Ayının Ankara'da dayısı var

Karadeniz gezimizi bitirip Ankara'ya döndük. Bir haftalık tatil bile insana bayağı iyi geliyor. Küresel ısınmanın arttığı bunaltıcı yaz sıcaklarında en ideal tatil yöresi bence Karadeniz. Uzungöl, Ayder, Zehra Dağları, Kaçkar Dağları ve yaylaları, Artvin tatil için ideal yerler. Ama bütün bunların üzerinde bir mekan var ki, bana dünyadaki cenneti tarif et deseler orayı gösteririm. Artvin'de Gürcistan-Türkiye sınırının sıfır noktasında yeni ismi ile Camili, eski ismi ile Macahel. Bitki örtüsü mükemmel, her derede bir şelale akıyor. Derelerde kırmızı benekli lezzeti mükemmel alabalık yetişiyor. Bu mevsimde dağlarda hâlâ kar yığınları var. Camili'ye giderken yolumuzun üzerinde ormanın içine saklanmış doğa harikası Karagöl var. Camili yolu neredeyse 10 yıldır devam ediyor. Son yıllarda hızlanmış. Ama artık bitmeli. Camili'de arıcılık yapılıyor. Taze süt, yoğurt, tereyağı ve peynir ile organik sebzeleri bulabiliyorsunuz. Orman içinde yetişen armut ve elmanın tadı harika. Camili Özel Çevre Koruma kapsamına alınmış. Tema ve Dünya Bankası Camili'nin doğal yapısını koruma altına almış. Tema Vakfı'nı kutluyorum, böyle bir doğa harikasına sahip çıktığı için. Karadeniz'de tarım ve hayvancılık yapılacak alanlar son derece sınırlı. Bu nedenle turizmin bu bölgede özel olarak teşvik edilmesi gerekiyor. Özellikle yol, kanalizasyon, arıtma ve enerji ile ilgili altyapı yatırımlarının merkezi hükümet ve il özel idarelerince koordine edilerek bir an önce bitirilmesi lazım. Trabzon Havalimanı-Batum Havalimanı ve Karadeniz otoyolu ile ulaşım kısmen çözülmüş. Ancak Karadeniz otoyolundaki eksikliklerle bu yol üzerindeki tünellerin bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Tünellerde ışıklandırmanın henüz bitmemiş olması trafik emniyetini ihlal ediyor. Sahil şeridinde çözülen ulaşım sorununun sahilden Kaçkar Dağları'nın tepesindeki yaylalara kadar çözülmesi turizmi geliştirecektir. Trabzon ve Rize Valilikleri'nin ciddi çalışmaları var. Ancak bölge turizminin 12 aya yayılması şart. İncelediğim kadarıyla Karadeniz'deki yaylaların tamamı en az Davos kadar kayak için müsait. Altyapısı oluşturulursa en az dört ay kayak yapılabilir. Turizm Bakanlığı'nın Karadeniz Bölgesi'ni turizm açısından masaya yatırması gerekiyor. Sarp sınır kapısı tesisleri ise Türkiye'ye yakışmıyor. İnşaatına başlanan yeni tesisler bir an önce bitirilmeli ve oradaki işletme ve hizmet anlayışı tekrar gözden geçirilmelidir. Mihmandarımızın Ankara'ya bir mesajı var. Diyor ki: "Karadeniz'de her aileye 3-5 metrekare ekilecek arazi düşüyor. Bahardan başlayarak çapalıyoruz, ekiyoruz, suluyoruz, otunu alıyoruz. Mısır, fasulye yetişiyor. Ayı pişkin bir şekilde gözümüzün içine bakarak hepsini yiyor, yiyemediğini de çiğneyip gidiyor. Biz de seyrediyoruz. Ona dokunamıyoruz. Çünkü Ayı'nın Ankara'da dayısı var..." İlgililere duyurulur.