Baykal ve CHP kurultayı

A -
A +

CHP'nin 31. Olağan Kurultayı Baykal açısından başarılı geçti. Parti içi muhalefet kurultaya katılmadı. Kurultayın açılışında CHP lideri iki saat 40 dakika süren güzel bir konuşma yaptı. Baykal, oy kullanan bin 223 delegeden bin 158 geçerli oyun tamamını aldı. Kurultay salonu tıklım tıklım doluydu. Beklenenin tam aksine salonda iyi bir heyecan vardı. Özellikle sosyal demokrat yazar-çizer takımı Baykal'ı, CHP'yi dikensiz bir gül bahçesine çevirdiği, bunu yaparken dikenlerle birlikte gülleri de kopardığını öne sürerek, eleştiriyorlar. Baykal'ın parti içi demokrasiyi işletmediğini, muhalifleri tasfiye ettiğini ve CHP'de tek adam dönemini başlattığını söyleyenler bence Baykal'a ciddi bir haksızlık yapıyorlar. Eğer yerden yere vurdukları Baykal olmasaydı Atatürk'ün kurduğu CHP bugün ya bölücülerin ya da mezhepçilerin kontrolünde, denetiminde olacaktı. Bölücüler ve Türkiye'de mezhepçiliği kışkırtanlar CHP'de hakim duruma gelmişlerdi. Beğenmedikleri Baykal, her şeyi göze alarak hatta meclis dışında kalmayı bile sineye çekerek CHP'yi bu dikenlerden temizlemiştir. CHP'nin bünyesinden ülkemizin uzun vadeli siyasi çıkarları açısından temizlenmesi gereken bu dikenleri çıkarırken bunlarla sarmaş-dolaş olan ve onlardan ısrarla ayrılmayan bazı güller de koparılmıştır. Ama bu koparanın değil, dikene yapışan güllerin günahıdır. Zaman zaman eleştirmekten geri kalmadığım Baykal'ın CHP'nin başında olması ülkemiz açısından bir şanstır. Baykal'a kimse hırsız diyebilir mi? Bölücü ve mezhepçi diyebilir mi? Ateist diyebilir mi? Vatanseverliğinden endişe duymak mümkün mü? Benim kafamdaki Baykal namuslu, dürüst, ilkeli, kendisini iyi yetiştirmiş, ülkesini çıkarları için koltuğu feda edebilecek kadar vatansever, inançlı ve ortalama Anadolu insanının tüm değerlerini taşıyan, ekonomiyi, dış politikayı iyi bilen düz bir insan. Baykal'dan daha donanımlı daha namuslu ve dürüst, daha becerikli, daha karizmatik birileri ortaya çıkıp CHP'nin liderliğine soyundu da Baykal mı engelledi? CHP'de siyasi liderlik birikimi, deneyimi, vizyonu Baykal'dan daha ileride olan kaç kişi var? Bugüne kadar Baykal'ın karşısına lider adayı olarak çıkanlarla Baykal'ı tarafsız bir biçimde kıyaslayın bakalım, nasıl bir sonuca varacaksınız? Kurultay'daki uzun ve akıcı konuşmasında Baykal, hükümete yüklendi. Hiç konuşma metnine bakmadan yaklaşık 3 saatlik bir konuşma yaptı. Baykal mükemmel bir hatip olduğunu tekrar kanıtladı. Ülkemizin mevcut sorunları ile ilgili doğru tespitler yaptı. Ancak çözüm önerisi getirmedi. Konuşmasından çıkardığım sonuç: Baykal, Türkiye'nin 2006 yılında seçime gitmesi için hükümeti zorlayacak. CHP, 2007 Mayıs'ındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu Meclis ile değil, yenilenecek bir Meclis ile gitmek istiyor. Baykal, 2006 yılında seçim meydanlarına ineceği izlenimini verdi. Seçim propagandasını da, "laiklik ve üniter cumhuriyetin korunması" çağrısı üzerine oturtarak iktidar partisini yoksulluk, yolsuzluk ve tarım kesiminin sorunları üzerinden sıkıştırmayı hedefliyor. 2006 yılında seçim isteyen Baykal, halkı meydanlara inmeye; ancak bunu yaparken, legaliteden ayrılmamaya davet ediyordu. Türkiye'yi demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkmaya çağıran Baykal'ın, "Türkiye'yi korumak neden ordunun işi, halk ne güne duruyor. Orduya davet çıkarmıyorum. Herkes otursun oturduğu yerde" tarzındaki beyanı önemliydi. Baykal, kurultayda delegenin büyük desteğini aldı ve yaptığı teşekkür konuşmasında da bunun kendisi için önemini vurguladı. Delegeden desteği alan, parti yönetimini de istediği şekilde belirleyen Baykal kurultayda bir anlamda seçim startını da vermiş oldu. Baykal, bundan böyle kurultaydaki söylemlerini seçim sandığına yansıtmak için çalışacak. Bunu ne kadar gerçekleştirebilecek hep birlikte göreceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.