Başbakan'ın sivilleşme hamleleri

A -
A +

Başbakan Erdoğan, TRT'de katıldığı programda gazetecilerin güncel gelişmelere ilişkin sorularına cevap verirken dört önemli 'sivilleşme' adımından söz etti: 1-EMASYA Protokolü'nün iptali: Aslında İl İdaresi Kanunu yeterli. Ancak askerleri toplumsal olaylara müdahalede hiç kullanmamak en ideal durumdur. Polis ve jandarmanın gücünü artırıp iç güvenlikte bu kolluk kuvvetlerini görevlendirmek daha doğrudur. EMASYA Protokolünün iptaline askerler de sıcak bakıyor. 2-Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB): Milli Güvenlik açısından iç-dış tehdit algısına göre izlenecek siyaseti belirleyen ve "kırmızı kitap" diye de bilinen içeriği gizli bir belgedir. Genelge niteliğindedir. Bugüne kadar askerler tarafından hazırlandı ve MGK Genel Sekreterliğince genelgeye dönüştürüldü... Bugüne kadar hazırlanan "kırmızı kitaplar"da iç tehdit algısı yüksek düzeyde. Halkın neredeyse yarıdan fazlası tehdit unsuru olarak gösteriliyor. Buradaki tehdit algısı, çağdaş değerlendirme normlarına hiç uymuyor. "İç tehditlerle mücadele" adı altında insanların bireysel hak ve özgürlükleri ihlal ediliyor, demokrasi ayaklar altına alınıyor. Durumdan vazife çıkararak meşru yollarla iktidara gelen hükümetler bile iç tehdit kategorisine konularak tepesinde boza pişiriliyor. Kanuni bir geçerliliği olmayan bir genelge ile ülkenin iç ve dış siyaseti yönlendirilmeye çalışılıyor. Askerî ve bürokratik vesayetin en önemli dayanaklarından biri bu genelgedir. Zaten 28 Şubat'tan bu yana bu ülke yasalardan çok genelgelerle idare ediliyor. "Bu yıl siyaset belgesi yeniden ele alınacak. MGK'da tekrar müzakeresini yapacağız. MGK karar verici değildir. Bize tavsiyede bulunur. Bunları ya Bakanlar Kurulu kararına dönüştürürüz ya da yasa çıkarmak gerekirse adımını atarız" müjdesini veren Başbakan bu sorunu çözerse hem ülkeye hem de demokrasiye büyük bir iyilik etmiş olur. 3-TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi: "Bunu müşterek bir çalışma ile gerçekleştirmek hakikaten olur mu, olur. Bunun için uzun zamana da ihtiyaç yok. Her an gündeme gelebilir. Ama bu dönemde mi olur, bir sonraki dönemde mi olur bilemiyorum" sözleriyle Başbakan, askerle bir konsensüs sağlayarak bu maddenin değiştirilebileceğinin sinyalini veriyor. TSK, darbe suçlamalarından kurtulmak istiyorsa ve toplumun zihninde bu korkunun aşılmasının gereğine inanıyorsa bu maddenin yeniden düzenlenmesini bizzat kendisi sivil iradeye teklif etmelidir. Konjonktür bunun için son derece müsaittir. 4-Sivil Anayasa: "AB normlarında bir anayasayı ülkemize kazandıralım istiyoruz. Bunun için ideal yol olarak referandumu görüyoruz" açıklaması ile Sayın Başbakan tüm toplumun malum talebini ilan ediyor. Bu talebe kulağını tıkayan ve yan çizen siyasetçileri ve siyasi partileri seçmen, önümüzde seçimlerde cezalandıracaktır. GATA'da Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen Başbakan eşinin karşılaştığı muameleyi üst düzey komutanların vicdanına havale ediyorum. Siz olsaydınız ne hissederdiniz? Lütfen empati kurun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.