Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'la Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir araya gelmesine ve görüşmelerine çok sevindim. İkili arasında esen soğuk rüzgârlar hepimizi rahatsız etmişti. Haşim Abi'nin bazı açıklamalarından herkes rahatsız olmuştu. Umarım bu görüşmede karşılıklı yanlış anlaşılmalar giderilmiştir. Haşim Abi, bizi bazen şaşırtsa da iyi bir insandır ve bu ülkeye-bu millete tarihe mal olacak hizmetler vermiştir. Bu ikilinin tekrar bir araya gelmesi bizim mahallemizi mutlu etmiştir. Diğer yandan Sayın Cumhurbaşkanı'nın Başbakan Davutoğlu'nu ailece konutunda ziyaret etmesi ve bu ziyarette verilen görüntü son günlerde çıkarılan dedikodulara, fitne-fesada iyi bir cevap olmuştur. Başbakan Davutoğlu grupta "Son 20 ayın en düşük enflasyonu gerçekleşti" dedi. Herhalde Merkez Bankası bunu dikkate alıp faiz oranlarını biraz daha düşürecektir.
Hafta sonu Başbakan Davutoğlu'nun İzmir-Manisa-Afyon ve Denizli'yi kapsayan gezisine katıldım. İl kongreleri vesilesiyle yapılan bu ziyarette ilginç görüntülerle karşılaştık. Özellikle Afyon ve Denizli'yi çok gelişmiş ve değişmiş buldum. Ahmet Hoca, İzmirliler dahil Ege insanının dikkatini çekmiş ve gönlüne girmiş. AK Parti'ye Afyon ve Denizli'de 7 Haziran seçimlerinde yüzde 60'ın üzerinde oy çıkarsa şaşırmam. Ama İzmir'de de ilk kez bu kadar ilgiye-heyecana şahit olduk.
Öyle görünüyor ki Ahmet Hoca, CHP ve MHP'nin kıyı mitolojisini yıkacak. Çanakkale'den başlayarak Toroslar'a, oradan Mersin'e kadar uzanan dağlık yerlerde Yörüklerin katkısıyla Hoca'ya müthiş bir destek gelecek. Kıyı şeridinde yaşayan insanlar da kutuplaşmayı bir kenara bırakıp Hoca'nın hoşgörüsüne-uzlaşmacı tavrına ve herkesi kucaklamak isteyen çıkışana olumlu cevap vermek istiyorlar.
Ahmet Hoca'nın Başbakanlık Ofisi'ni İzmir'de de açma düşüncesi öyle sıradan, oy almak için söylenmiş bir söz değil. Sayın Davutoğlu gerçekten İzmir'i önemsiyor ve İzmir'in hak etmediği bir yerde olduğunu düşünüyor. İzmir'in İstanbul gibi, Konya gibi, Kayseri gibi, Denizli ve Bursa gibi hak ettiği noktaya gelmesi için Başbakan İzmir'e daha fazla vakit ayırmak istiyor. Birileri İzmir'i rakı-leblebi-balık ve Kordon'dan itibaren görse de Sayın Davutoğlu İzmir'in turizmde, ticarette, ulaşım ve tarımda öncü kent olmasının gereğine inanıyor. İzmir'i kaleleri gibi görüp yıllardır çivi çakmayanlara duyurulur, sizi zor günler bekliyor.
Kongrelerde teşkilatların yeni Genel Başkanı bağırlarına bastıklarını ve seçim heyecanının herkesi sardığını gördük. Hoca, 7 Haziran için tüm teşkilatı ile ahidleşiyor.
Gördüğümüz-gittiğimiz tüm kongrelerin ortak mesajı şu; "Sayın Başbakan sen bize reisin emanetisin. Davan davamız, yolun yolumuz." Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan arasındaki uyum teşkilatların en büyük taleplerinden biri. Kongrelerde paralel yapıya tepki var. Teşkilatlar, bu mücadelenin aralıksız sürmesini istiyor. Gittiğimiz her il 7 Haziran için Başbakan Davutoğlu'na sözler verdi. Sayın Başbakan seçimlere kadar bütün illere en az bir kez, bazı illere de iki kez gitmiş olacak. Vatandaşların gösterdiği sıcak ilgiye, teşkilatların coşkusuna bakılırsa 7 Haziran'da Ahmet Hoca iyi bir sürpriz yapabilir gibi görünüyor.
İç güvenlik reformu ile ilgili yazılan çizilen olumsuzluklara itibar etmeyin. Çoğu yalan, yanlış ve maksatlı değerlendirmeler. Getirilmek istenen kurallar İngiltere'de, Almanya'da ve İspanya'da var mı-yok mu? Ona bakın. Kamu güvenliği, milletin huzuru kimsenin insafına bırakılacak kadar önemsiz olamaz. Şehirleri savaş alanına çevirmek isteyenler, sandıklarda milletten alamadıkları yetkiyi sokaktan şiddetle almak isteyenler dışında kimse bu iç güvenlik reformundan rahatsız olmasın.