerle ile FOKS televizyon kanalına mülakatlar vererek önemli açıklamalar yaptı. Diğer ülkelere göre ABD'de medya, kamuoyu oluşturulması için daha etkin ve en önemli bir araç. Başbakanın gezisi öncesinde de ABD'nin önde gelen saygın gazeteleri Erdoğan'ın gezisine önemli oranda yer vermişler. Bu saygın gazeteler ABD'nin PKK terörü ile mücadelede, Türkiye'ye somut destek vermesinin gerekli olduğunu ve ABD'nin bugün geçmişten daha çok Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu belirtmişler. PKK raporu Bush'da ABD'nin PKK terörü ile mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Ralston'un hazırladığı PKK raporu ve eylem planının Amerikan yönetimine ulaştığı ve Başkan Bush'un bu konuyla ilgili bilgilendirildiği söyleniyor. Görüşmede iki liderin bu eylem planını uygulamaya sokmak için start vermeleri bekleniyor. Başbakan Erdoğan'ın gezisi öncesinde özel temsilci Ralston ve Ankara Büyükelçisi Wilson PKK ile mücadele konusunda ABD basınına önemli ve samimi açıklamalarda bulunmuşlar. Biz, bugün gerçekleşecek Erdoğan-Bush görüşmesine kitlenmiş durumdayız. Görüşmenin başkan Bush'un en zayıf döneminde yapılmasına yönelik basında çıkan eleştirileri ve benzeri iddiaları Washington'da uzun yıllar görev yapmış deneyimli bir diplomatımıza sorduk. İşte bize verdiği cevap: Bush seçimi kazanırsa İran'a da operasyon yapar "Bu doğru bir tespit değil. Şu anda Başkan Bush'un kamuoyu yoklamalarındaki durumu iyi. Daha sonra nasıl olur bilmiyorum. Bush yönetimi bütün politikalarını ABD'nin ulusal güvenliği üzerine kuruyor. Ulusal güvenlik politikaları ABD'de her zaman en iyi prim yapan bir konudur. Ulusal güvenlik ve terörizmle mücadele ABD'de her zaman puan toplar. Henüz karşı tarafın adayı bile belli değil. Başkan Bush bu seçimi de kazanacakmış gibi görünüyor. Benim Washington'da edindiğim izlenim seçimin galibi Bush olur. Seçimden hemen sonra da ulusal güvenlik bağlamında güç bir mesaj vermek için ABD İran'a operasyon yapar. Bush yönetimi birkaç yılını da İran konusuyla götürür." Erdoğan'ın ziyareti çalışma ziyareti Aynı diplomatımıza Lübnan'a asker gönderilmesi ile Başkan Bush'un Başbakan Erdoğan'a ziyarette yemek planlamaması konusundaki eleştirileri sorduk. Deneyimli diplomat bu sorumuza da şu karşılığı verdi: "Başbakanın, Başkan Bush'u ziyareti bir devlet ziyareti değil, bu bir çalışma ziyaretidir. Bir devlet ziyareti olsaydı yemek planlanırdı. Çalışma ziyaretlerinde böyle bir usul yok. Lübnan konusuna gelince; Türkiye'den Lübnan'a ilk askerî birlik 20 Ekim'e kadar gidecek. İlk kafilede 270 civarında asker gidecek. Bilahare bu sayı bine tamamlanacak. Bunun yanında sivil unsurlar da gidecek. Sözü edilen 400 konteynerle bu birliğin lojistik malzemeleri gidecek Askerlerimizin tüm giderleri ilk kez Birleşmiş Milletler tarafından karşılanacak." Türkiye'de yayınlanan bir gazetede yer alan, "Türkiye, Irak'a 5 bin asker göndermeyi Başkan Bush'a teklif edecek karşılığında PKK'nın bitirilmesini isteyecek" iddiasını sorduğumuzda da, deneyimli diplomatın değerlendirmesi şöyle oldu: "Asla böyle bir çalışma ve böyle bir teklif yok. Bu komik bir iddia ancak, belki şununla karıştırılıyor; daha önceleri Birleşmiş Milletler çevrelerinde tartışılan ve bugün artık gündemden kalkmış olan bir görüşe göre, ABD askeri kademeli olarak Irak'tan çekildikçe onların yerine sadece İslam ülkelerinin askerlerinden oluşan bir Birleşmiş Milletler gücünün bölgeye yerleştirilmesi. Bu bir düşünceydi ancak kabul görmedi. Ve iyi uygulama şansı yoktu. Her gün Irak'ta ortalama 70 insan ölüyor. ABD'nin Irak'tan çekilmesi çok kolay değil." Bush-Erdoğan görüşmesinden ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar çıkması dileğiyle...