AK Parti'ye açılan kapatma davasında sona yaklaşılıyor. Karar günü yaklaştıkça herkes geriliyor. Türkiye'deki yerli ve yabancı yatırımcılar "kapatmama" kararını satın almaya başladılar. Borsa yükseliyor, bono faizleri ve döviz düşüyor. Bugün Anayasa Mahkemesi toplanıp, "karar günü"nü tespit edecek. Karar için mahkemenin programını kararlaştıracak. Davanın açıldığı ilk günden bu yana hem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı hem de AK Parti, hukuki süreçte yasaların kendilerine tanıdığı sürenin en asgarisini kullanarak davanın bir an önce sonuçlanmasına katkı verdiler. Ülkemizin yüksek çıkarları açısından bu davanın bir an önce sonuçlanması gereğine inandıkları için yaptılar bunu. Çünkü dava sürecinin ülkemizi içine soktuğu siyasi belirsizliklerin ekonomimize, diplomasimize, AB ile ilişkilerimize ve iç barışımıza verdiği zararın farkındalar. Bu zarar her geçen gün artarak büyüyor. Bu nedenle bu davanın hukukun izin verdiği en kısa sürede sonuçlanması gerekiyor. Yüce mahkemenin de aynı hassasiyeti göstererek, mümkün olan en kısa sürede bu davayı sonuçlandırması gerekiyor. Gerçi bugün tarihler belli olacak ama Ankara'da bu konuda iki ayrı tahmin hâkim durumda. Birinci tahmin; "Mahkeme üyeleri uzun süredir dava dosyasını detaylı inceleme imkânı buldular. Bir hafta da raportörün raporunu inceleme imkânı bulmuşlardır. Bu nedenle Yüce Mahkeme 30 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında davayı görüşüp karara bağlar..." İkinci tahmini yapanlar, bu kararın YAŞ faaliyetlerinden sonra 6-8 Ağustos tarihleri arasında çıkacağını değerlendiriyorlar. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç, "Bizim takvimimiz diğer kurumların faaliyetlerinden etkilenmez" açıklamasını yaptıysa da, ikinci tahmini yapanlar öyle düşünmüyorlar. Ben de Ağustos başında bu kararın çıkacağını değerlendiriyorum. 11 kıymetli yargıcın kimsenin baskısı altında kalmadan kendi bireysel ideolojilerine karşı bile tarafsız davranmalarını, evrensel hukuku da dikkate alarak karar vereceklerini bekliyoruz ve umut ediyoruz. Herkes bu davaya kitlenmiş durumda. Toplum vicdanını zedelemeyecek bir kararı herkes dört gözle bekliyor.