Ankara'nın gündemi

A -
A +

İşlerin yoğunluğu nedeniyle çok arzu etmeme rağmen yazı yazmaya çoğu kez fırsat bulamıyorum. Geçtiğimiz hafta öyle oldu. Hem idarecilik yapmak hem de yazı yazmak zor iş. Türkiye'nin gündemine yetişmek çok zor. Öncelikle Türkiye'nin 47 yıl aradan sonra BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine iki yıllığına seçilmiş olmasından duyduğum memnuniyeti sizlerle paylaşmak istiyorum. Emeği geçen başta cumhurbaşkanımızı, başbakanımızı ve dışişleri bakanımızı ve diplomatlarımızı kutluyorum. İyi bir iş çıkardılar. 4-5 yıldır büyük bir emek verildi. Birçok eleştiri de aldılar. Ama alınan sonuç herkese verilecek en güzel cevap oldu. AK Parti iktidarının çabası ve Türkiye'nin dünyadaki gücünün artmış olması bu sonucu getirdi. Hayırlı olsun. Bu iki yılı çok iyi kullanırsak verilmiş olan emekler heba olmaz. Ankara'nın gündeminde bugünlerde dünyada başlayan ve bizi de etkilemesi söz konusu olan finansal krize karşı tedbirler almak, çareler aramak ilk sırada yer alıyor. Hükümet cephesinde bu konuda yoğun bir çalışma var. Dün hükümet özel sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Saatler süren çareler üretme toplantısı yapıldı. Aynı toplantılar finans sektörü ve sendikalarla yapılıyor. Basın üzerinden birbirine mesaj vermek yerine bir araya gelip ortak çözümler üretmek daha akıllı ve işe yarar bir yol. Türkiye küresel piyasalarla iç içe. Bu krizden hiç etkilenmemesi mümkün değil. Ama eldeki veriler Türkiye'nin bu krizden ABD ve AB kadar etkilenmeyeceğini, hatta akıllı ve hızlı hareket edilirse bu krizin fırsata dönüştürüleceğini gösteriyor. Hal böyleyken ve hükümet yetkilileriyle bir araya gelip çare arama imkânı varken basın aracılığı ile felaket tellallığı yapmak doğru mu oldu Herkes bilir ki, ekonomide işin yüzde ellisi moral, güven ve istikrardır. Bu demeçlerle morali bozmak, güveni sarsmak; yoksa bile kriz doğurur veya küçük krizi büyütür. Herkes sorumlu davranmalı, ağzından çıkanı kulağı duymalıdır. Size iddia ediyorum, hükümet reel sektör, finans sektörü ve sendikalar fazla değil 6 ay süre ile dün yapıldığı gibi ciddi ve samimi bir koordinasyon içinde olsunlar, Türkiye bu krizi fırsata çevirir. Biraz sağduyu lütfen. Ankara'nın ikinci önemli gündemi terörle mücadele. Partiler ve siyaset üstü olan bu milli sorunla mücadele bütün cephelerde devam ediyor. Bölücü örgüt mahalli seçimler öncesinde terörle-şiddetle kendisinin ve DTP'nin tabanını muhafaza etmeye, kopanlara gözdağı vermeye çalışıyor. Terörle mücadelede devlet kurumları arasında tam bir iş birliği mevcut. Başbakanın böyle bir ortamda Diyarbakır'a gitmesi önemli bir hamledir. Diyarbakır'ı diğer illere yapılacak geziler takip edecektir. Mahkeme süreci başlayan Ergenekon davasını İstanbul'un gündemine bıraktık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.