Baş örtüsü bağnazlığı

A -
A +

Referandum sürecinde ülkeyi karış karış gezen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uzun yıllardır bu ülkede önemli bir sorun olarak tartışılan baş örtüsü sorununu CHP'nin çözeceğini millete vaat edince umutlanmıştık. Ülkenin kangren haline getirilen bir sorunu daha çözülüyor diye sevinmiştik. CHP sözcülerinin ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu sorunun çözümü konusunda yaptıkları son açıklamalar ümitlerimizi kırdı ve sevincimizi kursağımızda bıraktı. Başörtüsü sorunu eğitim ve inanç özgürlüğü ile ilgili bir sorun. CHP teklifinde, "Üniversiteler için düzenleme yapalım ama ilköğretimde ve kamuda baş örtüsü yasağının sürmesi için hükümet garanti versin" diyor. Şarta bağlı özgürlük veriyor arkadaşlar. İnsanların gasbedilmiş haklarını vermek için şartlar ileriye sürmek demokrasi isteyen bir kafanın ürünü olabilir mi? Yani inancı gereği baş örtüsü takanlara şunu söylüyorlar: "Ey baş örtüsü takan kızlar-hanımlar baş örtüsünü hangi gerekçe ile taktığınız beni ırgalamaz. Ben başörtünüzle üniversiteye girmenize izin veririm. Ama siz de ilerde baş örtüsü ile liseye gitmeye veya kamuda çalışmaya kalkmayacaksınız. Asla böyle bir talepte bulunmayacağınızın garantisini verin baş örtüsü ile üniversiteye gitmenize izin verelim." CHP pazarlık ediyor. Ama pazarlığı hükümetle değil baş örtüsü takanlarla yapsın da alacağı cevapları görsün." Reşit olmamış orta öğretim öğrencilerinin örtünmesi devlet tarafından kısıtlanmalı" diyor, CHP. Zaten ilkokullarda böyle bir sorun yok. İyi ama bu çocukların anne-babaları adına böyle bir kararı devlet neden versin? Velisi, annesi- babası dururken kızının ne giyeceğine devlet niye karar versin? Diğer taraftan diploma sahibi baş örtüsü kullanan kadınların kamuda istihdam edilmeleri de CHP'nin diğer bir kırmızı çizgisi. Bazı meslekler için belki tartışılabilir ama inancı gereği başını örten kadınlara kamu alanının kapatılması ciddi bir adaletsizliktir. Kamu, bireylerin ödediği vergilerle kurulan ve varlığını sürdüren bir yapı. Başörtülü bir kadın çıkıp, " Madem kamuda çalışmama izin vermiyorsunuz o zaman benden vergi de almayın" derse ne diyeceksiniz? Gerekçe yapılan teze bakın; "Her türlü inanç karşısında tarafsız olması gereken kamu görevlisinin baş örtüsü takarak tarafını belli ettiği ve bu nedenle hizmet alan başı açıklar da görevinin yansızlığı konusunda şüpheye yol açacağı..." Peki, neden başı örtülü olmak memurun, " tarafsızlık" imajını bozuyor da başı açık olmak bozmuyor. Baş örtüsü bu memlekete yeni mi geldi? Dışarıdan mı ithal edildi? Aynı mantıkla kamu görevlisinin başını örtmesi "taraf belli etmek" ise örtmemesi de taraf belli etmek değil mi? Başı örtülü vatandaşlar bugüne kadar gittikleri devlet dairelerindeki başı açık kamu görevlilerini "taraf" olarak mı gördüler? Saçma sapan bir gerekçe bu. İşin doğrusu ve demokratik olanı toplumda ne kadar çeşitlilik, farklılık varsa hepsinin kamu alanına girmesine imkan tanımaktır. Bu ülkede baş örtüsü ile toplumsal bir uzlaşma vardır. Bu uzlaşmanın dışında kalan tek anlayış CHP'dir. CHP, bu sorunun çözümünün önündeki tek engeldir. Yeni genel başkan uzlaşma filan aramaktan vazgeçsin, liderliğini göstersin, CHP engelini kaldırsın sorun çözülecektir. Ama Sayın Okay'ın dediği gibi CHP'nin duruşunda bir farklılık yoksa boşuna insanları ümitlendirmeyin, samimi olun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.