Çok şükür Sayın Başbakan iki gün sonra resmen mesaiye başlıyor. Perşembe günü Ankara'da YAŞ'a başkanlık edecek ve cuma günü de Bakanlar Kurulunu toplayacak. Başbakanın rahatsızlığından umutlanan çevreler bel altı vuruşlara başladılar ama avuçlarını yalarlar. Başbakanın hastalığı ile ilgili doktorların net açıklamalarına rağmen her gün yeni bir spekülasyon uydurdular. Buradan hareket ederek "AK Parti'yi nasıl böleriz" rüyaları görmeye başladılar. Şike yasasını veto etti diye cumhurbaşkanı ile hükümeti nasıl kavga ettiririz çabalarına giriştiler. Bu cenah ya siyaseti bilmiyor ya bu milleti tanımıyor. Veya AK Parti çatısı altında kader birliği yapan insanlar arasındaki kardeşlik hukukunun farkında değiller. Ne yaparsanız yapın, hangi tuzağı kurarsanız kurun cumhurbaşkanı ile başbakanın kardeşlik, dostluk hukukunu bozamazsınız. Benim, kurulduğu günden bu yana izlediğim kadarıyla bu yola birlikte çıkmış olan bu insanlar arasında makamlara-mevkilere feda edilemeyecek ölçüde bir kardeşlik bağı var. Boşuna enerjinizi bu mühendislik projelerine harcamayın. Bu işlere vakit ve enerji ayıracağınıza; milletin karşısına daha iyi bir gelecek vaadiyle, daha demokratik ve daha zengin bir ülke vaadiyle çıkın ve halkı ikna edin, inandırın. Bugün talep ettiğiniz yol, yol değil. Bu siyasi liderler olduğu ve kafanız, programınız değişmediği sürece AK Parti daha onlarca yıl iktidarda kalacak. Benim açımdan bir mahzuru yok. Bu gidişattan memnunum, kendilerine de dua ediyorum... Ermenistan lideri hayal görüyor Ermenistan lideri Sarkisyan, "... Türkler de Erivan'da soykırım anıtı önünde diz çökecek" demiş. Ülkesini geliştirmek, büyütmek ve toplumuna refah ve barış getirmek isteyen siyasi bir lider böyle saçma sapan sözler edebilir mi? Ülkesi sefalet içinde, işsizlik had safhada. İnsanlar yoksul, ülke geri kalmış ve adeta dünyadan izole olmuş. Bu problemlere çözüm arayacağına Türkiye gibi bir bölge aktörünü ve sınır komşusunu tahrik edecek ve barış-normalleşme umutlarını dinamitleyecek hamasi nutuklar atmak da neyin nesi? Bu dar görüşlülük ve türbinlere oynama ve Rusya'nın dolduruşuna gelme yüzünden yıllardır Ermeni halkı sefalet içinde. Siyasetçiler başarısızlıklarını örtmek ve iktidarlarını sürdürebilmek için maalesef bu sorunu kullanıyorlar ve bu sorundan nemalanıyorlar. Her milletin tarihinde gurur duyabileceği olaylar olduğu gibi özür dileyeceği olaylar da olabilir. Ama Türkiye sözde Ermeni Soykırımı iddiaları konusunda kendinden ve geçmişte olup bitenden son derece emin. Öyle olmasa, "Karşılıklı arşivleri açalım, bu konuyu inceleyecek bir tarih komisyonu kuralım" gibi cesur bir teklifte bulunabilir mi? Ermenistan bugün Azerbaycan ve Türkiye ile problemlerini barışçıl yollarla çözse 3-5 yıl içinde ekonomik olarak çok iyi bir noktaya gelecektir. Ama atgözlüğü takmış siyasetçiler kendi geleceklerini uluslarının geleceklerinden daha önemli görüyorlar, yazık.