Almanya'daki Deniz Feneri davası

A -
A +

Almanya'daki Deniz Feneri Davası sonuçlandı. Yanlış yapan her kim olursa olsun, yanlış işe ve yanlış yapana karşı net bir tutum takınmamız gerekiyor. Yanlışı, yolsuzluğu kim yaparsa yapsın bu savunulacak bir durum değil. İnsanların hayır ve yardımlaşma duygularını kim istismar ediyorsa en ağır cezayı çekmelidir. Bu hafife alınacak bir olay değil. Bu meselenin Türkiye'deki uzantıları varsa görmezden gelmek doğru değildir. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in, "Biz hükümet olarak da parti olarak da kim ne suç işliyorsa onların hamisi olmayız, onların destekçisi olmayız" tarzında yaptığı açıklama doğru bir yaklaşımdır. Almanya'daki davada ortaya çıkan tüm iddiaların Türkiye'deki uzantıları en titiz şekilde araştırılmalı, bir suç, bir ihmal varsa gereği tereddütsüz yapılmalıdır. Zaten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin olarak harekete geçmiş durumda. Hükümetten beklenen, bu olayın aydınlatılması ve millet vicdanının rahatlatılması için yargıya yardımcı olunması ve Başbakan ile Hükümet Sözcüsü tarafından ifade edilen siyasi iradenin devam ettirilmesidir. Almanya'daki olay tasvip edilecek bir olay değildir. Vahim bir durum söz konusudur. Ancak bu olay üzerinden Başbakan'a ve partisine yüklenmek, hukuki bir olayı siyasi bir alana taşımak ve AK Parti'ye karşı siyasi bir linç kampanyasına dönüştürmek yanlıştır. Deniz Feneri Derneği, 1998 yılında henüz AK Parti ortada yokken kurulmuş bir dernek. Olayı çarpıtmadan kamuoyuna yansıtmak basın için ahlaki bir görevdir. Kimsenin buna itirazı olamaz. Deniz Feneri Davası'nı hükümeti yıpratmak için bir malzeme olarak kullanmak yanlıştır. Millet bunu yutmaz. Bu olayı küçümsemek ve görmezden gelmek yanlıştır. Ancak bu olayı siyasileştirmeye çalışmak da yanlıştır. Bu dava üzerinden iyi araştırılıp incelemeden, Başbakan'ı suçlamak ve toplanan paraların Başbakan'a verildiğini iddia etmek, işi hukuki olmaktan çıkarıp siyasileştirmektir. Deniz Feneri Davası'nda Başbakan'ın ve AK Parti'nin itirazı yaklaşımdadır. 'Deniz Feneri Davası'nı haber yapmayın, görmezden gelin, üstü örtülsün' diyen yok. Denen şey, 'Deniz Feneri Davası'nı kullanarak bize çamur atmayın. Ülkenin Başbakanı'nı, araştırıp incelemeden zan altında bırakmayın.' Bu yanlış bir tepki değil. Bu Deniz Feneri'ni değil, kendi haysiyet ve şerefini, partisini koruma tepkisidir. Sayın Çiçek'in "Bizim itirazımız, insanların şerefiyle, haysiyetiyle oynanmasıdır" derken kastettiği budur. Bazı basın kuruluşları ve CHP, bu hukuki davayı hukuk zemininden siyasi zemine taşımadan kamuoyuna aktarsalardı, bugün herkes kendi yanlarında olurdu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.