Artık top yargıda

Taraf Gazetesi'nde yer alan iddialar ile ilgili hem hükümetten hem de Genelkurmay'dan aynı çağrı geldi. Her iki kurum da olayın tüm yönleriyle soruşturulması ve suçluların adalete teslim edilmesi gereğini vurguladı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, "Haksız yere insafsızca bir suçlama yapılmıştır. Bu metin kim tarafından nerede hazırlanırsa hazırlansın yasa dışıdır. Soruşturacak mekanizmayı harekete geçireceğiz."değerlendirmesinde bulundu. Hükümet bu planın hedefi, mağduru. Nitekim AK Parti konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaatını yapıyor. Diğer yandan Sayın Başbakan dün Grupta yaptığı konuşmada, "Eğer bu iddialar gerçek dışı ise devletin kurumlarını karşı karşıya getirmek, devletin kimi kurumlarını yıpratmak, bir tahrik ortamı oluşturmak gibi niyetler taşıyorsa, evet bu vahimdir. Eğer iddialar doğruysa mesele daha vahimdir" sözleri ile konuya nasıl baktığını ortaya koydu. İddiaların açıklığa kavuşturulacağını ve gerekenin bir an önce yapılacağını söyledi. Dün Genelkurmay Başkanı ile 1.5 saate yakın görüşen Başbakan; "Genelkurmay Başkanlığımız haberin çıktığı ilk andan itibaren sorumlu ve duyarlı bir tavır sergilemiştir. Kurumlarımızın birbirine güveni tamdır. Tüm kurumlarımız hukuka, Anayasal sisteme ve demokratik yapıya bağlıdır" şeklinde açıklamalar yaptı. Bu açıklamalara bakıldığında, Başbakanın Genelkurmay Başkanından aldığı bilgilere dayanarak Genelkurmay Başkanlığı'nın kurumsal olarak böyle bir plan hazırlamadığına inandığı görülüyor. Hükümetle TSK arasında bir güven bunalımı olmadığının vurgulanması önemli. Diğer yandan dün Sayın Genelkurmay Başkanının Ertuğrul Özkök'le yaptığı görüşmede söyledikleri, böyle bir plan gerçekse bile bunun kurumla ilişkisi olmadığını gösteriyor. Adı geçen Albay, "Ben yazmadım, imza bana ait değil" demiş. "Böyle bir planın hazırlanması için talimat verdiniz mi?" sorusuna Orgeneral Başbuğ'un, "Bana bu sorunun sorulması bile hakarettir" cevabını vermesi önemlidir. Diğer önemli ayrıntı da belge gerçek çıkarsa ne olacak sorusuna verilen cevaptır; "TSK bu konuda çok hassas. Gereken yapılacak" diyor Genelkurmay Başkanı. Şimdi yapılması gereken şey, hem sivil hem de askeri yargının konuyu tüm detayları ile soruşturmasını ve gerçeği ortaya çıkarmasını beklemektir. Kurumlar bu konuda yargıya her türlü desteği vermeli, gerçeğin ortaya çıkması için koordinasyon içinde çalışmalı, verileri paylaşmalıdır. Genelkurmay İstihbarat Başkanının, Emniyet Genel Müdürüne yaptığı ziyareti bu çerçevede görmek gerekir. Genelkurmay Başkanlığı, çıkacak sonuçtan kamuoyunun hiçbir tereddüt duymadan tatmin olmasını istiyorsa, soruşturmaya sivil savcı ve mahkemelerin dahil olmasını talep etmelidir. Askeri yargının ulaşacağı sonuçlar kamuoyunu tatmin etmeyecektir. TBMM ve Hükümet soruşturmayı titizlikle takip etmelidir. Hiç olmazsa bu kez bu kirli senaryoları-kirli planları yapanlar cezasız kalmasın.