İktidar partisi, 12 Eylül Darbe Anayasası'nın önemli maddelerini değiştirmek için uzun süredir hazırlık yapıyor. Konuya ilişkin tartışmalar da kamuoyu önünde yapılıyor. Darbe Anayasası'nın tamamen değiştirilip yeni bir anayasa yapılması girişimi, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kapatma davası nedeniyle sonuçsuz kalmıştı. Fakat Türkiye artık tıkandı. Mevcut anayasa ile reform yapmak, açılım yapmak ve AB müzakere sürecini devam ettirebilmek artık mümkün değil. İktidar partisi, bu tıkanıklığın önünü kısmen de olsa açmak ve ülkeye zaman kaybettirmemek için 15 maddeden ibaret olduğu söylenen bir anayasa değişikliği yapmayı Yüce Meclis'e önerecek. Ancak, Anayasa'nın geçici 15'inci maddesini kaldırıp 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını isteyen CHP, darbecilerin yaptığı anayasanın değiştirilmesine karşı çıkıyor. Tam bir çelişki içerisindeler. İktidar partisi hangi maddeleri hangi tarzda değiştireceğini açıklamadan, CHP anayasa değişikliğine karşı çıktı. Karşı çıkma gerekçesi nedir? "AK Parti yeni bir anayasa veya anayasa değişikliği yapmasın." Peki, kim yapacak? 40-50 yıl daha CHP'nin iktidara gelmesini mi bekleyeceğiz? Ya da yeni bir anayasaya kavuşmak için bir darbe mi bekleyeceğiz? Millet CHP'ye iktidar görevi vermiyor, askerler de bu ülkede bırakın darbe yapmayı darbe sözcüğünün telaffuz edilmesini bile hakaret sayıyorlar. O zaman beklemeye gerek yok. MHP ise yeni bir anayasa veya anayasa değişikliklerine sıcak bakıyor. Ama "Anayasa değişikliklerini bu Meclis yapmasın, seçimden sonra oluşacak Meclis yapsın" diyor. Daha seçime 1.5 yıl var. Bu Meclis sınır ötesi operasyon kararı alabiliyor da neden anayasa değişikliği yapmasın? Yeni seçimde MHP tek başına iktidar mı olacak? Türkiye neden 1.5 yılını heba etsin? MHP'nin itirazlarının da tutarlı bir tarafı yok. Ayrıca MHP tabanı anayasa değişikliğini destekliyor. AK Parti anayasa değişikliği konusunda yaptığı hazırlığı önümüzdeki hafta siyasi partilere götürüyor. Bunun için randevular alındı. Muhalefet partileri ile uzlaşma zemini aranacak. Yapılan hazırlık kamuoyuna tartışılmak üzere açıklanacak. Ayrıca sivil toplum kuruluşları da ziyaret edilip görüş ve önerileri alınacak. İşte tüm bu çabaların adına "uzlaşma arayışı" deniyor. Eğer siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarının iyi niyetli önerileri varsa bunlar da dikkate alınacak. Bu görüş alışverişi ve tartışmalardan sonra yapılan hazırlıklar revize edilip Yüce Meclis'e sunulacak. Benim bir vatandaş olarak muhalefet partilerinden beklentim "Hayır olmaz"dan başka cümleler duymaktır. Öneriyi yanlış buluyorsanız sizin ne önerdiğinizi bilmek istiyoruz. Taş atan çocuklarla ilgili düzenlemeyi iktidar partisi sizlere getirdi. Bu düzenleme ile ilgili doğru ve yanlış noktaları söylediniz. "Yanlış" dediğiniz konular düzenlemeden çıkarıldı ve sorun çözüldü. Aynı yaklaşımı anayasa değişikliğinde de göstermek gerekiyor. Sivil siyaset, ülkenin sorunlarına "hayır olmaz" diyerek çözüm bulamaz...