Bahçeli ve Topçu'nun üniversite olaylarına bakışı

Dün MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin düzenlediği geleneksel kahvaltılı basın sohbetine katıldık. Geçmiş yıllarda yaptığı gibi bir sunum yapmak yerine Bahçeli, basın mensuplarının sorularını cevaplayarak sohbet toplantısını tamamladı. İlk kez MHP Liderini neşeli, yüzü gülerken, espriler yaparken gördüm. Keyifli bir sohbet oldu. Sorulara cevap verirken ses tonunu yükselten, azarlar gibi cevaplar veren bazı sorulara sinirlenebilen bir lider yerine sakin, kendine öz güveni yüksek, sahici bir lider profili gördüm. MHP Lideri Bahçeli'nin gündeme ilişkin konularda sorulan sorulara verdiği cevapları gazetemizde detayları ile bulacaksınız. Ben Bahçeli'nin, damdan düşmüş birisi olarak son öğrenci olayları ile ilgili değerlendirmelerini önemsiyorum. Türkiye'nin öğrenci olayları konusunda deneyimli bir ülke olduğunu, geçmişte acı tecrübelerin yaşandığını hatırlatan Bahçeli; "Şu anda 68 kuşağı Türkiye'nin yönetiminde. Ben de o kuşaktanım. 68 kuşağı yaşadığı acı tecrübeyi bugünkü gençlerimizin yaşamaması için üzerine düşeni yapmalıdır" tavsiyesinde bulundu. Üniversite gençliğinin örgütlenmesini, siyasi-sosyal ve ekonomik gelişmelere duyarlı olmasını ve bu konularda düşüncelerini yasaları çiğnemeden çeşitli söylem ve eylemlerle göstermelerini makul karşılayacaklarını belirten Bahçeli, asıl tehlikeye şu sözleri ile dikkat çekti; "Bu ülke öğrenci olayları konusunda acı tecrübeler yaşadı. Öğrencilerin kendilerini ifade etmek için şiddete yönelmeleri, bu şiddeti bastırmak için polisin ikinci bir şiddet unsuru olarak kullanılması geçmişte öğrenci-polis çatışmaları ile daha büyük gerilimlerin yaşanmasına sebep olmuştur." Mülkiye'deki olayı değerlendiren Bahçeli, "Anlaşılıyor ki bir kesim gençlik yine 68 yıllarına benzer olayların içerisine doğru çekilmeye, yani öğrenciler 'masum taleplerini dile getiriyorlar' yaklaşımının dışına taşarak, Türkiye'yi belli amaçlara yönelik anarşi ortamına sürüklüyorlar ise bu tecrübeye Türkiye sahiptir" yorumunu yaptı. Yani "Biz bu filmi daha önce seyrettik" diyor. Ülkücü gençlere provokasyona gelmemeleri konusunda uyarılar yapan Bahçeli, "Bunun bir karşıt öğrenciler çatışması şekline dönüşerek takdimi zannediyorum ki Türkiye'de çok şeyleri farklı mecralara sürükleyebilir. Dikkatli olmak lazım" diyerek olayın başka bir yönüne dikkat çekti. Bahçeli; İstanbul'da gösteri yapan öğrencilerin önüne düşerek onları Meclis önünde gösteriye teşvik eden CHP'ye de mesajlar verdi, "Bu olaylarla ilgili iktidarı eleştirmek her siyasi partilerin hakkı. Ancak TBMM'nin önünde toplanmış gençleri tekrar bir siyasi organizasyonla Meclis'e girmelerine dahil olmak geçmişten ders çıkartmamak demektir. Gençlerden siyasi iktidarın değişim aracı olarak yararlanmaya kalkmak tecrübelerimize göre doğru olmamıştır" dedi. Yani, "öğrenciyi kullanarak siyaset yapma, öğrenci olaylarından siyasi rant elde etmeye kalkışma. Geçmişi hatırla" ikazları var, ana muhalefete. "Üniversite yönetimleri üniversitenin özgürlüğünü ve özerkliğini temin edecek. Ama diğer yandan üniversitenin bir çeteleşme, bir anarşist yuvası hâline getirilmesini önleyerek, buralardan siyasi ve ideolojik menfaat devşirme peşinde olanların ve arkasındaki güçlerin hesabını bozacak. Orada bindirilmiş güçler var. Ey gençler, biz geçmişte okul kantinlerini, amfileri, sokakları paylaşmayı beceremedik. Neticede birileri çıktı bir düdük çaldı. Ondan sonra dört duvar arasını paylaşmak zorunda kaldık. Sizin heyecanınızı bilen art niyetli güçler bu alanı kaşıyorlar. Oyuna gelmeyin. Milletimiz ayağa kalkıyor. Siyasi-ekonomik ve demokratik alandaki gelişmemizi, istikrarımızı ve huzurumuzu bozmak isteyenler seçime 5-6 ay kala harekete geçtiler. Kendinizi kullandırmayın. Bizim yaptığımız ve bedelini çok ağır ödediğimiz hataları siz yapmayın." Bu sözler de üniversite olayları konusunda geçmişte ciddi acılar yaşamış, deneyimli bir camianın temsilcisi, rahmetli Yazıcıoğlu'nun siyasi talebesi BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'ya ait. Herkes bu iki ismin ikazlarına kulak vermelidir.