Askerî vesayet geriliyor

A -
A +

YAŞ salonunda çekilen son fotoğraf bile askerî vesayetin gerilediğinin en büyük kanıtı. Daha önce Başbakanla Genelkurmay başkanı yan yana oturuyordu. Bu düzen bilinçli yapılmış bir tercihti. Sanki Başbakanla Genelkurmay başkanı eşit statüde makamlarmış gibi. Hoş olmayan otorite paylaşımı görüntüsü veren bu görüntüden kurtulduk. Bazen bir fotoğraf çok şey anlatır; işte dün gazetelere yansıyan YAŞ fotoğrafı da askerî vesayetin ne ölçüde gerilediğini anlatan iyi bir fotoğraftı. Millet iradesinin yönetime ağırlığını koyduğunu yansıtan o fotoğraf çok önemliydi. İlklerin YAŞ toplantısında değişimlerin sancıları yaşandı ama değişimin önüne geçilemedi. Artık hiçbir makam ve kurum; kendini, makamını ve kurumunu millet iradesinin üzerinde göremeyecek. Milletin temsilcilerine kafa tutamayacak. Onlara tuzak kurmaya kalkmayacak. Herkes yasaların çizdiği çerçevede kalacak. Yerini, yurdunu ve durması gereken noktayı bilecek. Bilmez ise, çizmeyi aşarsa hukuk; Makam ve rütbesine bakmadan yakasına yapışacak. Tabii ki sivil irade de gücünü hukukun arkasına koyacak. Birileri işi başka yönlere götürmeye teşebbüs etti ama kamuoyu itibar etmedi. 4 generalin hükümeti baskı altına almak için ayrılması son derece hayırlı bir gelişme oldu. Sivil irade milletin kendisine verdiği emanete adam gibi sahip çıktı ve taviz vermedi. 4 generalin istifası, hükümetin ve cumhurbaşkanının kararlı tutumu, askerî vesayetin gerilediğinin en önemli işaretidir. Sivil-asker ilişkilerinde geçtiğimiz yılki YAŞ kırılma noktası, bu seneki YAŞ ise dönüm noktası olmuştur. Bu günden itibaren Türkiye'de, sivil-asker ilişkilerinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Tüm bu gelişmeler askerin sistem içinde demokrasilerde olması gereken sınırlara çekileceğinin ilk işaret fişeğidir. Yıllardır devleti yönetmeye, hükümetleri ve meclisi kontrol altında tutmaya, yargıyı istediği gibi yönlendirmeye alışmış bir yapıyı, sivil iradenin kontrol ve denetimine almak kolay bir iş değildir. Zor bir süreçtir. Bu değişime direnenleri aşmak veya ikna etmek, hatta kamuoyunu bu değişimin gereğine inandırmak zahmetli bir iştir. AK Parti iktidarları tüm şantajlara, tehditlere, pusulara ve hatta suikast girişimlerine boyun eğmeden kararlılıkla, cesaretle, akıllıca ve toplumu da ürkütmeden, milletin desteğini de artan oranda arkalarına alarak bu değişimi gerçekleştirdi. Kendilerini millet olarak yürekten kutlamamız gerekiyor. Tabii ki bu zorlu değişim tamamlanmadı. Ama bu değişimin temel taşları döşendi. Artık kimse bu değişimi geri çeviremez. Bugün TSK mensuplarının bile büyük bir bölümü bu değişimin gerekliliğine inanmış durumda. Yeni anayasa yapıldığında TSK'nın sistem içerisindeki yeri, batı demokrasilerindeki standartlara gelecek. O zaman ne YAŞ kalacak, ne MGK. Başbakanlık müsteşarı nasıl atanıyorsa komutanlar da öyle atanacak. Asker askerliğini yapacak. Başka işlere burnunu sokmayacak. Zamanını ve enerjisini bu ülkenin savunmasına ayıracak. Otoritenin emrine girecek, seçilmişlere tabi olacak. Artık günlerce YAŞ veya MGK toplantısı konuşmayacağız. Belki çoğumuz genelkurmay başkanını ismini bile bilmeyeceğiz. Kriz yok, Türkiye değişiyor, normalleşiyor. Tüm okuyucularımın mübarek ramazan-ı şeriflerini tebrik ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.