Başbakan değil belediye başkanı seçeceğiz

Yerel seçimlere sayılı günler kala siyasi tansiyon yükselmeye başladı. Muhalefet partileri yerel seçimleri genel seçim havasına sokmaya çalışıyorlar. Oysa 29 Mart günü seçeceğimiz belediye başkanları ülkemizi yönetmeyecek. Onlardan sadece yerel ölçekte hizmet bekliyoruz. 29 Mart günü oylarımızı verirken, belediye başkan adaylarının 5 yıl içerisinde yaşadığımız kente hangi hizmetleri yapacağına, hangi projeleri uygulayacağına bakarak oy vermemiz gerekir. Oysa yerel seçim kampanyaları böyle yürümüyor. Başladığı günden bu yana bir iddia ve iftira kampanyasına dönüşmüş durumda. Ekrana çıkan adaylar, 5 yıl boyunca o kente neler yapmayı planladıklarını değil, rakip adaylarla ilgili iddia ve hatta iftiraları anlatıyorlar. Bu negatif bir kampanyadır ve çoğu kez "saf" zannettiğiniz seçmende bir karşılığı yoktur. Ana muhalefet partisi lideri de son iki haftadır kampanyasını işsizlik ve ekonomik kriz üzerinden götürüyor. İktidar partisini bu iki konu üzerinden sıkıştırmaya çalışıyor. CHP'ye koşulsuz destek veren medyanın bir bölümü de mevcut bu iki olumsuzluğu abarttıkça abartıyor. Oysa biz bu seçimlerde ekonomik krize ve işsizliğe çare bulacak kadroları değil, yerel hizmetleri yürütecek kadroları seçeceğiz. Ayrıca Amerika'dan başlayıp AB'yi ve Uzakdoğu'yu perişan eden bu küresel krizi mevcut hükümetin bir başarısızlığı olarak takdim etmek çok da insaflı bir değerlendirme değildir. Dünya finans krizi kaynaklı olumsuzluğun ülkemizi en az oranda etkilemesi için hükümet sessiz sedasız 47 başlıkta tedbirler almıştır ve tedbir almaya da devam etmektedir. Dünya finans çevreleri ve hatta ABD Dışişleri Bakanı Clinton hükümetin krizle mücadelesini takdir etmişlerdir. Belediye başkanı seçeceğimiz bir seçimin kampanyasında iktidar partisine kriz ve işsizlik üzerinden yüklenmeye çalışan muhalefet partilerinin gözden kaçırdığı bir husus var. Sokakta krizden etkilenen 10 kişiye sorun; "Bu krizden Türkiye'yi en kısa zamanda hangi parti çıkarabilir?" Bu soruya alacağınız cevap çok ilginçtir. Aynı cevabı işadamlarından da alabilirsiniz. Türkiye'de bu sorunla başa çıkabilecek tek parti yine iktidar partisidir. Maalesef diğer partilerin böyle bir vizyonu ve kadroları yoktur. Türkiye yine bu krizden ve işsizlik sorunundan Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kurtulabilir. Ekonomik kriz nedeniyle canı yanan ve birilerinin canını yakmak isteyen vatandaş belediye başkanı seçtiğini unutmamalıdır. Ayrıca iktidar partisinin bu nedenle canını yakmaya çalışmak işi daha da kötüye götürmekten başka bir şeye yaramaz.