İran'ın nükleer programı yıllardır tüm dünyayı meşgul ediyor. İran'ın nükleer silah elde etmeye çalıştığını düşünen ABD ve Batı dünyası İran'ı engellemek için yıllardır yoğun bir çaba sarf ediyor. Hatta İsrail'in de tahrikleri ile bir ara ABD, İran'a askerî harekât düzenlemeyi bile düşündü. Ancak Irak'a müdahalesinin gerekçelerinin yalan olduğu ortaya çıkınca medeni dünya İran'a askerî harekât seçeneğine karşı çıktı. Obama'nın başkanlığa seçilmesinden sonra askerî müdahale seçeneğinden vazgeçen ABD, İran'a ekonomik ve siyasi alanda ambargo uygulanması için BM nezninde yoğun bir çalışma başlattı. Önemli derecede mesafe aldı. Başkan Obama, İran'a yaptırımlar konusunda Rusya dahil neredeyse bütün ülkelerin desteğini aldı. Ancak Türkiye ve Brezilya yaptırımlara hep soğuk baktı ve sorunun diplomasi ile çözülmesini talep etti. Türkiye, işin başından bu yana İran konusunda ABD'den farklı bir tavır sergiledi. Hatta bu tavrı nedeniyle Washington'ın Erdoğan hükümetini cezalandıracağını düşünenlerin sayısı az değildi. Türkiye nükleer silahlanmaya karşı. Tüm Orta Doğu'nun (İsrail dahil) nükleer silahlardan arındırılmasını istiyor. Ancak; ülkelerin sivil amaçlarla nükleer enerjiye sahip olmasının da doğal bir hak olduğunu ve İran'ın da bu hakka sahip olduğunu düşünüyor. Sorunun İran'a baskı ve yaptırım uygulamakla değil diyalog-diplomasi ile çözülmesini arzu ediyor. Türkiye bu tezi nedeniyle özellikle ABD ve İsrail'le ters düştü. Ancak bu sorunun diyalogla çözümlenebileceğine inanan Türkiye sabır ve inatla işin üstüne gitti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, mesaisinin büyük bir bölümünü bu işe ayırdı. Daha sonradan Brezilya sürece dahil oldu. Ve nihayet dün uranyum takası konusunda Türkiye, İran ve Brezilya ortak bir anlaşmayı paraf ederek dünyaya duyurdular. Üç ülke liderinin katıldığı zirvede bir sonuca varıldı. Anlaşma takas işleminin Türkiye'de yapılmasını öngörüyor. Düşük oranda zenginleştirilmiş 1200 kg uranyumu İran, Türkiye'ye bir ay içinde teslim edecek. Viyana Grubu, (ABD-Rusya-Fransa) bir yıl içinde 120 kg yakıtla 1200 kg uranyumu Türkiye üzerinden değiştirecek. Takasla ilgili detaylar için İran, UAEK, ABD, Rusya ve Fransa'dan oluşan Viyana Grubu ile bir anlaşma yapacak. Bu anlaşma da yapılabilirse sorun çözülmüş olacak. Viyana Grubu anlaşmaya olumlu cevap verirse ilaç üretimi ve 850 bin kadar kanser hastasının tedavisinde kullanılmak üzere Tahran'daki araştırma reaktörüne yakıt sağlanmış olacak. İran ile uluslararası toplum arasında diyaloğun yeniden başlatılması Türk hükümetinin alkışlanacak bir başarısıdır. Viyana Grubu'nun da meseleye pozitif yaklaşması halinde Türkiye'nin katkısı ve önderliği ile dünyanın başına bela olmaya namzet önemli bir sorun diplomasi ile çözülmüş olacaktır. Sayın Erdoğan ve Davutoğlu'nun ısrarlı çaba ve girişimlerini küçümseyen ve inandırıcı bulmayan Batılı diplomatlar dut yemiş bülbüle döndüler. Bence henüz şoktan kurtulamadılar. Takas anlaşmasının gerçekleşebileceğine ihtimal vermiyorlardı. İran yönetimi Türkiye'ye güvendi. İsrail'in yeni yalanlar bulması gerekiyor. Eğer bu süreç uzlaşma ve barış ile sonuçlanırsa Nobel Barış Ödülü Başbakan'a verilir herhalde. Sizce de hak etmedi mi?