AYM Başkanını doğru anlamak

A -
A +

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın geçtiğimiz günlerde bizlere verdiği röportaja gösterilen tepkilerin büyük bir bölümü olumlu tepkiler. Olumsuz tepki verenler azınlıkta. Olumsuz tepkilerin tamamını inceledim. Anayasanın ilk üç maddesine ilişkin yaptığı değerlendirmeye tepki gösterilmiş. Bu tepkiyi saygı ile karşılıyorum ama Başkanın doğru anlaşılmadığını düşünüyorum. Nedenini açıklamadan önce bazı yanlış bilgileri düzeltmek istiyorum. Hürriyet Yazarı Oktay Ekşi, Türkiye Gazetesi'nin bu haberi kullanmadığını yazmış. Bu bilgi doğru değil. Biz söyleşiyi ikiye bölüp iki gün kullandık. Oktay Bey sanırım sadece birinci bölüme bakmış. Ertesi günkü gazeteye de baksaydı bu bölümü de kullandığımızı görürdü. Diğer yandan Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar önceki günkü köşe yazısında,"Yemekli sohbete hangi gazetecilerin katılacağını bizzat Başkan belirliyor, yemek organizasyonunu ise Nuri Elibol yapıyor" demiş. Öncelikle şunu belirtmeliyim; Ben herhangi bir yemek organizasyonu yapmadım. Randevu günü saat 16.00'da Sayın Başkanın makamına gittim. Diğer 3 gazetenin Ankara temsilcileri de aynı saatte makama geldi. Söyleşi esnasında bize çay ve kuru pasta ikram edildi. Yemek filan yenmedi. Sanırım saat 18.00 sıralarında da oradan ayrıldık. Yani sohbet yemekli değil çaylı bir sohbetti. Organizasyon da Sayın Başkana aitti. Ben ve bir başka gazetenin Ankara temsilcisi birlikte söyleşi talebinde bulunmuştuk. Sayın Kılıç da iki gazetenin daha talebi olduğunu, vakti sınırlı olduğu için hepimizi bir arada alacağını söyledi. Biz de kabul ettik. Bu durumun bir tercihten ziyade söyleşi talebinin seçiminde etkili olduğunu düşünüyorum. Şamil Tayyar aynı günkü yazısında, Kılıç'a " CHP'nin son anayasa paketiyle ilgili iptal başvurusunu değerlendirirken, esasa ilişkin incelemeye Nuri Necipoğlu ve Engin Yıldırım karşı çıkarken, Osman Paksüt'le beraber neden ' evet' oyu kullandınız" diye soruyor. Esasa ilişkin incelemeye Engin Yıldırım, Nuri Necipoğlu, Ferruh Kaleli ve Haşim Kılıç karşı çıkan isimler. Haşim Kılıç'ın esasa ilişkin incelemeye "evet" oyu kullandığı bilgisi doğru değil. Tepki gösterilen ilk üç maddeyle ilgili kendi notlarımı tekrar gözden geçirdim. Aldığım notları aynen aktarıyorum: "Bence ilk üç maddeyi dondurmak evrensel hukuk kurallarına uygun değil. Ben ilk üç maddeyi donmuş maddeler olarak görmüyorum. Aksi halde anayasayı dondurursunuz. Hukuk devletini, demokrasiyi, laikliği geri götüren uygulamaya geçit verilemez. Laikliği, demokrasiyi, hukuk devletini daha ileri götürecek düzenlemelere engel olmaması gerekir. Örneğin AYM, bu anayasa değişikliğini hukuk devleti yönüyle ilk 3 maddeye aykırı görmedi. İlk üç maddeyi hayata geçiren, anlamlı kılan ilk 3 madde dışındaki maddeler. O maddeler ilk üç maddeye zenginlik katıyor. Buradaki değişiklikler ilk üç maddedeki değerleri geri götürmüyorsa AYM izin veriyor. Bu değerlerin içini boşaltan düzenlemelere ise izin vermiyor. İlk üç maddeyi zenginleştiren düzenlemelerle bu maddelerin pozitif yönde geliştirilmesi mümkün. Bu hassas bir nokta. Ben dokunulur derken pozitif anlamda bir süreçten söz ediyorum." Okuması, yazması olan ve okuduğunu anlayıp yorumlayabilen herkes bu açıklamayı tekrar okusun. Anayasanın ilk üç maddesinin dışındaki maddeler olmasa ilk üç madde ne anlam ifade eder? Sayın Kılıç, "İlk 3 madde dışındaki diğer maddelerde yapılacak değişiklikler ilk üç maddeyi zenginleştirir, pozitif yönde katkı yapar "diyor. Sayın Kılıç'ın açıklamasını ihsas-ı rey saymak doğru değil. Kılıç, çok genel bir hukuk anlayışından bahsediyor. Laikliği, demokrasiyi ve hukuk devletini daha ileri götürecek düzenlemelerin mümkün olduğunu söylemenin neresi yanlış? Bu söyleşimizde AYM Başkanı Kılıç, yargının alanına giren birçok konuda çok önemli tespitlerde bulundu. O tespitleri es geçip ilk üç maddeye takılmak ve hem de tersinden takılmak doğru değil. Sayın Kılıç söyleşide siyasi konulara girmemeye özen gösterdi. Siyasetçilerimizi ve bazı aydınlarımızı anlamakta zorlanıyorum. Bir taraftan yargıçların tutuculuğundan ve reformlara direnç göstermesinden şikâyet ediyorlar, diğer taraftan AYM başkanından daha tutucu davranabiliyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.