Balyoz Davası'nın tutuklu sanıkları AYM'nin kararından sonra tahliye oldular. Bu tahliyelere insan olarak sevinmemek mümkün değil. Ben işin başından bu yana Balyoz darbe planı ile suçlananların yargılamalarının tutuksuz devam etmesinin gereğine inananlardanım. Balyoz'da bir darbe girişimi var mıdır, yok mudur? Bunu net olarak bilmiyorum. Ama Balyoz davasında Çetin Doğan dışındaki insanlara hesap sorulmasına hep karşı çıktım. Askerlik mesleğinde 'mutlak itaat' esastır. O seminere katılan generaller ve subaylar, o günün 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın emri ile katılmışlardır. Nitekim seminerin ilk 2 günü planlandığı şekilde icra edilmiş, 3'üncü gününde bizzat Çetin Doğan'ın müdahaleleri ve yönlendirmesi ile seminer sınırları zorlanarak, bir hayalperestin düşünceleri konuşulmuştur. Eğer seminer programı dışına çıkılmışsa bunun hesabını verecek olan o günün 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'dır. Bunun dışında suçlanıp yıllardır cezaevlerinde tutuklu kalanlara haksızlık yapılmıştır, yazık olmuştur. Bu açıdan tahliye olmaları bir yanlışlığı geç de olsa gidermiştir...
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında katıldığım bir tartışma programında; 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için, piyasaların Başbakan Erdoğan'ın aday olacağına ve seçileceğine yatırım yaptığını ve bu seçeneği satın aldığını söyledim. Yorumum gayet açık. Ekonomik piyasalar ve bu piyasaların aktörleri yatırım yaptıkları-ilgi duydukları ülkelerdeki tüm siyasi gelişmeleri yakından takip ederler ve bu gelişmeleri önceden doğru öngörerek-doğru tahminler yaparak yatırımlarını yönlendirirler. Bunun için masraf edip kamuoyu yoklamaları-araştırmalar yaptırırlar. İşte piyasaların siyasi gelişmeleri önceden tahmin edip ona göre pozisyon almalarına ekonomi literatüründe "piyasa filanca siyasi gelişmeyi şöyle tahmin etti ve satın aldı" denir. Ama ya art niyetli ya da muhakeme yeteneği olmayan bir köşe yazarı benim bu yöndeki değerlendirmem için "Cumhurbaşkanlığı hangi pazarda kaç kuruşa satılıyor?" diye saçma sapan bir soru yöneltmiş. Bunu nasıl böyle anlayabildi emin olun anlamadım. Güya ben "Cumhurbaşkanının kim olacağı belli. AKP bunu piyasadan satın almıştır" demişim. İlgili TV kanalından program bandını ve çözümünü aldım. Benim böyle bir sözüm yok. Bunu iddia eden kişi yalan söylüyor, uyduruyor. Bu yalanı ya kasıtlı söylüyor, çarpıtıyor, ya da cehaletinden böyle anlamış. Ayrıca yazısında benimle ilgili birçok yalan, iftira ve hakaretler var. Ben hakkımı yargıda arayacağım. Kendisine dava açacağım. Ama "piyasalar filanca gelişmeyi satın aldı" sözünü bu kadar çarpıtabilmek için ya cahil olmak lazım ya da ideolojik kör. Allah akıl fikir ve vicdan versin.