Askersiz siyaset

A -
A +

Henüz somutlaştırılmayan, istişare turlarının devam ettiği "demokratik açılım" süreci konusunda CHP Lideri Baykal'ın ve Sayın Bahçeli'nin tahrikleri, DTP'lilerin abuk-subuk çıkışları sonucunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ askerin nerede durduğunu açıkladı. Zaten Baykal ile Bahçeli'nin amacı da askeri konuşturmaktı. Asker son MGK'da dile getirdiği hassasiyetlerini tahrik ve suçlamaların da tesiri ile kamuoyuyla paylaştı. Herhalde Baykal ile Bahçeli'nin başı göğe ermiştir. Askerin bu tür konularda düşünce ve görüşlerini dile getireceği yasal platform MGK'dır. Ağustos ayında devir-teslim törenleri ve resepsiyonlar yapılır. Bu ortamlarda askerler konuşur. Ama Orgeneral Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olduğu günden bu yana askerler mümkün olabildiği kadar siyasetin alanına göre konularda kamuoyu önünde konuşmaktan kaçınmaktadırlar. Ancak CHP ve MHP askeri demokratik açılıma karşı oluşturdukları cepheye çekmek için ciddi çaba sarf ettiler. DTP'lilerin de katkısı ile askerin mesaj vermesi için uygun iklim oluşturuldu. Asker de siyasi partilerden gelen ağır ithamlara kayıtsız kalmadı. Askeri sivil siyasetin içine çekmeye çalışan CHP ve MHP'nin bundan böyle "Her kurum kendi işine baksın. Asker siyasi alana müdahale etmesin" türünde bir itirazda bulunma hakkı kalmamıştır. Askerin hassasiyetini açıkladığı üniter yapı ve resmi dil konusunda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan Orgeneral Başbuğ'dan farklı mı düşünüyor? Başbakan'ın her fırsatta vurguladığı "Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan" söyleminin anlamı nedir? Teröristbaşı ve PKK konusunda Orgeneral Başbuğ'un söyledikleri ile Gül ve Erdoğan'ın açıklamaları arasında ne fark var? CHP ve MHP askersiz siyaseti öğrenemez ise AK Parti daha 10 yıl iktidarda kalır. Ayrıca asker böyle bir açılımın karşısında olsa MGK'dan öyle bir bildiri çıkabilir miydi? Aslında askerin demokratik açılım sürecini desteklediği Orgeneral Başbuğ'un açıklamalarında da yer alıyor. "TSK; bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır" şeklindeki açıklamadan ne anlayalım? Ekonomik ve diplomatik alanda alınacak tedbirleri anlayabiliyoruz. Peki sosyo-kültürel alanlarda devlet tarafından hangi tedbirler alınacak? Anlayan biri varsa anlatsın bana. İşte MGK'nın da destek verdiği açılımla yapacak olan sosyo-kültürel alanlarda tedbirlerin belirlenip alınmasıdır. Bu tedbirlerin neler olacağına da hükümetin önerisi ile TBMM karar verir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.