Amaç cumhuriyeti mi korumak yoksa koltuğu mu?

A -
A +

Başbakan Erdoğan, salı günü Meclis grubunda bir konuşma yaptı. Dikkatle izleyebilenler için bu konuşma çok önemliydi. Bu konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde mart başından nisanın sonlarına kadar bir tahrik kampanyası başlatılacağı, sokakları ısıtmak için çaba sarf edileceği vurgulanıyordu. Başbakanın bu konuşmasını Türkiye, Zaman, Vatan ve Radikal gazeteleri manşetten, Yenişafak gazetesi de sürmanşetten görmüştü. Konuşmanın satır aralarında önemli tespitler vardı. Konuşmasında önümüzdeki günler için "provokasyon" uyarısında bulunan Erdoğan "Milleti korkutmak, ürkütmek, sindirmek istiyorlar. Bakın göreceksiniz, yine kışkırtmalara, tahriklere, hakaretlere başvuracaklar. Sözüm ona cumhuriyeti koruyacaklar, cumhuriyeti cumhur korur, herhangi bir kurum değil" sözleri ile kanımca AK Parti'yi ve kendisini, Cumhuriyet için tehdit olarak gören çevreleri ve CHP'yi hedef aldı. CHP ve MHP, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkıyor. İki partinin de karşı çıkış gerekçeleri farklı. CHP, karşı propagandasını "Cumhuriyet tehlikede" argümanı çerçevesinde yürütüyor. AK Parti'li bir ismin veya Erdoğan'ın Köşk'e çıkması halinde cumhuriyetin kazanımlarının tehlikeye gireceği korkusunu yaymaya çalışıyor. MHP de "ülkenin bölünmez bütünlüğü" argümanı üzerine kurarak "bölücülük, parçalanma" korkusunu yaymaya çalışacak herhalde. Başbakan, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde CHP'nin yeni tahriklere başvuracağını, öcü edebiyatı ile milleti korkutmak, ürkütmek ve sindirmek istediğini düşünüyor. Cumhuriyeti ve onun değerlerini korumanın kimsenin tekelinde olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Cumhuriyetle ilgili hassasiyetiniz varsa Cumhuriyeti daha ileriye taşımadaki katkınız olmalı" diyor. Yani cumhuriyet lafla, sloganla korunmaz, ileriye götürülmez. Eğer bu konuda hassas iseniz slogan değil proje ve iş üretmelisiniz diyor. Sloganla Cumhuriyet hassasiyeti gösterenlerin asıl amaçlarının cumhuriyeti değil kendi çıkarlarını korumak derdinde olduklarını düşünüyor. Muhalefetin Türkiye'nin sorunlarının çözümü için öneri getirmek, proje üretmek yerine millete "sizi bu iktidardan daha iyisini vaat edemiyoruz, ama biz sizi öcülerden koruruz" mantığı ile hareket ederek, "siyaset yerine korku ürettiklerini" söylüyor. "Kriz üretim merkezi gibi çalışarak cumhuriyete hizmet edilemez." Bu tespit doğrudur. Toplumu gererek, kamplara ayırarak, kutuplaştırarak cumhuriyet yücelmez, bilakis zarar görür. Ana muhalefet partisinin aynı hazımsızlığı geçmişte rahmetli Özal'a ve Menderes'e gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, çözüm adresi olarak milleti ve sandığı işaret etti. Ülkede birinci sınıf bir cumhuriyet, birinci sınıf bir demokrasi, birinci sınıf bir vatandaşlık ve birinci sınıf bir hayat olacağını vadeden Başbakan, milleti önümüzdeki günlerde konacak provokasyonlarla ilgili uyarıyor, oyuna gelmeyin,tuzağa düşmeyin diyor. Başbakanın tespitleri doğru ise, mart ve nisan ayları sıcak geçecek gibi görünüyor. Bu sıcaklığın artıp artmayacağı, ortaya konacak provokasyonlara, basının, kamuoyunun, milletin göstereceği ilgiye bağlı. Millet, amacın cumhuriyeti değil koltuğu ele geçirip korumak olduğunu kolay anlarsa, bu propaganda işlemez. Yeni şeyler bulmak, farklı ve yeni şeyler söylemek lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.