ABD Başkanı Obama, Afganistan'daki asker sayısının artırılmasını tüm müttefiklerden talep ediyor. Türkiye'nin bu ülkede bin 750 civarında askeri var. Burada görev yapan birliklerimiz muharip değil genelde lojistik konularda görev yapan birlikler. Türk Milleti ile Afgan halkı arasında kökenleri çok eskiye dayanan bir ebedi kardeşlik var. Türk askerinin cephede savaşa sokulması bu kardeşliğe darbe indirebilir. ABD Türkiye'den muharip asker talep edebilir. Bunu herkesten istiyor. Ancak Türkiye'nin Afganistan'da yapabileceği çok daha etkili, önemli ve faydalı başka işler var. Başkan Obama, 3 yıl sonra bu ülkede güvenliğin Afgan Ordusu ve güvenlik unsurlarınca devralınmasını hedefliyor. Afgan Ordusunu ve Polisini 3 yıl sonrasına hazırlayabilecek en uygun ülke Türkiye. Afganistan Ordusunu ve Polisini eğitip terörle mücadeleye hazır unsurlar haline getirmek cephede savaşmak kadar önemli bir iş. Bu görev küçümsenecek bir iş değil. Böyle bir görevlendirme hem müttefiklerimizin hem de Türkiye'nin çıkarına olur. Obama-Erdoğan görüşmesinde, ABD'nin ilave asker talebi bu tarzda karşılanabilir. DTP VE PKK PANİKLİYOR Bayram tatili boyunca ve sonrasında PKK yandaşları ülkemizin çeşitli yerleşim birimlerinde yasa dışı gösteriler yaptılar. Cam-çerçeve indirerek, polisi taşlayarak, karakol ve kamu binalarına havai fişeklerle saldırarak kaos ortamı oluşturmaya çalıştılar. Bölücübaşının kodesi 12 metrekareden 6 metrekareye indi dediler. "Öcalan'ın yaşam koşulları ağırlaştı" yalanı ile DTP'liler de insanları tahrik etti. Dün DTP sözcülerini dinlediniz, yalanları ortaya çıkınca baklayı ağızlarından çıkardılar: "Hükümet açılım sürecinde İmralı'yı muhatap almıyor." İşte tüm o gösterilerin gerçek gerekçesi bu. Bunlar akıllarını peynir ekmekle yemiş. Hangi T.C. Hükümeti 40 bin insanın katilini muhatap alır? Daha önce de yazdım, Kürt vatandaşlarımızın kültürel haklarının geliştirilmesi, hayat şartlarının iyileştirilmesi, dil-kültür-eğitim gibi alanlardaki taleplerinin karşılanması PKK ve onun siyasi temsilcileri olan DTP'nin umurunda değil. Hangi açılımı yaparsanız yapın, isterseniz Diyarbakır'ı Paris seviyesine getirin onları kesmez. Onların tek hedefi var: Bölücübaşını kodesten çıkarmak, dağda suça bulaşmış örgüt yöneticilerinin affedilmesini sağlamak... Milyonlarca Kürt vatandaş için ne yaptığınız onları ilgilendirmiyor. Onları 40 bin kişinin katili ile PKK'nın eli kanlı örgüt üyelerinin geleceği ilgilendiriyor. Milyonlarca Kürt vatandaşın geleceğini 300-500 katil için feda ediyorlar. Eğer yaptığınız açılım bu 300-500 katili kurtarmıyor ise o açılımı engellemek için her şeyi yapar bunlar. Açılım halkı hedefliyor. Bu nedenle açılım başarılı olacak diye PKK ve DTP'nin ödü kopuyor. Başarıyı engellemek için PKK ve DTP iş birliği halinde her yola başvuruyorlar, başvurmaya devam edecekler. "Her Kürt DTP'li ve PKK'lı değildir" mantığını herkes kabul etsin artık. PKK'lı olmayan Kürt sayısı yüzde 90'ları bulur. Açılımın hedefi terör örgütü ve sempatizanları değil halktır.