Anadolu'da ‘Demokratik Açılım' nasıl algılanmış?

Kurban Bayramının ilk üç gününü Tokat Zile'nin bir köyünde hayatlarını sürdüren yaşlı anne ve babamla geçirdim. Onları mutlu etmeye, hayır dualarını almaya çalıştım. Hem çevre köylerde hem de ilçede Anadolu insanının "Demokratik açılımı" nasıl algıladığını öğrenmeye gayret ettim. Görüştüğüm insanların büyük bir bölümü Sayın Başbakan'a inanıyor ve güveniyorlar. Onun yanlış bir işe izin vermeyeceğini, Türkiye'nin bölünmesine yol açabilecek bir işe girişmeyeceğini düşünüyorlar. Herkes terörün bitmesini istiyor. Askerlik çağı yaklaşan çocukları için artık endişe duymak istemiyorlar. Ancak Habur'daki görüntüler, İzmir'deki görüntüler insanları rahatsız etmiş. PKK'nın ve örgütün kontrolündeki DTP'lilerin süreci sabote etmek için başvurdukları provokasyonlardan tahrik olmuş insanlar. İnsanların büyük bir bölümü süreci destekliyor, meseleye hoşgörü ile yaklaşabiliyor. Ancak DTP ve PKK'nın yapmaya çalıştığı provokasyonlara izin verilmemesini, müsamaha gösterilmemesini istiyorlar. İç barışın artık sağlanmasının gereğine inanan bu insanlar, Habur ve İzmir görüntüleri akıllarına gelince birden şahinleşiyorlar ve sağduyularını kaybediyorlar. Muhalefet partilerinin konu ile ilgili hamaset yüklü eleştirileri çok taraftar bulabilmiş değil. Onların sorunu görmezden gelmelerini ve bir çözüm önerisi ortaya koymamalarını eleştiriyorlar. Gördüğüm kadarıyla iktidar partisi "demokratik açılımı" halka çok iyi anlatabilmiş değil. İnsanların kafasında hâlâ birtakım tereddütler var. Anadolu'da fısıltı gazetesi mükemmel çalışmış. Hâlâ, bu süreçle bölücübaşı ve PKK'nın elebaşlarının afla serbest kalıp siyasete gireceklerine inananlar bile var. İktidar partisinin tüm kitle iletişim araçları dahil her türlü imkanı kullanarak Anadolu'da, Batı'da, Kuzey'de, Güney'de bu açılımla nelerin yapılmayacağını, Doğu ve Güneydoğu'da da neler yapılacağını şeffaf bir biçimde millete anlatması gerekiyor. "Demokratik Açılım"la neyin yapılmak istendiği en cahil adamın bile anlayabileceği bir üslupla anlatılması gerekiyor. DTP ve PKK'nın süreci sabote etmek için yapacağı provokasyonlara güvenlik güçlerinin yasalar çerçevesinde kalarak müdahale etmesi gerekiyor. PKK ve DTP'nin bu süreci başarısız kılmak için her yola başvuracağı halka iyi anlatılmalı. Mersin'de PKK'lıların bayram günü yaptıkları, bu süreci sabote etme, bir Kürt-Türk çatışması çıkarma amacını taşıyor. PKK ve DTP'nin ne yapmak istediği Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza iyi anlatılmalı. Bayram güzel geçti. Yoğun bir gündemle mesaiye başlıyoruz. Sayın Başbakan'ın hafta sonunda ABD'ye yapacağı ziyaret çok önemli. Erdoğan-Obama görüşmesinin Türkiye, Orta Doğu ve Kafkaslar ile terörle mücadele açısından önemli ve tarihî sonuçları olacak. Bu zirvede terörden Kıbrıs'a, Ermenistan'dan Orta Doğu'ya kadar geniş bir dosya ele alınacak. İran ve İsrail konusu masaya yatırılacak. Bu tarihî görüşmenin Türkiye ve bölge için hayırlı sonuçlar vermesini diliyoruz. Bunun dışında daha uzun süre "Demokratik Açılımı", "Kafes Operasyonu'nu", "Danıştay'ın Katsayı Kararını" ve AB İlerleme Raporu'nu tartışmaya devam edeceğiz.