Ankara'da gündem bir türlü soğumuyor. Meclis tatilde olmasına rağmen oluşturulan suni gündemlerle kamuoyu ayakta tutuluyor. Önümüzdeki günlerde Meclis Başkanlığı seçimi var. İktidar partisi adayını belirleyebilmek için önce üst kurullarında, sonra da milletvekilleri seviyesinde nabız yokladı. AK Parti adayını sanıyorum 3 Ağustosta açıklayacak. Kulislerde Burhan Kuzu, Mehmet Ali Şahin, Salih Kapusuz ve Köksal Toptan'ın isimleri geçiyor. Burhan Kuzu ile Salih Kapusuz, Erdoğan'a "aday olmak istediklerini" ilettiler. Sayın Toptan da yeniden aday olmak istiyor. Ancak Başbakan Erdoğan kendisi ile görüşen adaylara "Gruba danışmamız lazım" cevabını verdi. Rengini belli etmedi. Meclis 4 Ağustosta yeni başkanını seçmek üzere toplanacak. CHP ve MHP'den henüz ses yok. AK Parti'nin adayı belli olunca onlar harekete geçer. Sayın Toptan, Burhan Kuzu veya Salih Kapusuz'a muhalefet partilerinden çok bir itiraz geleceğini sanmıyorum. Muhalefetin amacı AK Parti'den ikiden fazla aday çıkması. Böyle bir durumda muhalefet AK Parti oylarının bölünmesini ve bu sayede kendi uzlaşacakları bir aday üzerine yoğunlaşmayı hedefleyecektir. Ancak Başbakan Erdoğan'ın böyle bir tuzağa düşeceğini sanmıyorum. Önümüzdeki günlerde önemli bir gündem konusu da Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısı. Ağustos başında toplanacak bu seneki YAŞ'tan sürpriz beklemiyoruz. Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı ile 1. Ordu Komutanı emekli oluyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay'ın, 1. Ordu Komutanlığı'na Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Genelkurmay 2. Başkanlığı'na da yeni orgeneral olacak korgenerallerden birisi gelir herhalde. Karacılardan bir orgenerallik kadrosu için 8 Korgeneral yarışacak. Hepsi de iddialı isimler. Bakalım yarışı kim kazanacak? Ankara'da tartışılan üçüncü konu HSYK'nın bazı üyelerinin "korsan kararnamelerle" kurulu kitlemeleri. Bu üyeler Ergenekon ve KCK soruşturmalarını yürüten yargı mensuplarının görevden alınması ısrarından vazgeçmiyorlar. Bu yargıya müdahale niteliğindeki girişimleri Hükümet asla kabul etmemelidir. Gerekirse kararname çıkarılmamalıdır. Yazımı kaleme aldığım saatlerde HSYK toplantısı devam ediyordu. Ama olumlu bir sonuç beklemiyorum. Çünkü bazı çevrelerin gözü dönmüş, her yolu mubah sayar hale gelmişler. Ayrıca önümüzdeki günlerde gündemin en sıcak maddesi devletin Kürt açılımı olacak gibi görünüyor. Üçlü mekanizma salı günü Ankara'da toplanıyor. Devletin tüm kurumlarının üzerinde mutabık kalacağı birtakım yeni düzenlemeler bekliyorum. Bunun adına "Kürt açılımı" demek yerine terörle mücadelenin ekonomik-siyasi-diplomatik ve psikolojik alanlarda alınacak yeni tedbirler demek sanırım daha doğru olur. Anayasa Mahkemesi'nin askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi esastan görüşme karar alması önümüzdeki dönemin yine en önemli tartışma konularından biri olacak. Gördüğünüz gibi gündem sıkıntısı yok. Değişim zor iştir. Normalleşmek eziyetlidir. Önce birçokları direnir ama değişimin önünde hiçbir güç duramaz, sadece biraz zaman ve enerji kaybettirir.